İSO Başkanı şubat ayı olağan meclis toplantısında konuştu
AK Parti Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci’nin konuk olarak katıldığı İSO Meclisi’nin 2024 yılı şubat ayı olağan toplantısının ana gündemi, "Küresel Gelişmeler Işığında Türkiye Ekonomisini Değerlendirirken; Sanayicilerimizin Vizyoner Bir Bakışla Bugün ve Geleceğe Dair, Ekonomi, Üretim, Çalışma Hayatına Yönelik Düzenleme Talepleri ve Çözüm Önerileri" olarak belirlendi.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, 2024'ün ekonomik açıdan zorluklarla geçeceğine işaret ederek, bu süreçte toplumun diğer kesimleri gibi sanayicilerin de gidişatı anlamaya, geleceği kestirmeye çalıştığını söyledi.
Önlerinde sabır ve fedakarlık gerektiren bir süreç olduğunu kaydeden Bahçıvan, "Ancak fedakarlık sadece biz sanayicilerden, ihracatçılardan beklenirse bu hem haksızlık olur hem de üretim hayatında çok daha fazla sıkıntılara neden olur. Bu nedenle içinde bulunduğumuz süreçte tasarruf, herkesin görev ve sorumluluğu olmalı." dedi.
-"Rezerv gelişmeler, en önemli barometrelerden biri olacak"
Son dönemlerde yaşanan ekonomik gelişmeler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Erdal Bahçıvan, şöyle devam etti:
"Sermaye akımlarında son aylarda belirli bir toparlanma eğilimi görülüyor olsa da henüz arzu edilen seviyelere gelinmedi. Yerel seçimlerle birlikte siyasi belirsizliğin azalması, CDS primlerinin daha da düşmesi, enflasyonun ana eğiliminde gerileme ve rasyonel ekonomi politikalarında kararlı duruş çok kritik olacak. Bu bakımdan, rezerv gelişmelerinin en önemli barometrelerden biri olacağını da belirtmemiz gerekiyor."
Geçiş döneminde herkesin gözünün enflasyonda olacağına dikkati çeken Bahçıvan, "Bu noktada, Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadelede kararlılık mesajını güçlendirmiş olması önemli. Zira sürecin tüm zorluklarına karşın fiyat istikrarının ve öngörülebilirliğin ne kadar değerli olduğunu da fazlasıyla tecrübe etmiş durumdayız. Ekonomide sert bir durgunluk ve ani işsizlik artışına yol açmaksızın iç talebin dengelenmesini ve beklentilerin iyileşmesini sağlamak elbette zorlu bir süreç." diye konuştu.
-"Finansman koşullarının sıkı kalacağının farkındayız"
Ekonomi yönetiminin son dönemlerde dezenflasyon sürecinin temel unsurlarından biri olarak Türk lirasında "reel değerlenme" vurgusunu öne çıkardığını aktaran Bahçıvan, şunları kaydetti:
"Yaşadığımız enflasyonist sürecin başlıca kaynağı olan döviz kurlarında istikrar sağlanırken bunun dış dengeleri ve rekabet gücünü gözetecek makul bir patikada olması gerektiğine inanıyoruz. Bu vesileyle finansman meselesine de kısaca değinmek istiyorum. Hiç kuşkusuz, üretim hayatının sağlıklı işleyişi için uygun finansman koşullarının yaratılması çok önemli. Merkez Bankamız bu ay itibarıyla faiz artışlarını durdurmuş olsa da yaşadığımız geçiş sürecinde finansman koşullarının bir süre daha sıkı kalacağının ve bunun reel sektör açısından oluşturacağı zorlukların farkındayız. Öte yandan, finansman koşullarında sağlıklı bir rahatlama sağlanabilmesi için asli koşul, dezenflasyonun kalıcı bir şekilde sağlanması ve bu yolla faizler üzerindeki baskının ortadan kalkmasıdır. İçinden geçtiğimiz bu geçiş sürecinde ekonomi yönetimimizden başlıca beklentimiz budur."
Konuşmasında nüfus ile ilgili açıklanan son TÜİK verilerine de değinen Bahçıvan, özellikle İstanbul’da yaşanan tersine göç rakamlarına dikkati çekerek, bunun gelecek yıllarda ciddi bir nitelikli istihdam sıkıntısının göstergeleri olarak görülmesi gerektiğini ifade etti.
Teknoloji ve yüksek katma değerli üretimde bilgi ve becerilerini üretime yansıtabilen nitelikli insanın en temel faktör olduğunu belirten Erdal Bahçıvan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Günümüz dünyasında bu hedeflere ulaşmak ancak ve ancak nitelikli insana yatırım yapmakla mümkün. Bu doğrultuda, üniversite ve meslek lisesi eğitiminin nitelikli işgücü ihtiyacına cevap verebilmesi büyük önem taşıyor. Türkiye’nin orta vadeli, tutarlı ve sürdürülebilir bir istihdam politikasına ihtiyacı var. İkiz dönüşüm olarak adlandırılan süreçte sanayinin dijital ve yeşil dönüşümü için önümüzdeki dönemde teşvik-destek mekanizmalarının, insan kaynakları ve eğitim politikalarını da içerecek şekilde kurgulanması önemlidir. Bu ihtiyaç, insan kaynağımızın etkin ve verimli bir şekilde değerlendirilmesi için YÖK’ün de dahil olacağı bir eğitim planlamasıyla geleceğimiz adına eğitimin her kademesinde mutlaka giderilmelidir."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.