İsmet, 'Türkiye'nin 6 aylık ömrü kaldı...'
İstiklal Marşını bile beğenmeyip yeniden yazan İstiklal Dernegi'nin sayfasındaki yazısında şair İsmet Özel "Bu yamuk Türkiye'nin taş çatlasa altı yıllık ömrü kaldı" dedi.
İstiklal Marşı Derneği'nin resmi sayfasına "fahişenin düzeyi mi rahibenin seviyesi" mi başlıklı bir yazı kaleme alan Özel, "Türk milletinin içine sıra kendi ikballerine gelsin diye Kur'an devletinin istihbarat devleti durumuna düşmesine aracılık eden ve akabinde bu sapıklar ucubesi denilebilecek teşkilatın bile zaafa uğrayıp kırılganlaşması mukabili yüksek makamları işgal eden zevatın yalanlarına kanıyormuş gibi yapanlar girmez"gibi çok ağır eleştiriler kullandığı yazısını şu sözlerle bitirdi:
"Türk hayatı üç aşağı, beş yukarı bir sanat hayatıdır. Türk hayatının bekçiliğini bir burçta Baki Efendi, öbür uçta Karacaoğlan yapmıştır. Bu demektir ki, kendi topraklarında şekil ve renk kazanan Türk varlığı tercihlerinde tutturduğu seviyeyi dilinde ve diliyle yansıttı. Nece konuştuk biz Türkler? Helen nece konuşuyoruz? Okumakta bulunduğunuz yazının başlığında mezku00fbr sualde aynı kavramı işaret etmek kastıyla zikredilen iki kelimeden hangisi bizimdir? Düzey mi, seviye mi? Biz "biz" isek birimizin konuştuğu her şey yekdiğerimizde işe yarar bir hacim kazanmalı veya yekdiğerimizin hacminde işe yarar bir yer tutmalıdır. Yaramazlığı hoş görmemiz mümkündür; ama bu yaramazlığa taraftar olduğumuz anlamına gelmez. Tarafında olduğumuz mana müşterekliğidir.
SELÇUKLU SALTANATINDAN BUGÜNE
Bu yüzden hiç kimsenin gayri-Müslim dünya söz konusu olduğunda bu dünyanın öncelikle anti-Türk karaktere büründüğü gerçeğine dirsek çevirip itikadu00ee kemali fark etmesine imkan yoktur. Ekmeğini küfre hakimiyet hakkı tanıyarak yiyenler şimdiye kadar bu seviyesizlikleri sebebiyle kendilerince bir düzey tutturma oyunu başlattı. Bu oyuna galibiyet açlığı hisseden herkes girdi. Oyunu kuranlar İkinci Meşrutiyet'le müsavat isteyip aradıkları eşitliğe AKP vasıtasıyla kavuştu. İşte bu vetire içinde hiçbir meseleyi halletme kabiliyeti taşımayan cenabetlerin bütün sorunların çözümünü bulduğu bir Türkiye'de yaşar hale geldik. Bu yamuk Türkiye'nin taş çatlasa altı yıllık ömrü kaldı. Selçuklu saltanatından bugüne Türklüğün hiçbir meselesi halledilemedi. Zira Kur'an-ı Keru00eem'in nüzul sebebine akıl erdirme niyeti gösteren bir tane olsun Allah'ın kulu çıkmadı. Türk topraklarında yaşayanların bindiği tahterevalli ne fahişenin düzeyinde, ne de rahibenin seviyesinde kaldı. İndi çıktı oyunundan başını alamayan zevat yüzünden Türk toprakları hüviyetine kavuşmuş Diyar-ı Rum'da Cumhuriyet ilan edilmesinin Ümmet-i Muhammet'in ikinci Hicret'i olduğu bilinemedi. Fahişenin düzeyiyle rahibenin seviyesi arasında yapılan tercih Türk tercihi değildir. Kafirlerin müsaade ettiği kadar Müslümanlıku2026 Mü'minler asla böyle bir Müslümanlığa rıza gösterenlerin seviyesinde değildir. Hiçbir çağda olmamıştır."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.