İslâm’da aile ve eşlerin görevleri
Bismillâhirrahmenirrahîm…
Muhterem kardeşlerim. Dinimizde, aile içi görevlerimiz olduğu gibi, eşlerin de (yani kocaların ve kadınların da) birbirlerine karşı görevleri v ardır.
Kocaların ve kadınların aile içi özel görevlerine geçmeden önce, bu görevlere vücut veren ana âyetimiz olan Nisa Sûresi’nin 34. âyetinin anlamını vermek istiyoruz:
“Erkekler, kadınlarına karşı Allah’ın kendilerini birbirinden farklı/üstün kıldığı yetenekleri kullanarak ve mallarından harcamalar yaparak koruyucudurlar. Erdemli kadınlar evlilik sözleşmesinin gerektirdiklerine itâat ederler. Allah’ın (haklarını) korumasına karşılık onlar da kocalarının yokluğunda kendilerini (cinsel haramlardan; kocalarının mallarını da zâyi olmaktan) korurlar. Kocalar, Nüşûz’undan; (geçimsizlik) evlilik akdinin gereklerini yapmamaları ve cinsel haramlara düşmeleri korkusunu taşıdıklarında kadınlara öğüt verebilir. Yataklarını ayırabilir (yaralamayacak şekilde) te’dip (uslandırma) edebilir. Uygulanabilir bu yöntemlerden sonra evlilik sözleşmesinin gereklerini yapmada size saygı gösterirlerse onlara yüklenmek için bir sebep aramayın. Allah gerçekten çok yücedir, çok büyüktür.”
KOCALARIN GÖREVLERİ:
a. Mehir Vermek: Evlenirken kadına mehir vermek veya mehir sözleşmesi yapmak.
Kur’ân’da şöyle buyrulur: “Kadınlara mehirlerini isteyerek hakları olarak verin; eğer gönül hoşluğu ile o mehrin bir kısmını size bağışlarlarsa onu da afiyetle yiyin.” (Nisa 4)
b. Nafaka Vermek: Bağımsız bir konutta yaşamalarını sağlayıp yediğimizi ve giydiğimizi ölçü alarak onların nafakalarını temin etmek.
Allah’ın Resûlü karısının üzerindeki hakların soran kocaya şöyle buyurdu: “Yediğinden yedir, giydiğinden giydir, şiddet uygulama, çirkinlikle niteleme, kırgınlığını ev dışına yansıtma.”.(Buharî Hayz 6)
c. Korumak: Maddî ve mânevî; örneğin fiilî tecavüzlerden, yazılı ve görüntülü medya ürünlerinden gelebilecek tehlikelerden ve yoksulluktan korumaktır.
d. Eşlik Görevini Yapmak: Kadının hakkı olarak kocanın görevlerinden biri de onunla cinsel ilişkide bulunmaktır. Bu görevinin gereğini yapmayan erkek günahkâr olur. Dört ayı aşan ilgisizlik, kadına hukuken boşanma davası açma hakkını kazandırır. Çünkü kadın kocalıyken kocasız durumda bırakılamaz. (Nisa 129)
e. Öğüt Vermek: Dinî ve tıbbî gibi bir engeli olmaksızın kadınlık ve doğurmak türü evlilik akdinin gereklerini yerine getirmediğinde öğüt vermek.
f. Kadınlarla Güzel Geçinmek: Bu görev Rabbimizin Nisâ Sûresi’nin 19. âyetindeki “…Onlarla İslâm Dini’nin ve ortak aklın kurallarını ölçü edinerek güzelce geçinin…” şeklindeki emrinin gereğidir. Bu görevi de şöylece özetleyebiliriz:
• Onların olumsuz yönlerine karşı sabırlı olmak,
• Onlara karşı sevgi ve saygı içeren bir dil kullanmak,
• Ailenin yönetiminde onların görüşlerini almak,
• Kendileri ve işlerini çirkinlikle vasıflandırmamaktır.
g. Kıskanmak: Bu kıskançlık meselâ kadının İslâmi ölçüleri çiğneyici kılık kıyafetini, izlediği dizileri ve görüştüğü insanlar şeklinde, Allah’ın razı olacağı kıskançlık olmalıdır.
ğ. Dövmemek: Herhangi bir sebepten dolayı yaralamayacak şekilde de olsa asla dövmemek; yani fiziksel güç kullanarak hiçbir şekilde şiddet uygulamamak.
Peygamberimizin;
1. “Allah’ın kadın kullarını dövmeyiniz.” şeklindeki öğüt ve emir vermiş olmasına,
2. Dövücü erkeklerin eş olarak seçilmesine karşı çıkmasına,
3. Kadınlarını dövenlerin erdemli insanlar olamayacaklarını duyurmasına ve hayatı boyunca hiçbir sebeple, hiçbir eşini dövmemiş bulunmasına rağmen Allah’ın Resûlü Peygamberimiz zina suçu için bir istisna getirerek kadın haklarına vurgu yaptığı Veda Haccı konuşmalarında şöyle buyurmuştur: “Kadınlarınıza iyi davranmanızı, iyi davranılmasını öğütlemenizi tavsiye ederim. Zira onlar sizin korumanız altındadır. Fâhişe-i mübeyyine/zinâ yapmadıkça onlara karşı yerici ve zarar verici bir şekilde davranma hakkınız yoktur. Eğer zina ederlerse, onları yataklarında yalnız bırakabilir ve yaralamayacak şekilde fiziksel etkiye maruz bırakabilirsiniz.”
Kadınların başlıca görevleri
Yukarıdaki bölümde kocaların, kadınlara karşı olan görevlerini anlattık. Şimdi de
a) Evlilik Sözleşmesinin; Mehir ve Nafaka Almasının Gereğini Yapmak:
• Kadınlık görevini yapmak.
• Çocuk doğurmak, emzirip bakımını üstlenmek. Toplum örfüne göre ev içi görevlerini yapmak.
b) Kocanın Meşru İsteklerine Saygı/İtaat
Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Evlilik sözleşmesinin gereklerini yapmada size itâat ederlerse onlara yüklenmek için bir sebep aramayın.” (Nisa 4/34)
Koca, hanımına “Sen de nafaka için çalışacaksın, örtünmeyeceksin, namaz kılmayacaksın, içki sofrası hazırlayacaksın, akrabanla görüşmeyeceksin, benimle âdet halinde ve ters yoldan da ilişkiye gireceksin” diyemez.
c) Zinâ ve lezbiyenlik türü cinsel ilişkilerden korunmak. Kadın, kocasının haklarına riayet etmeyerek gayri meşru ilişkilere giremez.
d) Kocanın malını-kazancını korumak.
Peygamberimiz şöyle buyurur: “Kadınların en hayırlısı, kendisine baktığında seni mutlu eden, meşrû çizgide emrettiğinde sana itâat eden, ayrıldığında kendisini (cinsel haramlardan) ve malını (gereksiz harcamaktan/zayi olmaktan) koruyandır.”
*******************
Evlilik gibi boşanma da meşrudur
Taraflardan biri boşanmak istediği ve bunda ısrarcı olduğunda diğer taraf bunu kabullenmelidir. Bunun için baskı uygulamamalıdır/inat edilmemelidir. İslâm Hukuku’nda taraflar bu konuda özgürdür. Ne var ki erkek Kur’ân hükmü olarak boşama tazminatını ödeme görevini üstlenerek (Bakara 231) doğrudan boşama hakkını kullanabilirken, kadın aldığı mehri iade etmeyi göze alarak yargı kararıyla boşanabilir.(Talak 1-2; Bakara 229)
***************
Karı ve koca birbirlerini gıybet etmemeli
Boşanmak isteyen taraflar birbirlerini gıybet etmemeli, aile mahremiyetini ifşa etmemelidir. Evlilik sonrasında da Marûf ile (Dinimizin, olgun aklın ve bilimin gerektirdiği şekilde) hareket edip iki medeni İslâm insan gibi davranmalı, özellikle de çocukların ruh sağlığına zarar vermemelidirler.
****************
Görevlerin uygulanması Cennet’i getirir
Aile düzeninde, karı ve kocanın birbirlerine karşı genel ve özel görevlerini yerine getirmesi, ailede mutluluğu getirir ve kendilerine Cennet’i kazandırır. Rabbimiz aile içi görevlerini yapan karı Kocayı şöylece müjdelemektedir: “( Erkek veya kadın ) İman eden ve görevlendirildikleri emirleri ve yasaklara uyarak güzel ameller yapanları içlerinde ebedî kalmak üzere cennetlere koyacağız. Cennetlere koyma Allah’ın pekiştirerek verdiği sözdür. Kim Allah'tan daha doğru sözlü olabilir?” (Nisa 122)
*********************
Günahlar ölçüsünde ceza da vardır
Allah’ın ve Peygamberimizin buyruklarına karşı gelenler için, nasıl ki sevapları karşılığında mükafat var ise, işledikleri günahlar için de cezaları vardır. Rabbimiz, Kar’ın Kerim’de şöyle buyuruyor: “Allah’ın emirleri ve yasaklarını çiğneyenler günahları ölçüsünde ceza görürler. Erkek ve kadın mümin olarak görevlendirildikleri emirleri ve yasaklara uyarak güzel ameller yapanlar da Cennet’e girecekler ve orada onlara sınırsız rızıklar verilecektir.” (Mümin 40)
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.