İşgalciler esir etti, hayatı tehlikede
İşgal altındaki Batı Şeria'nın Beytullahim kentinden 7 çocuk babası Filistinli Nidal Ebu Ahur, İsrail'in suç isnadında bulunmaya gerek bırakmayan idari kararıyla tutuklandıktan sonra sağlık durumunun kötüleşmesi nedeniyle geçen temmuz ayında kefaletle serbest bırakıldı.
Ancak çarptırıldığı bir yıl hapis cezasını çekmesi için ekim sonunda yeniden tutuklanarak cezaevine götürüldü. İsrail makamlarından, Ebu Ahur'un hangi gerekçeyle tutuklandığına ve neyle suçlandığına dair herhangi bir bilgi paylaşılmadı.
Filistinli kanser hastası tutuklunun aile bireyleri, yaptıkları açıklamada, 45 yaşındaki Ebu Ahur'un hayatından endişe ettiklerini belirterek, serbest bırakılması için uluslararası topluma çağrıda bulundu.
Filistinli resmi makamlar da Ebu Ahur'un İsrail hapishanesinde "kasıtlı olarak tıbbi ihmale maruz bırakıldığını" ve her an hayatını kaybetme tehlikesi yaşadığını açıkladı.
Ziyaret etmek ve telefonda görüşmek yasak
Ebu Ahur'un kızı Nida, "Babama diğer çocuklar gibi sarılmak ve yanında olmak benim de hakkım. Kötü bir şey olmadan onu görmek istiyorum." dedi.
Babasının kanser ve böbrek yetmezliğinden dolayı sağlık durumunun ciddi olduğunu ve serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Nida, "İsrail, babamı görmemize engel oluyor. Ziyaret yasak. Onunla telefonda dahi konuşmamıza izin verilmiyor." ifadelerini kullandı.
Ebu Ahur'un kardeşi İsa da tutuklu ağabeyinin hayatından endişe duyduklarını dile getirdi.
İsa Ebu Ahur, "Ağabeyimin sağlık durumu çok ciddi. İlk kez kefaletle serbest bırakıldığında yaklaşık 3 bin 500 dolar ödeme yaptık. Daha sonra ağabeyim sağlığından dolayı yoğun bakıma alındı. Beş gün boyunca bilinci açık değildi. 24 saat boyunca oksijen alıyor." diye konuştu.
Ebu Ahur'un geçen yıl temmuz ayında kefaletle serbest bırakıldığında derhal Batı Şeria'daki Beyt Cala Devlet Hastanesi'nin diyaliz bölümüne nakledildiğini anlatan İsa Ebu Ahur, ağabeyinin, Ramle Hapishanesi'ndeki hasta mahkumların karşılaştıkları muameleleri anlatınca orada bulunanların gözyaşlarına boğulduğunu ifade etti.
Askerler, oksijen tüpüne bağlı halde götürdü
Kardeş İsa Ebu Ahur, ağabeyinin kanser ve böbrek yetmezliği hastası olmasına rağmen evde oturdukları esnada İsrail askerlerinin baskın düzenlediğini ve oksijen tüpüne bağlı olduğu halde Ebu Ahur'u askeri aracı bindirerek götürdüklerini söyledi.
Ağabeyi hakkında İsrail'in Ramle Hapishanesi'nde tutulması dışında hiçbir şey bilmediklerini belirten İsa, sadece avukatlar aracılığıyla bilgi alabildiklerini dile getirdi.
"Bir mahkumun öldüğünü duyurduklarında, onun ağabeyim olacağını düşünüyoruz." diyen İsa, kanser hastası Ebu Ahur'un serbest bırakılması için "uluslararası müdahale" çağrısında bulundu.
Nidal Ebu Ahur, işgal güçleri tarafından "idari tutukluluk" adı verilen uygulama altında gözaltına alınmıştı.
İsrail, bu uygulamayla Filistinlileri istihbarata dayalı 1 ila 6 ay alıkoyabiliyor. Tutuklunun, "İsrail'in güvenliği için tehlike teşkil ettiğine" karar verilmesi halinde askeri hakim, suç isnadında bile bulunmadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor.
Durumu ciddi ve endişe verici
Filistin makamları da tutuklu Ebu Ahur'un hayatından endişe duyuyor.
Beytullahim'deki Filistin Esir İşleri Heyeti Başkanı Munkiz Ebu Atvan, Ebu Ahur'un kanser ve böbrek yetmezliğinden dolayı durumunun ciddi ve endişe verici olduğunu belirtti.
Ebu Ahur'un "kasıtlı olarak tıbbi ihmale maruz bırakıldığını" vurgulayan Atvan, serbest bırakılması yönünde yapılan girişimlerin tümünün İsrail yargısı tarafından reddedildiğini dile getirdi.
Atvan, Filistinli hasta tutuklunun sağlığından İsrail'i sorumlu tutarak, "İşgal yetkilileri, Ebu Ahur'da bulunan tüm hastalıkların yayılması için gerekli koşulları sağlayarak ondan kurtulmak istiyor." ifadelerini kullandı.
İsrail, Filistinli tutukluları kobay gibi kullanıyor
Filistinli tutukluların İsrail hapishanelerinde kobay gibi kullanıldığına işaret eden Atvan, şunları söyledi:
"İsrailli yetkililer, hasta ile alakası olmayan ilaçları, cezaevindeki Filistinli tutukluların üzerinde test ediyor. Bu da onların ölümüne neden oluyor. İsrail, Ramle Hapishanesi'nde Cezaevleri İdaresine bağlı bir sağlık tesisinin tutuklulara tedavi sağladığını iddia ediyor, ancak burası tüm hasta mahkumların işkence gördüğü bir yer haline geldi. İşgal hükümetinin mahkumlarımıza sağladığı tıbbi hizmetlere güvenmiyoruz."
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Filistin Esirler Heyeti Başkanı Kadri Ebu Bekr de İsrail hapishanelerinde 40'ı kanser olmak üzere farklı hastalıklardan mustarip 700 hasta tutuklu bulunduğunu kaydetti.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.