Irkçılıkları bitmedi şimdi de 'Ezan'ı hedef aldılar!
Osmanlı'nın son dönemlerinde, Türkçülük ve dilde Öztürkçeleşmeye gitme ekseninde başlayan tartışmalar sonucu ezanın, hutbenin ve hatta namazın Türkçeleşmesine karar verildi.
Atatürk’ün talimatıyla 1931 yılı aralık ayı sonunda dokuz hafızın Dolmabahçe Sarayı’nda çalışmalarına başladığı Türkçe ezan, 18 Temmuz 1932’de Diyanet İşleri Başkanlığı kararıyla yürürlüğe girerek 18 yıl boyunca minarelerde okunmuş, Menderes Müslüman coğrafyasının temsili olan Ezan-ı Şerif'i tekrar orijinal diline çevirmişti. Siyasi hayatına başlamasından bu yana ırkçı söylem ve eylemlere imza atan Zafer Partisi şimdi de ezanın tekrar Türkçe okunmasını talep ediyor.
Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şahin Filiz, "Ezan Türkçe okunmalı. Bütün ibadet Türkçe yapılmalı." dedi.
TÜRK TARİHİNE KARA LEKE OLAN BİR KARARA İMZA ATILDI!
1932 yılında İsmet İnönü'nün Başbakanlık ettiği dönemde, sözde ulusal kimliklerinin önünde engel olarak gördükleri İslam’a savaş açan CHP’nin karanlık zihniyetini gözler önüne serildi.
Türk siyasi tarihinin karanlık sayfaları olarak hatırlanan tek parti döneminde,Arapça ezanına yasak getirildi. Döneme ait belgelere göre, kanun fiilen daha onaylanmadığına rağmen askerlerin cami önlerinde bekletilerek ezanı asli şeklinde okuyanların baskı altına aldı.
Aralık 1931'de, Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhurbaşkanlığı ve İsmet İnönü'nün başbakanlığı döneminde dokuz hafız, Dolmabahçe Sarayı'nda ezanın ve hutbenin Türkçeleştirilmesi çalışmalarına başladı.
İmam değil orkestra şefi okudu
Kur'an'ın Türkçe tercümesi ilk kez 22 Ocak 1932 tarihinde İstanbul'da, Yerebatan Camii'nde Hafız Yaşar Okur tarafından okundu. Kendisini Riyaseti Cumhur Orkestrası Alaturka Kısmı'nın eski şefi olan Yaşar Okur ayetleri arapça versiyonundaki makamlarla Türkçe okumuştu.
Selanın Türkçeleştirilmesi
Bundan 8 gün sonra, 30 Ocak 1932 tarihinde ise ilk Türkçe ezan, Hafız Rıfat Bey tarafından Fatih Camii'nde okundu. 3 Şubat 1932 tarihine denk gelen Kadir Gecesi'nde de, Ayasofya Camii'nde Türkçe Kur'an, tekbir ve kamet okundu.
18 Temmuz 1932 tarihinde Diyanet İşleri Riyaseti, ezanın Türkçe okunmasına karar verdi. Takip eden günlerde, yurdun her yerindeki Evkaf Müdürlüklerine Türkçe ezan metni gönderildi.Türkçe ezan uygulamasının ardından, Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi'nin 6 Mart 1933'te yayımladığı bir tebliğ ile İslam peygamberi Muhammed'e hürmet ve saygı ifade eden sözlerin yer aldığı selanın da Türkçe okunmasına karar verilmiştir.
Karşı gelenlere kanuni zulüm
1941 yılında çıkarılan 4055 sayılı kanunla Türk Ceza Kanunu'nun 526. maddesine bir fıkra eklenmiştir. Değişikliğe göre, Arapça ezan okuyanlar ve kamet getirenler, üç aya kadar hapsedilecek ve 10 liradan 200 liraya kadar para cezası ödeyeceklerdi.
İmamlar tutuklandı
Türkiye yakın tarihine ait belgelere göre; İsmet İnönü döneminde, ezanı asli şeklinde okuyanların baskı altına aldığı, bazı yerlerde ise derdest ettiği belirtiliyor.
CHP’nin tek parti olduğu dönemde hazırlanan 38 ve 39 numaralı tutanaklarda, Niğde’nin Bor ilçesinde imamlık yapan Ahmet Akça ve Sivaslı Mustafa Şenova’nın akşam ezanını Arapça okuduğu için tutuklandığı ifade ediliyor.
Toplum üzerindeki baskı ve sansürün ayyuka çıktığı dönemde, Tokat’ta yaşayan Talip Numan isimli bir alimin ise evde cemaat yapıp Arapça kamet getirdiği gerekçesiyle tutuklandığı, cemaatin içinde bulunan kişiler hakkında ise tahkikat başlatıldığı kayıtlara geçiyor.
Ezan özgürlüğüne kavuştu
18 yıl süren ezanın zulmü 1950 seçimlerinde tek başına iktidar olan Demokrat Parti ile sona erdi.
Adnan Menderes'in liderliğinde 1950 seçimlerinde tek başına iktidar olan Demokrat Parti'nin ilk icraatı, CHP'nin başlattığı ve 18 yıldır Türkçe okunan ezanın yeniden Arapça okunmasını sağlaması olmuştu.
Parti içinden gelen "henüz erken" itirazlara rağmen Arapça ezan için iradesini ortaya koyan Başbakan Adnan Menderes'e Meclis önünde toplanan vatandaşlar da destek verince süreç hızlanmıştı.
İkindi ezanı 7 kere okundu
16 Haziran 1950 günü yapılan düzenlemenin sonucu, Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a telsiz aracılığı bildirilmişti. Bayar'ın onaylaması ile CHP'nin 1932'de çıkardığı Türkçe ezanın zorunluluğu tarihe karıştı. Arapça ezanın serbest bırakıldığı gün Bursa'da bir camide ikindi ezanı yedi defa Arapça olarak okunmuştu.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.