Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.73
Gram Altın
2406.53
BIST 100
9645.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

İran'ın Suriye rejimine desteği endişe verici

Başbakan Yardımcısı Babacan, İran'ın Suriye'deki mevcut rejime verdiği desteği ''hayal kırıklığı'' olarak niteledi ve ''endişe verici'' olduğunu söyledi.
İran'ın Suriye rejimine desteği endişe verici
15 Haziran 2013 16:50:00
Başbakan Yardımcısı Babacan, İran'ın Suriye'deki mevcut rejime verdiği desteği ''hayal kırıklığı'' olarak niteledi ve ''endişe verici'' olduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bloomberg HT ve Habertürk'ün ortak yayınında, İran'ın Suriye'deki mevcut rejime verdiği desteğin Türkiye açısından çok ciddi bir hayal kırıklığı olduğunu söyledi.

Babacan, ''Çünkü biz İran'ı yıllarca Birleşmiş Milletler'de AB'ye, ABD'ye karşı hep savunduk. Fakat dönüp dolaşıp Suriye konusunda böyle bir tutum almaları gerçekten çok üzücü ve aynı zamanda endişe verici'' ifadesini kullandı.

Gezi Parkı olaylarının tırmanmasında faiz lobisinin etkisine dair bir soru üzerine Babacan, Türkiye'de faizlerin yükselmesinden yararlanan kesimlerin olduğunu söyledi.

Türkiye'nin yıllarca faizlerin yüksek seyrettiği bir ülke konumunda bulunduğunu hatırlatan Babacan, ilk göreve geldikleri 2002 Kasım döneminde dünyada Türkiye kadar yüksek reel faiz ödeyen bir ülke bulunmadığını belirtti. AK Parti dönemlerinde faizlerin ciddi oranlarda düştüğünü anlatan Babacan, son bir yılda da faizlerin tarihi düşük seviyelere gerilediğine işaret etti.

Bankacılık camdan kale gibidir

Olaylar sırasında bankaların nasıl bir sınav verdiğine ilişkin bir soru üzerine Babacan, bankacıların günlük siyasi tartışmaların dışında olması gerektiğini söyledi.

Bankacılığın itibar ve güven üzerine kurulmuş bir sektör olduğunun altını çizen Babacan, ''Camdan bir kale düşünün; bankacılar olarak orada oturuyorsunuz. Camdan yapılmış bir kalede oturuyorsanız, kimseye taş atmayacaksınız. Taş attığınızda karşılığı kötü olur. Herkes kendi işine odaklanacak'' diye konuştu.

Toplumun farklı kesimlerinin görüşlerinin dikkate alınması gerektiğini dile getiren Babacan, ''Nasıl ki 2009 krizinden Türkiye çok daha güçlü bir ekonomi olarak çıktıysa, bu olanlardan da çok daha güçlü bir demokrasi olarak çıkacaktır'' dedi.

''Fikirlerini barışçıl yollarla ifade etmek isteyenlere kapılarının sonuna kadar açık olduğunu'' anlatan Babacan, ABD'nin Ankara Büyükelçiliğine saldırıyı düzenleyenler de dahil ortamı istismar edenlere karşı duruşlarını asla değiştirmeyeceklerini belirtti.

Ciddi dezenformasyon çabaları var

Taksim'deki olaylarla Arap Baharı sırasında yaşanan olaylar arasında benzerlik kurmaya çalışma yönünde çabaları olanların tespit edildiğine ilişkin soru üzerine Babacan, olaylar sırasında piyasa oyuncuları, dış basın ve iç kamuoyuna yönelik ciddi dezenformasyon çabalarının yaşandığını ifade etti.

Ayrıntılı incelenmeli

Bu çabaların merkezi bir yapıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığının da arasında bulunduğu birçok unsurun ayrıntılı incelenmesi gerektiğini dile getiren Babacan, ''Özellikle uluslararası basına bakıyoruz. Bizzat alandaki gelişmeler... İşin özü başka, haberlerin yapılış şekli maalesef çok çok başka. Sadece o haberlere bakanlar zannediyorlar ki Türkiye sathı olarak bir kaos içerisine girmiş, adeta bir iç savaş var. Türkiye bunu hak etmiyor. İşin gerçeği de zaten o değil'' dedi.

AP'nin tespitleri yanlış

Gezi Parkı olayları ile ilgili AP'nin kararının kendisini şaşırttığını belirten Babacan, şöyle devam etti:

''Hem üzüldük hem de şaşırdık. Suriye'de 100 bine yakın insan öldü. Her gün bir katliam yaşanıyor. Bir rejim sistematik olarak kendi vatandaşlarını öldürüyor. Üstelik kimyasal silah bile kullanıyorlar. Suriye konusunda ciddi miktarda kayıtsız duran bir AB, Türkiye'deki olaylarla ilgili nasıl bu kadar hızlı hareket etti. Üstelik yanlış ve taraflı yorumladılar. Açıkçası akıllara durgunluk veren bir tablo.''

Bazı lobilerin Avrupa Parlamentosu üzerinde etkili olduğunu dile getiren Babacan, düzgün tespit yapamamasının AB'nin kendi itibarına zarar vereceğine işaret etti.

AB, Türkiye için modernleşme projesi

Türkiye AB hedefinden koptu'' yorumlarının hatırlatılması üzerine Babacan, ''böyle bir şeyin asla söz konusu olmadığının'' altını çizdi. ''AB'yi Türkiye için bir modernleşme projesi olarak gördük'' diyen Babacan, AB'nin siyasi reformlar konusundaki standartlarının önemli olduğunu belirtti.

ABD'nin Suriye açıklaması

ABD'nin, Suriye'deki rejimin kimyasal silah kullanarak ''kırmızı çizgiyi aştığı'' açıklamasını da değerlendiren Babacan, Suriye konusunda temmuz ayında Cenevre'de bir toplantı daha düzenleneceğini kaydetti. Bu toplantıdan önce tarafların verdiği mesajların son derece önemli olduğunu ifade eden Babacan, bu anlamda ABD'nin muhaliflere silah satma kartını masaya koymasının önemine dikkati çekti.