İran medyası terör örgütüne destek çıkıyor
İran medyasının önemli bir bölümü, Zeytin Dalı Harekatı'nın başından bu yana Suriye'nin kuzeyini parçalamak isteyen PYD/PKK'yı destekler nitelikte yayınlar yapıyor.
ABD'yi ülkenin siyasi ve ekonomik sorunlarının başlıca sorumlusu ve en büyük düşmanı olarak gören İran medyası, haberlerinde "PYD/PKK" ifadesini kullanmak yerine ABD istihbarat servisleri tarafından örgütün terörist kimliğini gizlemek için ortaya sürdüğü "Suriye Demokratik Güçleri (SDG)" ifadesini kullanıyor.
Afrin harekatı öncesi Türkiye, Suriye üzerinde nüfuzu olan İran ve Rusya'yla gerekli istişareleri yaparak bu ülkeleri sürece dahil etmişti. Buna binaen İranlı yetkililer Zeytin Dalı Harekatı'na yönelik olumsuz bir açıklamada bulunmamıştı.
'İran medyasının PYD/PKK'yı meşrulaştırma çabası'
Reformistlere yakınlığıyla bilinen İran Öğrenci Haber Ajansının (ISNA) 21 Şubat ve muhafazakarlara yakın Tasnim Haber Ajansının 9 Mart tarihli haberlerinde görüleceği üzere medyanın bir kısmı ABD'nin siyasi, askeri ve istihbarat desteği verdiği terör örgütü PYD/PKK'yı meşrulaştırma çabasında o kadar ileri gittiler ki terör örgütünün sözde sözcüsü ve danışmanlarıyla yaptıkları röportajları yayımladılar.
Devlet televizyonu 11 Mart'ta ve Tahran gazetesi ise 15 Mart'ta yayımladıkları haberlerinde, ABD'nin Suriye'yi parçalamak ve bölge ülkelerine darbe vurmak hedefiyle destek verdiği YPG/PYD/PKK'nın üyelerini "Suriyeli Kürt grubun sözcüsü" olarak tanıttı.
ABD Başkanı Barack Obama, 2015'te Suriye'deki ılımlı muhaliflere yönelik "eğit-donat programının" başarısız olduğunu açıklamasının ardından terör örgütü PYD/YPG/PKK ile ilişkilerini hızlandırmaya başlamıştı. Türkiye'nin tepkisini önlemek için de PYD/PKK unsurlarına SDG adı altında paravan bir örgütlenme oluşturdu.
ABD'nin Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas, Temmuz 2017'de yaptığı açıklamada, SDG oyununu Türkiye'nin tepkisini önlemek için icat ettiklerini resmen itiraf etmişti.
Bu terörist grubun Suriye'nin kuzeyini bölme, DEAŞ teröristleriyle iş birliği yapma, Araplar ile Sünni ve Şii Türkmenleri zorla yerlerinden etme çabalarını, ABD'nin her alanda verdiği destekle sürdürdüğüne dair şüphe yok. Birçok üst düzey İranlı yetkili de Suriye'nin kuzeyindeki bu terörist grubun, Suriye ve komşularının ulusal çıkarlarına yönelik tehdidini sık sık dile getirdi.
İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'in Dış Politika Danışmanı Ali Ekber Velayeti, "İran, Fırat Nehri'nin doğusunda bir ABD askeri üssü kurulmasına izin vermeyecektir." dedi.
İran'ın eski Moskova Büyükelçisi Nasır Nubri ise 6 ay önce "rajanews" adlı haber sitesine verdiği özel mülakatta, ABD'nin Kürtler üzerinden bölge ülkelerinin bölünmesini amaçladığını belirterek, "ABD, Irak Kürdistanı'nda ülkeyi parçalama peşinde. Irak parçalanıp Kürdistan kurulduktan sonra aynı senaryoyu İran, Türkiye ve Suriye'ye yayma amacındadır." ifadelerini kullandı.
'İran medyasında PYD-DEAŞ iş birliği iddiaları'
PYD/PKK'ya destek veren haberler yayımlayan İran medyası ara ara bölücü terör örgütünün Suriye'deki diğer terörist grup DEAŞ'la olan iş birliğinden bahsetti.
Muhafazakarlara yakın Fars Haber Ajansı, 11 Mart'ta sunduğu bir haberinde PYD/PKK'yla DEAŞ ilişkisini, "SDG, Deyrizor'da DEAŞ'a acil yardım koridoru açtı." şeklinde verdi.
Reformistlere yakın Şark gazetesi 22 Şubat'ta manşetten yayımladığı haberinde, "Türkiye hapishanelerindeki DEAŞ ve El Kaide üyesi bin militanın Zeytin Dalı Harekatı'na katılmak üzere serbest bırakıldığı" iddiasında bulunarak hiçbir kaynak ve belge sunmadan kara propaganda faaliyeti yürüttü.
Rus Büyükelçinin muhabire "Türkiye tepkisi"
Şark gazetesinin Türk hükümeti ve halkına yönelik talihsiz yaklaşımları bu yalan haberle sınırlı kalmadı.
Rusya'nın Tahran Büyükelçisi Levan Dzhagaryan ile 18 Şubat'ta yaptığı röportajda Şark gazetesi muhabiri, Rus Büyükelçi'den, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde sürdürdüğü terörle mücadele operasyonu hakkında Türkiye'ye yönelik olumsuz açıklamalar almak için çabaladı.
Bunun üzerine Rus Büyükelçi, muhabire "Türkiye'yi eleştirmemizi bekliyorsunuz ancak eleştirmeyeceğiz." şeklinde cevap verdi.
Öte yandan, Türkiye'den defalarca operasyonun Kürtleri değil "teröristleri" hedef aldığı yönünde açıklama gelmesine rağmen İran medyası, ısrarla haberlerinde terör örgütü PYD/PKK yerine "Kürtler" kelimesini kullanmaya devam ediyor.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.