Irak: 'Türkiye'ye öneriler sunmaya hazırlanıyoruz'
Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid, Cumhurbaşkanlığı Irak Özel Temsilcisi Veysel Eroğlu ve beraberindeki heyeti Bağdat'taki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kabul etti.
Irak Cumhurbaşkanlığı Basın Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, ikili ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapılan görüşmede, özellikle su meselesinde iki ülke halkının çıkarına hizmet edecek ortak anlaşmalar ve mutabakat zaptlarının imzalanmasının önemi vurgulandı.
Cumhurbaşkanı Reşid, iki ülke arasında köklü ve tarihi ilişkilerin bulunduğuna dikkati çekerek, su sorunlarının çözümü imkansız olmayan meseleler olduğunu söyledi.
'Suyun kaynağı komşu ülkeler'
Dicle ve Fırat nehirlerine bırakılan su miktarıyla ilgili planın Irak tarafına verilmesinin önemli olduğunu dile getiren Irak Cumhurbaşkanı Reşid, nihai ortak anlaşmaya varılması için iki taraf arasında teknik bilgilerin paylaşılmasının gerekli olduğunu kaydetti.
Reşid, "Irak hükümeti, ülke genelindeki su yönetimini iyileştirmek ve güçlendirmek için yoğun şekilde çalışıyor." diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünya ve özellikle Orta Doğu bölgesi iklim değişikliği nedeniyle su sorunuyla karşı karşıya bulunuyor. Bu sorun yoğun kuraklığa neden olabilir. Irak, yağmur ve kar yağışının olmamasından dolayı bu sorundan ciddi şekilde etkileniyor. Bu durum, Irak'ta yaşam ve tarım alanını da etkiliyor. Irak'ın tüm nehir ve kanallarına gelen suyun kaynağı komşu ülkelerdir."
Cumhurbaşkanı Reşid, su sorunuyla mücadele ve su hissesi konusunda uygulanabilir nihai sonuca varılması için Türkiye'ye bazı öneriler sunmaya hazırlandıklarını ifade etti.
Açıklamaya göre Veysel Eroğlu da Irak ile su alanında ciddi işbirliğini önemsediklerini vurguladı.
Türkiye'nin projeleri Reşid'e sunuldu
Eroğlu, bu konuda iki komşu ülke halkının yüksek çıkarına hizmet edecek olumlu anlaşmalara varılmasını istediklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak'ın su ihtiyacı konusuna istisnai önem verilmesini istediğini anlatan Eroğlu, Irak'ın su sorunu, kuraklıkla mücadelesi, su yönetiminin geliştirilmesi ve sulama yöntemleriyle ilgili Türkiye'nin çalışmaları ve projelerini Irak Cumhurbaşkanı'na sundu.
Su krizinin nedenleri
Bağdat merkezli El-Beyan Plan ve Araştırma Merkezinin, geçen yıl "Irak'taki Su Krizi; Zorluklar ve Çözümler" adıyla yayımlanan raporuna göre, ülkede su sıkıntısının yaşanmasının arkasında 3 sebep yatıyor.
Raporda, Irak nüfusunda yaşanan artış ve buna bağlı olarak su ihtiyacının çoğalması, suyun bilinçli bir şekilde tüketilmemesi ve tarımın en büyük su tüketen sektör haline gelmesi bu krizin en önemli nedenleri arasında sıralanıyor.
Iğdır Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası ilişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Seyfi Kılıç konuya dair yaptığı açıklamada, Irak'ın geçen yıl yaşadığı su krizinin İran'ın Irak'a gelen nehirlerdeki su akışı yönünü değiştirmesi, su altyapısındaki ciddi eksikler ve tarım için bilinçsiz tüketimden kaynaklandığını belirtti.
Irak'ın yaklaşık 42 yıldır yaşadığı iç savaş, işgal ve ambargo döngüsü içerisinde olduğunu söyleyen Kılıç, bu nedenle diğer temel ihtiyaçlar gibi su altyapısına da gerekli önemi gösteremediğini ifade etti.
"Su sisteminin sürekli bir şekilde bakım ve onarılması gerekiyor" diyen Kılıç, "Böyle bir döngü içerisindeki ülkenin zaten su sistemini düzgün bir şekilde işletmesi beklenemez. Bu nedenle Irak'ın ciddi altyapı eksiklikleri var." dedi.
Irak'taki su krizinin bir diğer nedeninin de İran'ın nehirlerin su akış yönünü değiştirmesinden kaynaklandığını aktaran Kılıç, "İran'ın ülke içerisinde Dicle Nehri ile birleşen sular üzerinde yapmış olduğu barajlar var. Bu da Irak'ta su yokluğuna neden oluyor. İran suları direkt kesip ülkenin iç kesimine doğru saptırıyor." görüşünü dile getirdi.
Diğer bir sorunun da tarım için aşırı derecede suyun israf edilmesi olduğunu vurgulayan Kılıç, şöyle devam etti:
"Irak'ın ilk önce tarım suyunu daha etkin kullanması gerekiyor. Ülkedeki sulama kanallarının hepsi açık ve beton değil. Kaynağından çıkarılan suyun sadece yüzde 10'u tarlaya ulaşabiliyor. Bu da az olan suyun heba olmasına yol açıyor. Irak'ın ilk önce bu tür sorunları çözmesi gerekiyor ve daha sonra dışarıdaki sorunlara yönelmeli."
En büyük barajda yıkılma tehlikesi var
Altyapı sorununa bağlı olarak ülkedeki barajların yetersiz olduğu veya tam kapasiteli su tutamadığına dikkati çeken Kılıç, kuzeyde inşa edilen en büyük iki barajın yıkılma riski taşıdığı uyarısında bulundu.
Irak'ın en büyük barajı ve Dicle Nehri üzerinde kurulan Musul Barajı'nın bu risk içerisinde yer aldığını belirten Kılıç, "Barajın üzerinde inşa edildiği kayalıklar, suyla temas ettikten sonra erimeye başlıyor. Bu da baraj zeminin zedelenmesi ve daha sonra yıkılmasına yol açıyor." diye konuştu.
Kılıç, altyapısı zayıf olan diğer barajın da İran'dan gelen Sirvan Nehri üzerinde kurulan Süleymaniye'nin Derbendihan ilçesindeki "Derbendihan Barajı" olduğunu ifade ederek, Irak ve İran sınırında önceki yıl meydana gelen deprem sonrası, barajda hasarların oluştuğunu ve su toplama kapasitesinde sıkıntıların yaşandığını dile getirdi.
'Türkiye'nin inşa ettiği barajlar Irak'ın yararına'
"Türkiye'nin Irak'a giden nehirler üzerinde inşa ettiği barajlar iddia edildiği gibi zararlı değil aksine yararlıdır." diyen Kılıç, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Çünkü Hem Dicle hem de Fırat, bahar aylarında eriyen karlardan suyunu elde ediyor. Yıl içerisindeki akımları düzenli değil. Tarım için yaz ve güz döneminde ihtiyaç duyulan su miktarı her iki nehirde de oldukça az. Fakat Türkiye barajları inşa ettikten sonra 1987 yılında imzaladığı protokole göre saniyede 500 metreküp bırakıyor. Bu tüm yıl boyunca devam eden bir şey. Barajlar olmazsa, zaten su bırakılamaz çünkü ağustos ayında su seviyesi Fırat Nehri'nde oldukça azalıyor."
'Su krizi için siyasi irade lazım'
Kılıç ayrıca, Irak'ın su sorununun üstesinden gelmesi için ciddi bir siyasi iradeye ihtiyacı olduğunu vurguladı.
"Irak'ta siyasi irade olmadığı müddetçe bunun çözüme kavuşturulması çok mümkün değil" diyen Kılıç sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye her zaman teknik olarak Irak'a yardım edeceğini beyan ediyor. Türkiye mali ve teknik olarak bu imkanlara sahip. Irak'ın bu konuda siyasi irade göstermesi gerekiyor ve konuya eğilmesi lazım. Iraklı siyasiler durumun farkında aslında ancak çözemedikleri için konuyu dış dünyaya havala ediyorlar. Aslında sorunun kendilerinden kaynaklandığının farkındalar."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.