İnovasyon İslam dışı değildir!
GÜNÜN AYETİ
Rabbimiz
Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor: ”Göklerde ve yerdeki tüm canlılar O'ndan istemektedir. O da her an/istekler doğrultusunda bir yaratış
halindedir.”
(Rahman Sûresi,Ayet 29)
***
GÜNÜN HADİSİ
Sevgili
Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.) şöyle
buyurmuştur. “Allah her işi ihsan üzere; en güzel bir şekilde yapılmasını emretmiştir.”
(Muhtasar Sahihi Müslim Hn.1249)
Kur'an'da
yenilenme tavsiye ediliyor
“Bir işi bitirince hemen diğerine başla ve
yalnızca Rabbine yönel” (İnşirah 7,8)
Allah’ın beğenisini hedefleyerek bir işi
bitirdiğinde diğerine başlayarak ölüm gelinceye kadar eylemlerimizi sürdürmek,
diğer yönlendirici kurallarla birlikte değerlendirildiğinde gelişime ve yeniliğe
açık bir hayata yönlendirildiğimiz görülür.
***************
BİSMİLLÊHİRRAHMÊNİRRAHÎM...
İNOVASYON
nedir?
En basit
tanımıyla inovasyon,”farklı, değişik, yeni fikirler geliştirmek ve bunları
uygulamaktır. Bu fikirler, daha önce çözülmemiş sorunları çözmek veya daha önce karşılanmayan
ihtiyaçlara cevap vermek amacıyla geliştirilebilir.”
Kişilerin ve toplumların gelişmeleri için
muhtaç oldukları inovasyon aslında İslâm’ın öğretileri arasında yer alan bir
konudur. İnovasyon çalışmalarını İslâm’ın gereği ve ibâdet yolu olarak da
niteleyebiliriz.
Hayırda yarışma emri İnovasyonu da içine alır. Yüce dinimiz; hayır yapın, hayırda yardımlaşın buyurduğu gibi hayırda yarışın emrini
de verir : “ Hayırlı işlerde birbirinizle yarışın"
(Maide/48)
Kur'anımızın dilinde hayır
maldır/üretimdir. Ferde, aileye ve topluma
yönelik faydalı eylemlerdir. (Adiyat 8; Bakara 110) Mal/üretim ve faydalı işler
alanında yarışmanın daha yeni daha estetik ve daha yararlı olana yönelmek, bir
diğer anlatımla inovasyonu öncelemek dinimizin
bir gereğidir.
Faydalıya yönelmek, iyi, güzel ve yeniye çığır açmak olan İNOVASYON, Allah’ın rızasına götürücü ahiret yatırımıdır.
Temel olan
iman
Bizim için Allah’a ve Ahiret hayatına îman
temeldir. Bu temelden hareket edildiğinde en değerlilerimiz daha faydalı
olanlarımızdır. Nitekim Peygamberimiz “Sizin en hayırlınız en çok faydalı
olanınızdır” buyurur.
Teşvik
etmek iyidir
Dinimiz faydalı olmaya yönlendirirken faydalılarda
ilk olmaya da teşvik etmektedir. Çünkü ilk olmak Kıyamet Gününe kadar sürekli
sevap kazanmak ve Cennet derecelerimizi yükseltmektir. Bakınız Peygamberimiz ne
buyuruyor:
“Kim Müslüman olarak insanların faydalanacağı
bir işi ilk olarak ortaya koyar öncü olarak da yaparsa ona yapıp öncülük ettiği
işin dünyada karşılığı, ahirette de sevabı verilir. Ayrıca ona kendisinden
sonra o işi yapacaklara verilecek sevaplar kadar da sevap verilir.” (Muhtasar
S.Müslim Hn.533)
Ter dökmeden olmaz
Burada bilvesile işaret edelim: İslâmda dünya
ve Ahiret hayatı bir bütündür. Meşru/helâl olması şartı ile yalnızca dünya hayatına
yönelik hiçbir şey yoktur. Eşlerin cinsel hayatı bile bir hayırdır. Mazbut bir
cinsel hayat da iş hayatında başarılı olmanın etkili bir yolu değil midir? Gel
görki İslâm bilginlerinin bir kısmı hayırlarda ilk olmayı da hep ahiretle
irtibatlandırmışlardır. Sonuçları itibariyle ahirete yöneliktir ama öncelikle
dünya hayatımızın kolaylaştırılmasına ilişkindir.
Tekrarlar bıkkınlık
verir
Hayatımızda inovasyon olmazsa yani yenilikçi
atılımlar içine girilmezse hayat donuklaşır, gelişimsiz tekrarlar bıkkınlık
verir. İnsan giderek heyecanını yitirir, tembelleşir. Birbirini takip eden
günleri eşit olur, hatta ileri olması gereken sonraki günler önceki günlerden
de geriye düşer. Böyle olunca siz iş hayatını sürdürmek isteseniz bile rekabet
şartları sizi dışlar. Aldanmışlardan olursunuz.
Sevgili
Peygamberimizşöyle buyuruyor:
“İki günü müsavi geçen aldanmıştır.”
Yapılan
açıklamalar ışığında soralım: Peygamberimiz bu sözleriyle bizi inovasyona yönlendirmiş olmuyor mu?
****************
Mü'min güçlü olmak zorunda
Yükümlü olduğumuz güçlü ve kolaylaştırıcı olmanın bir yolu da İnovasyondur.
Biz insanlar emirleri ve yasaklarına uyarak
Rabbimize ibâdet için yaratıldık ve ölüm gelinceye kadar ibadetle emredildik. Rabbimizin emirleri bütün hayatımızı kuşattığından, ibâdet görevimizi yapabilmek için güçlü olmaya mecburuz. Güçlü olmaya
çalışmak Rabbimizin sevgisini kazanmaktır.
Peygamberimiz şöyle buyurur:
“Allah katında sebeplerine yapışarak güçlü
olan mümin sebeplerine sarılmadığı için zayıf düşen müminden daha hayırlı ve
daha sevgilidir.”
Bedenî, ilmî, malî ve estetik yönden güçlü ve
daha kuvvetli olabilmek Peygamberimizin buyurduğu gibi faydalılara yönelmeyi
gerektirir. Allah’ın yardımını celbeden kolaylaştırıcılık da gücü gerekli kılar.
Bütün bunlar da yerinde durarak değil farklı
ve yeni atılımlar yapmakla gerçekleşir. İnovasyon bundan başka nedir ki?
İslâm’da asıl olan kişilerin kendilerine yeterli olmasıdır.
Borca girilmemesidir. Peygamberimiz” insanlara
yük olmayı” yasaklamış ve sahabilerine şöyle buyurmuştur:
“Kim bana hiç kimseden bir şey istemeyeceğine
garanti verebilir ki ben de ona Cenneti garanti edeyim.”
Toplumlar fertlerden oluştuğuna göre toplumlar
da kendilerine yeterli olmalıdır. İhracat yapılamıyorsa ithalata da gerek
duyulmamalıdır. Bunun için de yenilikçi atılımlara yani inovasyona ihtiyaç vardır
ve o hayati bir gereksinimdir.
******************
Dinde
yenileme olmaz!..
Aziz
Peygamberimiz tarafından söylenildiği rivayet olunan geleceğimize ışık tutucu sözleri şöyledir:
“Allah, Muhammed Ümmeti’ne her yüz yılın başında
dinlerini yenileyecek yenileyiciler gönderecektir.” ( Ebu Davud Melâhim 1)
İslâm Dîni’ni oluşturan Allah’ın Kitabı
Kur’ân’ın ve ona açıklık getiren Nebevî Sünnet’in kuralları değiştirilemez
nitelikli olup Kıyamet Günü’ne kadar geçerlidir. Bu sebeple dinde yenileme olmaz,
olsa olsa dîni anlama ve ifade etmede yenilik olabilir.
****************
İnsanlık
inovasyona muhtaçtır
Dünyaya fazlasıyla meyl etse de (Seküler) fertler ve topluklar
inovasyonu gerçekleştiriyorlar, İslâm’ın katkısı ne olacak? İslâm inovasyonu Kur’ân ve Sünnet’le temellendiriyor, ibadetleştiriyor
ve ahiret yatırımı/Cennet yolu kılıyor. İnovasyonu yalnızca çıkar ve sömürü
öznesi olmaktan çıkarıyor. Menfaat olmasa da yöntem kılıyor. İnsanlık da buna
muhtaçtır.
***********
En güzeli amaçlamak bir hedeftir
Faydasızlardan korunarak sürekli çalışmakla
yükümlü olduğumuz gibi giyimde, davranışta, ilmi ve ideolojik tartışmalar ve
işte en güzeli amaçlamakla da mükellefiz. Bu, kitaplık bir konudur. Özetlesek
Allah güzelliğin kaynağıdır ve ona inanan her mümin estetiğe sevdalanmak
konumundadır. Allah en güzeli yaşamak olan İhsanı emretmekte ve onları sevdiğini
bildirmektedir. Peygamberimiz de şöyle buyurmaktadır:
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.