Dolar (USD)
32.52
Euro (EUR)
34.75
Gram Altın
2420.56
BIST 100
9703.16
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

İmamoğlu İBB’nin kripto odasına neden girdi?

İBB’de en kritik ihtiyaçlarla ilgili önemli bilgiler olduğunu ifade eden konunun uzmanları soruyor: “Yeni göreve gelen bir başkan neden belediyenin kripto odalarına girip acil bir şekilde kopyalama yapmak ister? Bu girişim devletin güvenliği ile ilgili bir takım bilgileri ele geçirmek olabilir.”
İmamoğlu İBB’nin kripto odasına neden girdi?
20 May 2019 00:01:00
İBB’de en kritik ihtiyaçlarla ilgili önemli bilgiler olduğunu ifade eden konunun uzmanları soruyor: “Yeni göreve gelen bir başkan neden belediyenin kripto odalarına girip acil bir şekilde kopyalama yapmak ister? Bu girişim devletin güvenliği ile ilgili bir takım bilgileri ele geçirmek olabilir.”

HABER: ÖZLEM DOĞAN

23 Haziran’da yenilenecek olan İstanbul yerel seçimleri öncesi parti adayları seçim çalışmalarını sürdürüyor. CHP, İP, SP ve HDP’nin desteklediği, itirazlar sürerken mazbatayı alır almaz İBB verilerini kopyalatmaya kalkışan Ekrem İmamoğlu ile ilgili tartışmalar devam ediyor. İmamoğlu’na PKK liderlerinin ve FETÖ’cülerin verdiği destek, bu terör örgütlerinin CHP’den ne gibi isteklerde bulunacağı sorularını akıllara getiriyor. Seçime ilişkin sorularımızı yönelttiğimiz İstanbul Şehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin Alptekin, 31 Mart seçimlerinde İstanbul’da yapılan iki tam kanunsuzluğun İmamoğlu’yla Yıldırım arasındaki oy farkını aşabilecek boyuttaki oylara etki ettiğini ifade etti. Alptekin, “Seçim tekrarındaki önemli iki etken; kanunsuz atanan sandık başkanları ve görevlileriyle, tutanağı, imzası olmayan sandıklardan çıkan oylar. 42 bini bulan bu oy sayısının sonucu değiştirebileceği için de iptal kararı verildi” dedi.

Kılıçdaroğlu çekilse de CHP değişmez

Kılıçdaroğlu’nun meydanlarda görünmesinin oy kaybettirdiğini CHP’nin de bildiğini vurgulayan Alptekin, “Sağ seçmenin oyunu almadan seçimi kazanamayacağını anlayan CHP, kimsenin tanımadığı bir ismi seçerek seçim sürecinde İmamoğlu’nu CHP’nin adayı değilmiş gibi pazarlıyor. Bu yüzden Kılıçdaroğlu geri çekildi. Fakat CHP’nin değişeceğini hiç sanmıyorum” diye konuştu.

SP ve İP’in görevi CHP’yi sempatikleştirmek

SP ve İP’in CHP’ye doğrudan desteği olduğunun altını çizen Alptekin, “Bu partilerin fonksiyonu sağ seçmenin gözünde CHP’yi meşrulaştırıp sempatikleştirmek. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Türkiye halkının temel değerlerine yönelik hakaret ve ithamlarının yanında PKK’nın kurucularını methedici söylemlerine rağmen kendini milliyetçi olarak lanse eden İP’ten bir itiraz duymadık. CHP’li isimlerin ezana ve dini değerlere karşı söylediklerine binaen SP’nin de bir söylemi olmadı. Bu da CHP için avantaj. Bu sayede 4 milyon oya ulaşabildi” ifadelerini kullandı.

SP’nin tek amacı CHP’ye kazandırmak

SP’nin ayakta kalmasının tek yolunun CHP ile işbirliği olduğunu bildiğini söyleyen Alptekin, “İnandırıcı bir söylemi, bir gerçekçiliği olmayan SP yeni sistemde küçük ittifaklarla can suyu buldu. Türkiye’deki dindarlarla hayatı boyunca sorunu olmuş CHP’yi neden bu kadar desteklediğinin rasyonel bir açıklaması yok. SP’nin tek derdi AK Parti’ye kaybettirip CHP’ye kazandırmak” şeklinde konuştu.

PKK, CHP’den diyet istiyor

PKK lideri Duran Kalkan’ın ‘CHP’ye bir sorumluluk yükledik, sıra onlarda’ diyerek CHP’den diyet istediğini ortaya koyduğunu ifade eden Alptekin, “PKK bunun peşini bırakmaz. HDP, PKK, SP, İP ve FETÖ’yü aynı noktada buluşturan AK Parti iktidarını zayıflatma çabası. Bu birbirine benzemez oluşumları bir arada tutan tek hedef Türkiye’deki güçlü iktidarı ortadan kaldırmak. Batı da artık Türkiye’ye söz geçiremiyor. Kendi çıkarlarını önceleyen Türkiye ile anlaşamıyor. Bu yüzden de Erdoğan’ı indirmek istiyor. Seçimlerde de İmamoğlu’ndan medet umuyor, açıkça destekliyor” dedi.

Sağ seçmen hakkını aramıyor

Sağ seçmenin hakkını arama noktasında geçmişten gelen eziklikle fazla mütevazı olduğuna dikkat çeken Alptekin, Sağ seçmen yumurta kapıya dayanmadan da hakkını aramıyor. Binali Yıldırım’ın aldığı oyların sandığa yansımaması söz konusu. Oysa CHP 1960 darbesinin bile hak edildiğini söyleyen, sahiplenen, başörtüsü yasağı konusunda özeleştiri bile yapmayan bir hareket. Sağ seçmen ise bir kompleks içinde sineye çekmeye alışmış gibi davranıyor” şeklinde konuştu.

İmamoğlu verileri ne yapacaktı, açıklasın

Hiçbir CHP’linin veri kopyalama hususuyla ilgili açıklama yapmadığının altını çizen Alptekin, “Bambaşka konularla veri kopyalama olayını unutturmaya çalışıyorlar. Oysa çok ciddi şüphe uyandıran mühim bir durum söz konusu. Seçim heyecanından ötürü bu durum araya kaynadı. Ekrem İmamoğlu ‘bu verileri şundan ötürü kopyalattım’ diye açıklama yapmadı” ifadelerini kullandı.

CHP’nin de itiraz hakkı var

İstanbul’un hem nüfus hem ekonomik olarak Türkiye’nin parlayan yıldızı olduğunu söyleyen Alptekin sözlerini şöyle noktaladı: “23 Haziran’da AK Parti’nin adayı Binali Yıldırım kazanırsa CHP elbette itiraz edebilir. İtiraz her partinin hakkı, itirazı değerlendirmek de YSK’nın görevi. Karar açıklandıktan sonra konuşmanın bir anlamı yok. 2014’te Ağrı ve Yalova’yı YSK iptal edip tekrarlattırdıktan sonra bir ili CHP diğer ili de BDP kazandı.”

İBB’nin kritik bilgilerini kopyalamak istedi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde en kritik ihtiyaçlarla ilgili önemli bilgiler olduğunu ifade eden Emniyet eski İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu, “Su depolarına girişlerden tutun da çok teknik, kritik, devletin aldığı kararlar, belediyelerle müştereken güvenlik kuvvetlerince uygulanıyor. Veri kopyalama girişimiyle ilişkin savcılık da araştırma yapıyor. Bu normal bir durum değil. İmamoğlu üzerinde FETÖ ile ilgili iddialar var” dedi.

İmamoğlu’nun İBB’nin krito odasında ne işi vardı?

Seçim iptal sebebinin sadece sandık başkanlarından kaynaklanmadığını, bu oy hırsızlığının ardında bir örgütün de olduğunu düşündüğünü vurgulayan Orakoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekrem İmamoğlu daha mazbatayı yeni almış olmasına ve itiraz süreci içinde bulunmasına rağmen belediyenin kripto odalarına girip acil bir şekilde kopyalama gerçekleştirmek istemesi çok şüpheli bir hareket. Bu kopyalama girişimi bir hizmet değil, devletin güvenliği ile ilgili bir takım bilgileri ele geçirmek olabilir. Daha ciddi bir tehlike de ortaya çıkabilir.”