İki oğlu PKK'da ölen adamın YDG-H'lilere isyanı
24 Aralık 2015 15:10:00
Çatışmaların devam ettiği Diyarbakır'ın Sur ilçesinde, evlerini terk etmek zorunda kalan aileler yaşananları tek tek anlattı.
PKK'ya katılan iki oğlunu kaybeden baba, bedel ödedini buna rağmen YDG-H'lilerin kendisini evinden ettiğini çarpıcı sözlerlerle anlattı.
'İKİ OĞLUM PKK İÇİNDEYKEN ÖLDÜ, HENDEK YANLIŞ'
Sur içinde Fatihpaşa mahallesinde yaşayan A.L., kendisini PKK'lı olarak tanımlıyor. Uzun süre bu davadan hapis yatan ve iki oğlu örgüt içerisindeyken yaşamını yitiren A.L. kendi ifadesiyle ödediği bedele rağmen evinden olmuş.
"EVİMİ İSTEDİLER, YDG-H'LİLERE BAĞIRDIM KAPIYI KAPATTIM"
"Olaylar ilk başladığında bir akşam kapım çaldı. Gidip açtım. Gelenler YDG-H'lilerdi. Bana evimizi kendilerine vermemiz gerektiğini söylediler. Önemli bir noktadaymış ve çatışmalarda kullanmak ve kaçmak için kullanacaklarmış. Ben de gidecek yerimizin olmadığını, evde iki kızımın ve eşimin bulunduğunu anlattım. Buna rağmen çıkmazsak zorla çıkaracaklarını söyleyince bağırdım. 'Gidin başınızdakilere sorun beni, sonra da bir daha gelmeyin' diyerek kapıyı kapattım.
"EVİME ROKETİ YDG-H ATMIŞ"
PKK ve HDP çevrelerinde beni tanırlar. Ödediğim bir bedel var ve bu bedel için bir gün kapılarını çalmış değilim. Kendi halinde yaşayan bir insanım. O halde niye gelip kapımı çalıyorlar? Ben böyle düşünürken bir gün evimize bir roket isabet etti. Aklıma ilk gelen şey devlet güçlerinin attığıydı. Çok şükür evden kimseye bir şey olmadı. Ama sorduğumda roketi bunların attığını öğrendim. Sonra tekrar geldiler. Bir kez daha ve daha tehditkar konuştular. Ben itiraz edecek oldum, üslu00fbplarını bozdu alçaklar. Çok ağrıma gitti. Eve döndüm, alabileceğimiz eşyalarımızı aldık ve çıktık. Dışarıda ev tuttuk kendimize. Birkaç öte beri alıp yerleştik.
"EVİMİ CEZA OLARAK YIKMIŞLAR"
Bu arada yasak kalktığında evimize gidip baktık. Yerle bir olmuştu. Sorup soruşturunca YDG-H'lilerin ceza olarak yıktıklarını öğrendim. Bunun bir bedeli, bir hesabı olacak elbette. Ama şimdi beklemekten başka bir şey yapamam.
"BU İŞE SON VERİN! HALKA KARŞI YAPILAN SAVAŞ KAYBETMEYE MAHKUMDUR"
Ortada çok büyük bir yanlış var, eğer PKK bunu yapıyorsa yanlıştır, HDP veya DTKyapıyorsa yanlıştır. Kim yapıyorsa yapsın sivillerin içerisine, üstelik daha kendi onurunu korumayı beceremeyen insanların eline silah vermek kazanım değildir. Halka karşı yapılan savaş kaybetmeye mahku00fbmdur. Buradan kendilerine seslenmek istiyorum. Bu işe bir an önce son verin, yaşananlardan kimse memnun değil, insanlar perişan oldu. Böyle mücadele olmaz, akıldan yoksun ve teröre vardırılan çatışmalar zarardan başka bir şey vermez."
"SINIR DIŞINA ÇIKMAYAN ÖRGÜT MENSUPLARI GELİP YERLEŞTİ"
"30 yıldır orada yaşıyorum. Mahallemdekileri ev ev, isim isim tanırım. Bu çözüm süreci başladığında baktım ki her gün yeni insanlar geliyorlar ve yerleşmeye başlıyorlar. Sorup soruşturduğumda sınır dışına çıkmayan örgüt mensupları olduklarını öğrendim. Çarşıda, pazarda, kahvelerde insanları toplayıp bir şeyler anlatıyorlardı. Düzgün, hatta İstanbulTürkçeleri vardı. Duvarlarda 'MLKP' yazıları görmeye başladım. Sonra ....... 'den (Burada bir başka şehrin ismini veriyor, bunu yayıncılık prensiplerimiz gereği yazmıyoruz) geldiklerini öğrendim. Buldukları erkekleri, kadınları yollarından çevirip propaganda yapıyorlardı.
"SIRT ÇANTALARIYLA SİLAH TAŞIYORLAR"
Ne zamanki Suruç saldırısı oldu, bunların hem sayısı arttı, hem de sertleşmeye başladılar. Mahallemizde kimlik soruyorlar ve 'bu hangi taraftan' diyerek bizleri tanıyanlara soruyorlardı. Hendekler kazılmaya başladığında Hevsel bahçelerinden de motosikletli gençler sırt çantalarıyla silah taşıyorlardı. Günlerce yığınak yaptılar. Yıkılan eski yapıların molozlarından ve belediye kamyonlarının taşıdıkları kumları çuvallara doldurup barikat yaptılar. Mahallenin çocuklarını yanlarına aldılar, YDG-H diye eğitim verdiler. Zaten onların bütün ayak işlerini, kılavuzluk gibi işleri bu YDG-H'liler görür. O gün anladım ki bir daha huzurumuz olmayacak."
"EVİMDEN OLDUM, OĞLUM YDG-H'DE"
İ.Ş. Sur sakinlerinden. Onun sıkıntısı daha büyük. Çünkü, olaylar başladığında hem evinden, hem de oğlundan olmuş. YDG-H içine giren oğlu için, yasak sürerken Sur'a gitmesine karşın oğlunu ikna edememiş.
"Oğlum 14 yaşında. Bu olaylar başladığında bir şekilde YDG-H'lilerle ilişki kurmuş. Vermişler eline silahı. O yaşta bir çocuk eline keleş verildiğinde ne olur tahmin edin. Birkaç kez gittim, dil döktüm ancak ikna edemedim. Hatta tehdit edildim. Şimdi bekliyorum ne olacak diye. Evimize gidemiyoruz yasak, oğlumu alamıyorum izin vermiyorlar, oğlum da gelmek istemiyor. Kalacak yerimiz yok. Herkesten rica ediyorum, lütfen bu savaş bitsin, inanın dayanacak takatimiz kalmadı."
"GELİP HENDEĞE KENDİLERİ GİRSİN"
Sur'u terk edenlerin bir hayal kırıklığı da DTK, HDP, DBP temsilcilerinin hala hendekleri savunuyor olmaları. Diyarbakır'da geçtiğimiz Cuma günü yapılan toplantıda hendeklere destek çıkılmasına içerlemiş Sur'u terk edenler. Meseleye farklı cephelerden bakmalarına rağmen hendeklere karşı görüşlerin tamamına yakını olumsuz.
M.C. görüş olarak HDP'ye yakın. Oyunu HDP'ye verdiğini sormadan söylüyor. Bundan sonra HDP'nin oyunu alabilmesi içinse şartları var.
"Eğer bu kadar hendeklere meraklılarsa gelip hendeklere kendileri girsin. Çıktılar hendekleri savundular ve ardından herkes evine geri döndü. Ben dönebiliyor muyum? Hayır. Dışarıda sığıntı gibi yaşıyorum akrabalarımın yanında. Arkadaş, aklı başında bir politika önerin canımı vereyim, ama bu nedir? İnsan halkına ve gerçeğine bu kadar mıuzak olur?"
Kaynak : Al Jazeera
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.