Dolar (USD)
34.17
Euro (EUR)
38.14
Gram Altın
2920.00
BIST 100
9777.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

İKİ FARKLI TERÖR ÖRGÜTÜ

Ankara'daki terör saldırısının ayrıntılarına değinen Başbakan Davutoğlu, iki farklı örgüt üzerinde durulduğunu söyledi. Davutoğu, "İki iz üzerinde yürüyor arkadaşlar. İkinci saldırganın irtibatları konusunda da araştırmalar yürüyor. Bu meselenin önceden planlanması konusunda da mesafe kat ediliyor. Bunlar da iki farklı örgüte ilişkin bulgular içeriyor." dedi.
İKİ FARKLI TERÖR ÖRGÜTÜ
14 Ekim 2015 11:44:00
Ankara'daki terör saldırısının ayrıntılarına değinen Başbakan Davutoğlu, iki farklı örgüt üzerinde durulduğunu söyledi. Davutoğu, "İki iz üzerinde yürüyor arkadaşlar. İkinci saldırganın irtibatları konusunda da araştırmalar yürüyor. Bu meselenin önceden planlanması konusunda da mesafe kat ediliyor. Bunlar da iki farklı örgüte ilişkin bulgular içeriyor." dedi.

BAYRAM ZİLAN/ANKARA

Gazetelerin Ankara Temsilcileri ile Çankaya Köşkü'nde kahvaltılı toplantıda bir araya gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'daki terör saldırısı, Suriye, PYD, 1 Kasım Seçimleri ve gündemdeki hususlar ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun gazetecilerin sorularına verdiği cevaplardan kısa başlıklar şöyle:

FAİLİ MEÇHUL OLARAK BIRAKMAYACAĞIZ

Bu sabah da bilgi aldım. İki iz üzerinde yürüyor arkadaşlar. İkinci saldırganın irtibatları konusunda da araştırmalar yürüyor. Bu meselenin önceden planlanması konusunda da mesafe kat ediliyor. Bunlarda iki farklı örgüte ilişkin bulgular içeriyor. Örgütler arası işbirliği var mı onu çıkarmaya çalışıyoruz. İki iz üzerinde yürüdüğümüzü söyleyebiliriz, bu izlerin detaylarına girmeyelim. İki bombacının olay yerine nasıl geldiğini çıkardı arkadaşlar, birinin çantayla, diğerinin yelekle. O eylemin nasıl yapıldığına dair bilgilere ceset parçalarından ulaşılmış durumda. Faili meçhul bırakmayacağız bunu. sonuna kadar gidilecek. Kim bu katliamı yaptıysa tespit edilecek, bağlantıları varsa tespit edilecek. Karşılık anlamında gereği yapılacak.

KONUŞMAMI BAĞLAMINDAN KOPARDILAR

Dünkü televizyon yayını için bugün bazı gazetelerimizde konuşmanın bütününü bir kenara koyup şu manşet atılmış, eyleme geçmedikçe tutuklayamayız. Sanki ancak bomba patladıktan sonra tutuklanabilir demişim gibi. Başka türlü konuşsam, önyargılı bir şekilde hareket ettiğimiz anlamı çıkardı. Sanki başbakan olarak bombacı fiilen kendisini gidip patlatmadıkça bir şey yapamayız demişim gibi yansıtıldı. Diğer yanda da DHKP C bombacısı baskın sonucu etkisiz hale getirildiğinde sanki insan haklarına aykırı bir şey yapmışız gibi de eleştirildik. Bu kritik dönemde hepimize düşen sorumluluklar var, eleştirilmek ayrı bir şey, hepimizin nihai olarak bu eylemlerle karşı karşıya kaldığımız ve bunlarla mücadele etmemiz gerektiği bilincine sahip olmamız lazım.

BU SALDIRI TÜRKİYE'YE YÖNELMİŞ BİR SALDIRIDIR

Bu saldırı, Türkiye'ye yönelmiş bir saldırı. Bu saldırı Türkiye'ye yöneliktir, halkın bütününe yöneliktir, demokrasiye yöneliktir dedim. Türkiye'ye yöneliktir, çünkü son dönemde dünyanın her yerinde Türkiye'ye dönük çok olumlu bir algı oluşmaya başladı. Bunda da mültecilere yönelik tavrın etkisi var.

33 FARKLI İLE CENAZE GİTTİ

Türkiye'nin bu terör saldırısıyla itibarının doğrudan hedef alındığı aşikardır. Halkın bütünün hedef alındığı, çünkü saldırı lokal bir yerde sadece bir gruba yönelik planlanmamış, bilinçli bir şekilde Türkiye'nin her yerinden katılımın olduğu miting hedef alınıyor, 33 ile cenaze gitti.

HER BÖLGEYE ETKİ EDEN BİR SALDIRI

Türkiye'nin her bölgesine etki eden bir saldırı, her yerde yürekleri yakan bir saldırı ve Suruç saldırısıyla benzerlik bağlamında özellikle hassas kesimlere yönelik bir saldırı. Mezhep ve etnik fay hatlarıyla ilgili sonuçlar doğurabilecek, halkın bütününe yönelik. Bir saldırı birkaç sonucu birden doğurur burada böyle bir tablo var. Onun için daha da soğukkanlı, dikkatle, teenniyle karşılamamız gereken bir tabloyla karşı karşıyayız.

SEÇİMLERE GÖLGE DÜŞÜRMEK İSTENİYOR

19 gün sonra seçime gidiyoruz. Bu seçimin hangi sonuçlar doğuracağı önem taşıyor, Türkiye'nin geleceği itibariyle, seçime gölge düşürmek, belli mayınları seçim sathı mahalline yerleştirmek, o nedenle zamanlaması son derece manidar.

VAKUR DURAN VATANDAŞLARIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUM

Bizi ilgilendiren; birkaç aşamada bu meselenin kontrol altına alınmasıydı. Bu tür durumlarda ilk aşama, ilk şok, tabiri caizse toplum kesimlerinde oluşacak ilk şoku mümkün olduğunca en az hasarla, birlik beraberlikle geçirmek. Toplumsal bilinç bakımından ciddi sınavdan geçtik. Birileri bunun üzerinden bir kaos senaryosu yazmışsa ki yazdıkları aşikar, bunu engellememiz gerekiyordu. Bütün topluma teşekkür ediyorum. Vakur bir şekilde cenazelerini defnettiler ve böyle bir saldırının travmatik sonuçlarının doğmasına engel oldular. Bu acıdan bir kaos üretmek isteyenlere başta ailelerimiz olmak üzere milletimiz fırsat vermedi.

POLİS İLE HALKI KARŞI KARŞIYA GETİRMEK İSTİYORLAR

Olayı teröristle halk arasında bir unsur olmaktan çıkarıp halk ile polis arasında bir tepkiye dönüştürmeye çalışanlar vardı. 10'a yakın polis linç edilmeye çalışıldı. Çok şükür, ilk andaki bu hassas psikolojik durum soğukkanlılıkla yönetildi. Bu tür provokatif şeylerle olayın müsebbipleriyle devlet ile halk arasında bir problem haline getirmeye çalışanlar var. O konuda olumlu çaba gösterenlere teşekkür ediyorum. Doktorlarımıza, hemşirelerimize sağlık çalışanlarımıza da teşekkürü bir borç biliyorum.

DEMİRTAŞ'IN İFADELERİ GÖRÜŞMEYİ İMKANSIZ KILDI

Siyasi liderleri görüşmeye davet ettim. Arkadaşlarımla vardığım istişarede vardığım sonuç, 4 lider aynı masada buluşalım, değilse ayrı ayrı görüşelim idi. fakat böylesine acılı bir günde Demirtaş'ın ifadeleri bunu imkansız kıldı. Daha suçlularla ilgili çalışma devam ederken "bu cinayeti devlet işlemiştir" diyerek toplumu açık bir provokasyona yöneltti. Sanki o bombayı koyanlar bizlermişiz, sanki bu alçakça saldırıyı yapanlar bizlermişiz gibi bir hava oluşturarak halkı 6-8 Ekim olaylarına benzer bir tabloya yöneltmek istedi.

BAHÇELİ İLE GÖRÜŞME TALEBİNİ ANALİZE GEREK YOK

Sayın Bahçeli, görüşme talebimizi olumlu karşılamadı. Bu tutumunu analiz etmeye gerek görmüyorum, milletimiz bu tutumu yakından biliyor.

KILIÇDAROĞLU İLE GÖRÜŞMEMİZ OLUMLUDUR

Sayın Kılıçdaroğlu ile görüşmemiz pozitiftir olumdur, teklifim sonucu birlikte görüşme dolayısıyla da takdirlerimi ifade ettim. Onun daha sonra yaptığı açıklamalar toplantının ruhuna, bir araya gelmemizin ahlaki zeminine uygun düşmedi. Teröre karşı ortak tutumumuzu göstermek üzere bir araya geldiğimiz toplantıdan sonra yaptığı açıklamayla, terör dışı pek çok özel gündemi olduğunu gösterdi. Bu tutumunu, milletimizin ortak acısına duyarlılığa ve siyasi nezakete aykırı bulduğumu ve yadırgadığımı ifade edebilirim.

NE OLURSA OLSUN SEÇİME GİDECEĞİZ

Herhangi bir şekilde bu olayların demokrasimizi akamete uğratmasına izin vermememiz lazım. Ne olursa olsun Türkiye 1 Kasım'da sandığa gidecek, seçim sandığından kaçınmak, çekinmek, ya da bu sandığa gölge düşürecek tavra girmemiz doğru değil. Seçim gerçekten aşı olmak gibidir. Bünyeyi kuvvetlendirir, ne sonuç çıkarsa çıksın, siyasetin meşruiyet alanını açar.

BİZİ YALNIZ BIRAKTILAR

Terörle mücadelenin sözde baş savunucusu en önde gelen ismi sayın Bahçeli ne diyor? "hem sorduğun her şeye hayır derim, hem de seni sürekli eleştiririm." Ülkenin karşı karşıya kaldığı riskler konusunda bizi yalnız bıraktılar, tek başına, yalnız mücadele etme zorunluğu doğdu.

MİTİNGLERİMİZİ İPTAL ETMEYİ DÜŞÜNMÜYORUZ

Mitingleri bütünüyle iptal etmeyi düşünmüyoruz. Bundan sonraki birkaç mitingimizi, teröre karşı dayanışma şeklinde, milli birliği kardeşliği güçlendirme mitingleri olarak tertip edeceğiz.

YENİ GÜVENLİK KONSEPTİ

Bakanlar Kurulu'nda talimat verdim. Bu yerleşik uygulama, rutinlerin tümünü gözden geçireceksiniz ama hiçbir yerde tahmin edilebilir rutin uygulama olmayacak. Teröristin şaşırtabilecek uygulamalar yapma ihtimali var. Yeni bir güvenlik konsepti ile ilgili çalışmalar yürüyor. Bakın dün bir soruşturma tamamlandı. Cizre'de iki polis görevden alındı. Ben beyanname tanıtımındaydım, çıktım, fotoğraf gösterildi bana. Bu kabul edilemez gereği yapılacak dedim. Gece yarımda ise, Başbakan olarak açıklama yapmam mutat değil, videoyu gördükten sonra açıklama yaptım, bu kabul edilemez bunun gereği yapılacak diye. Raporda herhangi bir sansür istemiyorum dedim. Olayın kendisini getireceksiniz, tam rapor. Sonra burada gece mitingden döndüm, kuvvet komutanlarının da katıldığı bir güvenlik toplantısı yaptım.

ÖLEN TERÖRİSTLERİ AİLELERİNE VERDİK

Askerler geçenlerde Tunceli'de operasyon yürürken bazı teröristler öldürülmüştü dağda. Biz onları helikopterle Malatya'ya getirdik, otopsilerini yaptırdık ailelerine verdik. Tebrik ettim hepsini. 90'lı yılların mantığı ile oralarda bir yerlere bırakın denirdi.

CİZRE RAPORU GELDİ, GÖREVDEN ALINMASI TALİMATI VERDİM

İki gün önce nerede bu Cizre raporu dedim, efendim bugün geliyor dediler. Rapor geldi, hemen görevden alınması talimatı verdim. Bu konuda da bürokraside de bir ihmal varsa onun da gereği yapılır ama sırf o anki psikolojiyi yönetmek için daha soruşturma yapmadan bir bürokratı görevden almak doğru değil. Rapor geldiğinde kimsenin gereğini yapacağımızdan şüphesi olmasın. Ne Cizre olayında yaptık, ne de burada. Üstü örtülmeyecek, gereği yapılacak.

PKK'YA YAPTIĞIMIZ MÜDAHALEYİ PYD'YE DE YAPARIZ

Kim olursa olsun, PKK ve PYD'ye herhangi bir silah mühimmat yardımı yapılırsa Kuzey Irak'ta aldığımız tedbir neyse Suriye'ye yönelik de alırız. Örgüt ya da IŞİD Türkiye'ye yönelik bir eyleme kalkışırlarsa, nasıl ki DEAŞ askerimizi şehit ettiğinde müdahalede bulunduk. Bu konuda herhangi bir tolerasyon göstermediğimiz gösterdik. PYD ve PKK'yı ayırt etmek 5-6 ay öncesinde belki bir anlam taşıyabilirdi ama bu ayrımın artık bir anlamı kalmamıştır.

ABD nezdinde gerekli diplomatik girişimler yapılacak, bunu hiçbir şekilde kabul etmediğimiz kendilerine bildirilecek. Amerika, Musul'da Irak ordusuna en sofistike silahları verdi değil mi Irak ordusu çekildi, bu silahlar DEAŞ'a kaldı. Şu anda PYD'ye verilen yardımın PKK'ya gitmeyeceği konusunda hiç kimse bize inandırıcı bir gerekçe söyleyemez. Irak'ta kullanıldığı, Türkiye'de kullanıldığını tespit edersek, PKK'ya yaptığımız müdahaleyi yapar, bulunduğu yerde silahları yok ederiz.

TÜRKİYE'DEN RAHATSIZ OLANLAR VAR

2003 ile 2011 yılları arasında Türkiye bölgede yükselen bir güç, bir başarı hikayesi ve İslam ile demokrasiyi birleştiren ülke değil, bunu bir ekonomik kalkınmaya dönüştüren ülke. 2011 ile 2013 arasındaki Arap Baharı Türkiye'nin bu demokrasisinden ilham alan bir gelişme. Türkiye örneği bizden niye yok sorusuyla Suriye'deki gençler de aynı taleple geliyor, demokrasi, kalkınma, özgürlük. Bundan rahatsız olan çevreler oldu.

2013'ten bu yana Türkiye'nin her türlü tehditle ve belayla uğraşması için önümüze bazı şeyler yapıldı. Çıkış gerekçesi ne olursa olsun gezi olayları, 17-25 Aralık, Kobani eylemleri. Birileri Türkiye'yi kendini savunmak zorunda olan bir ülke haline getirmek istiyorlar. Türkiye'nin etkisini ve gücünü kırarak Türkiye'yi savunma haline getirmek istiyorlar.

Karanfil bıraktı

Başbakan Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, Ankara'daki terör saldırısının yaşandığı Tren Garı önüne karanfil bıraktı ve hayatını kaybedenler için dua etti.