İdlibliler için son çare Avrupa''ya göç!
Beşşar Esed rejimi ve destekçisi Rusya, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi içindeki "kuzey Hama, güney ve güneybatı İdlib'e" 4 Eylül'de hava saldırıları düzenlemeye başlamıştı.
Saldırılar, son 3 gündür düşük yoğunlukta seyretse de halk arasında saldırı korkusunun başladığı andan itibaren İdlib'in kuzeyine doğru göç edenlerin sayısı 40 bine ulaştı.
"Suriyeli Kuzeyde Müdahale Koordinatörleri" kurumundan alınan bilgilere göre, son 11 günde 127 farklı noktadan 8 bin aile İdlib'de Türkiye sınırına yakın sığınmacı kamplarına ve ilin kuzeyindeki farklı bölgelere göç etti.
Evlerini terk etmek zorunda kalan siviller, TSK ateşkes gözlem noktalarının yakınlarına, zeytinliklere, sığınmacı kamplarına veya akrabalarının yanına sığınıyor.
En yoğun göç, Hama'nın kuzeyindeki Madik Kalesi, Haviz, Bab et Taka, Kahire, Şeria, Latamne, Kefer Zita, Havice bölgeriyle, İdlib'in güneyindeki Sukeyk, Bureysa, Huveynt, Tel Dem ve El Habit bölgelerinde yaşanıyor.
Göç etmek zorunda kalan İdlibli Ahmed Semmu, AA muhabirlerine yaptığı açıklamada, ilin güneyindeki saldırılardan dolayı göç etmek zorunda olduklarını söyledi.
Semmu, "Geçen hafta rejim, barbarca uçaklarla ve topçu atışlarıyla bütün bölgeyi hedef aldı. Kıl payı ölümden kurtulduk. Evlerinden kaçanlar şimdi zeytin ağaçlarının altında ya da çadırlarda kalıyor." dedi.
"Türkler oldukça biz de buradayız"
TSK'nın gözlem noktalarının bulunduğu bölgelerin saldırıya uğramadığını belirten Semmu, "Biz bölgemizi terk etmek istemiyoruz. Türkler oldukça biz de buradayız." şeklinde konuştu.
"Önce Allah’tan sonra Türklerden güvence ve korunma istiyoruz"
Bir diğer İdlibli Zeanif Hacci da "Yiyecek veya içecek şeyler istemiyoruz. Bu işin çözülmesini istiyoruz. Bu saldırılar durmazsa göç etmek zorunda kalacağız. Türkiye’ye, oradan Avrupa ülkelerine. Önce Allah’tan sonra Türklerden güvence ve korunma istiyoruz." ifadelerini kullandı.
İdlib'in Tel Dem köyünden Halit Sayel de saldırılardan dolayı köylerinin büyük bölümünün yıkıldığını, yaşanamaz hale geldiğini belirtti.
Sayel, "Köylerimiz bombardıman altında. Ailemle Sırman tepesindeki TSK gözlem noktası yakınlarına göç ettik çünkü vurulmadığını biliyoruz. Türkiye'den bu saldırıların durmasını sağlamasını istiyoruz. Bombardıman durursa biz mutlaka köylerimize döneceğiz. Bizi koruyacak bir çadır bile yok. Zeytin ağaçlarının altındayız." diye konuştu.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.