İçişleri Bakanı Soylu: 14 eve baskın düzenledik
Soylu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2023 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
PKK terör örgütünün Amerikan istihbaratının bir örgütü olduğunu ve HDP'nin, PKK'nın siyasal uzantısı olduğunu söyleyen Soylu, Amerika'nın Büyükelçisinin İstanbul'daki patlamanın ardından açıklama yaptığını, daha sonra terör örgütü YPG/PKK elebaşlarından "Mazlum Abdi" kod adlı Ferhat Abdi Şahin ile terör örgütü HPG'ye açıklama yaptırıldığını söyledi.
Soylu, bu durumun, oyunun büyük olduğunu gösterdiğini ve buradaki amacın Türkiye'yi istikametinden döndürmek olduğunun bilinmesi gerektiğini vurguladı.
İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısı
Soylu, ilk kez terör eylemiyle karşı karşıya kalmadıklarını ve birçok terör eylemini engellendiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"İstiklal Caddesi'ndeki olayı bana soruyorsunuz. 'Biz uyduruyoruz, bir terör örgütü aslında farklı bir terör örgütü ama biz Türkiye toplumuna, milletimize, Türk milletine, aziz milletimize yalan söylüyoruz. Aslında onları, PKK/PYD terör örgütüne karşı hep beraber güdülendiriyoruz...' Böyle bir tiyatro olabilir mi? Böyle bir şey devlet ciddiyetiyle bağdaşabilir mi? Bunu kim, nasıl söyler?"
İstiklal Caddesi'ndeki patlamanın olduğu sırada Suriye'de bulunduğunu anımsatan Soylu, bölgedeki hayatın normale dönmesi için AFAD öncülüğünde yapılan hizmetlerin açılışı dolayısıyla Suriye'ye gittiğini belirtti.
Soylu, patlama haberini aldıktan sonra Hatay'dan İstanbul'a geçtiğine işaret ederek, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile olayı değerlendirilmelerinin ardından çalışmaları yürüttüklerini söyledi.
'14 eve baskın düzenledik'
Daha sonra Esenler'de İl Emniyet Müdürünün bulunduğu alana geçtiklerini ve yaklaşık 2-3 saat çalıştıklarını dile getiren Soylu, şu bilgileri verdi:
"En az 14 ev bastık. 13'üncü ev esas itibarıyla dolu bulacağımızı düşündüğümüz evdi ama olmadı. Fakat onun arkasındaki bir ev olacağı değerlendirilince moralimiz bozuldu. Çünkü kaçırabileceğimizi ve bir daha yakalayamayacağımızı düşündük. Neticede öbür evde izlemelerimiz, teknik takiplerimizle bulduk. Diyorsunuz ki 'İşte Yunanistan'dan geldi, nerede?' Doğru bulduğumuz andan itibaren hem oradaki mütercim hem ilgili arkadaşlar telefon açarak ilgili kişinin olup olmadığını, nereli olduğunu tespit etmeye çalıştık. Biz de merak ediyoruz bu bombayı kim patlattı. Türkiye'ye kim bu oyunu oynuyor? Orada bütün arkadaşlarımızla beraber telefondan 15-20 dakika mülakatını aldık. 'Beni Yunanistan'a kaçıracaklardı' sözünü orada söyledi, aynı sözü aynı şekilde hem savcılıktaki hem hakimdeki ifadesinde verdi."
Olayda yer alan teröristler
Soylu, İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısını gerçekleştiren kadın terörist Ahlam Albashır'ı da kastederek, İstanbul'daki Kobanili tekstilciye Kobani'deki teröristin, "2 kişi gönderiyorum, bunları burada muhafaza et, bunları oturttur." dediğini aktardı.
Konuşmasını sürdüren Soylu, şu bilgileri verdi:
"(Halil) kod adlı terörist; Kamışlı'dan lojistiği sağlayan, 'Hacı' denen terörist ise Münbiç'te bütün istihbaratın başında olan, bütün istihbaratı değerlendiren, bu teröristi ayarlayan, bu terörist ile birlikte hareket eden Bilal'in (Bilal Hassan) arasındaki ilişkiyi kuran ve teröristi kendisine bende edip istediği gibi davrandıran ve ondan sonra da bu bombayı patlattıran şahıs. Bütün bu koordinasyonu kurduk. Bu koordinasyonun içinde başka koordinasyonlar da var. Azez'e gittik, teröristi yakaladık. Diğer tarafa gittik, bunları Bulgaristan'a veya Yunanistan'a kaçırabilecek Edirne'deki adamı o gece bulduk, yakaladık."
'6 yıldır şehirlerde eylem yaşanmadı'
Soylu, Türkiye'nin 6 yıldır şehirlerinde eylem yaşanmadığını ve Mersin'deki polisevine saldırının dışında toplumsal olaylara yönelik eylem olmadığının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Elbette ki ben İçişleri Bakanıyım. Bir vatandaşımın ayağının tırnağının incinmesine rıza gösteremem. 6 vatandaşım ölmüş ben mahcup olmam mı? Biz bunu atlamamalıydık. 200, 1000, 3000 tane... Terörün yüzü soğuktur. Bu kadar açık ve nettir. 1000 tane yakalarsın bir tane gider. Bir can bu. Hepimiz bir araya gelsek bir can oluşturamayız. Ben bunun mahcubiyetini niye yaşamayım, ben insanım. Başarılarımız bizi şımartmaz ama karşı karşıya kaldığımız ve milletimize yönelik gerçekleşen bir olayda milletimize mahcup oluruz, bu kadar açık ve net. Biz robot değiliz. Burada şunu açık bir şekilde ortaya koymak gerekir. Bu olay bütün hatlarıyla nettir ve açıktır. Birileri, 'Türkiye'de seçimler var. Seçimlerle ilgili böyle patlamalar oldu, burada bir konsolidasyon olacak.' diyor. Bu caniliktir, bu şeytanlıktır. 'Seçim startı verildi' diyor. Bu caniliktir, bu şeytanlıktır. Böyle bir şey olabilir mi? Bütün seçimler bir Ecrin'in (Ecrin Meydan) hayatına bedel değildir."
Uyuşturucu kullanım oranının Avrupa'da yüzde 29, Türkiye'de ise yüzde 3,1 olduğunu belirten Soylu, uyuşturucuyla her türlü mücadelenin yürütüldüğünü dile getirdi.
"Türkiye'ye gönderilecekken Kolombiya Limanı'nda ele geçirilen 4,9 ton kokain" konusundaki eleştirilere değinen Soylu, uyuşturucunun yakalandığı anda ilgili bütün birimler üzerinden Kolombiya ile hemen irtibata geçtiklerini anlattı.
Söz konusu olayın 2020'de gerçekleşmesine rağmen Kolombiya'dan 23 Haziran 2022'ye kadar cevap alınamadığına dikkati çeken Soylu, şöyle konuştu:
"Kolombiya Kriminal İnceleme Raporu'na göre, ele geçirildiği iddia edilen 1733 çuval var. Bu 1733 çuvaldan 51 tonluk kauçuk granül emdirilmiş. Bu yükten yalnızca 10 çuval numune alınıyor. Mahkeme de en son teyit ettiği ve bize yazıyla bildirdiği için baştan itibaren bunu biliyoruz ve söyledik. 10 çuvaldan elde edilen 189 gramlık kokain üzerinden 'Bunların tamamı kokaindir.' diyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin, dünyanın hiçbir mahkemesi böyle bir sonuç vermez. Sonra da 'Ben bunları imha ettim.' diyor."
Bu olay üzerinden yabancı devletlerin tarafını tutarak Türkiye'yi suçlayanlara tepki gösteren Soylu, "Bu tamamen Türkiye üzerine kurgulanan, Kolombiya'nın Türkiye üzerine kurguladığı boş işin dışında başka hiçbir şey değil." değerlendirmesinde bulundu.
Bir ülkede uyuşturucu yakalanması ve ülkeye uyuşturucu girmemesi için ortaya koyulan mücadelenin "başarısızlık" olarak gösterilmeye çalışıldığını vurgulayan Soylu, Türkiye'nin mücadelesini başarıyla sürdürdüğünü söyledi.
'Şerefsiz' tartışması
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Türkiye cari açığını kapatmak için uyuşturucu ticareti yapıyor." iddiasını hatırlatan Soylu, "Bu salonda kimin aklına böyle bir şey gelir?" diye sordu.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un, "Bizim aklımıza geliyor, kara parayı çatır çatır akladınız." karşılığını vermesi üzerine tartışma çıktı.
CHP milletvekillerine tepkisini sürdüren Soylu, şöyle konuştu:
"Kara parayı aklayan da uyuşturucu ticaretini yapan da şerefsizdir, ispat etmeyen Kılıçdaroğlu da şerefsizdir. Bu kadar basit. Kılıçdaroğlu şerefsizdir, ispat etmeyen şerefsizdir. Hadi bakalım. Siz kimsiniz, biz namusumuzu burada mı bulduk? Her türlü herzeyi yersiniz, işi yaparsınız, ondan sonra döner, insanları suçlarsınız. Menderes'i aynen böyle astınız, aynı iftiralarla astınız. Erbakan'a, Tansu Çiller'e aynısını yaptınız. Der Spiegel ve CIA ile aynı ortaklığı yaptınız. Bugüne kadar hiç durmadınız. Kara para ve uyuşturucu iddiasını açıklamazsanız bin kere şerefsizsiniz, on bin kere şerefsizsiniz. Yok öyle bir şey. Bu memleket, sizin FETÖ'cülüğünüzle PKK'cılığınızla yarına gidecek bir memleket değil. Size, bu devlete iftira ettirmeyiz. Hadi ispat edin. Devleti, askeri, polisi, jandarmayı, sahil güvenliği, narkotiği herkesi ama herkesi uyuşturucu kaçakçılığıyla suçluyorsunuz. Yazıklar olsun. CHP'yi getirdiğiniz nokta bu. Millet sizden nefret ediyor."
Bu sırada araya giren Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz, Özkoç'u, komisyonun çalışma düzenini bozmaması konusunda uyardı. Yılmaz, karşılıklı laf atmaların sürmesi üzerine birleşime ara verdi.
Özkoç, birleşimin açılmasının ardından Soylu'nun, sözlerini geri almasını istedi.
'Doğrudan bir hakaret söz konusu değil'
Tutanakları kontrol eden Yılmaz, bütçe görüşmelerinde her türlü konunun konuşulduğunu, zaman zaman hararetli tartışmaların yaşandığını ve bunların sonucunu beklemenin doğru olmadığını ifade etti.
İçtüzüğün, herkesin temiz dil kullanmasını, çalışma düzeninin bozulmamasını emrettiğini dile getiren Yılmaz, milletvekillerinden bu konuda hassasiyet istedi.
Yılmaz, komisyonda genel başkanları tartışmayı doğru bulmadığına dikkati çekerek, Soylu'nun sözlerinin şartlı bir cümle olduğunu, doğrudan bir hakaretin söz konusu olmadığını belirtti.
Daha sonra söz alan CHP Grup Başkanvekili Özkoç, "Hiçbir genel başkana şerefsiz denilmesini asla kabul etmem. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a bu sözü kullansak orada oturur musunuz? Bu söz söylendiyse geriye alınır." dedi.
CHP milletvekilleri, İçişleri Bakanı Soylu'nun sözlerini geri almadan konuşmasını sürdüremeyeceğini ifade ederek, Komisyon Başkanı Yılmaz'a tepki gösterdi. Yılmaz, birleşime yeniden ara verdi.
CHP milletvekilleri, birleşimin açılmasının ardından bütçeleri okutarak oylamaya geçen Yılmaz'a tepki gösterdi ve kürsüye gelerek oylamaya engel olmaya çalıştı.
'Sözümün arkasındayım'
CHP milletvekillerinin kendisine, Soylu'nun sözlerini geri almasını teklif ettiğini söyleyen Yılmaz, İçişleri Bakanı Soylu'ya söz verdi. Soylu, "Sözümün arkasındayım. Bu söz açık ve net." karşılığını verdi.
Yılmaz, tartışma sırasında birleşime 4 kez ara vermek zorunda kaldı.
Tartışmaların ardından İçişleri Bakanlığının yanı sıra Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının 2023 bütçeleri kabul edildi.