Huzur ve kardeşliğe kurşun sıktılar
Koray TAŞDEMİR
Bitlis’in önde gelen kanaat önderlerinden Seyda Abdülkerim Çevik’in Muhammed Hafit Efendi Mescidi'nde Y.Ş. isimli şahıs tarafından silahla katledilmesi sevenlerini yasa boğdu. Nakşibendî şeyhi Muhammed Ziyaeddin Hoca'nın torunu olan Seyda Abdülkerim Çevik, âlimliğinin yanında bölgede huzurum hâkim kılınması adına önemli insiyatifler alan bir isimdi. Edinilen bilgiye göre katledilmeden önce de iki aile arasında bulunan husumeti sona erdirmek için çalışıyordu. Kan davalarına savaş açan, aşiretler arasındaki husumetlerin son bulması için çalışan Çevik, bölgeye huzurun gelmesinden rahatsızlık duyanların hedefindeydi. Halkın büyük saygısının olduğu Seyda Çevik, terör örgütlerinin istediği puslu ve karışık ortamı aydınlatıp insanların huzurlu bir ortamda yaşaması için büyük çaba sarf ediyordu.
Sevenleri yalnız bırakmadı, on binler uğurladı
Çevik'in cenazesi, yapılan otopsi işlemlerinin ardından Güroymak Devlet Hastanesi morgundan alınarak helallik için Erentepe Mahallesi'ndeki evine götürüldü. Daha sonra Çevik'in cenazesi, cenaze namazı için omuzlarda taşınarak tekbirler eşliğinde Şeyh Masum Camisi'ne getirildi. Cenaze namazına Bitlis Valisi Oktay Çağatay, AK Parti Bitlis Milletvekilleri Vahip Kiler,Cemal Taşar, Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, Cumhuriyet Bitlis Cumhuriyet Başsavcısı Murat Dilsiz, İl Jardarma Komutanı Tuğgeneral Nail İlbey, İl Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar, ilçe kaymakamları, kurum amirleri ve yaklaşık 10 bin kişi katıldı. Camide kılınan cenaze namazının ardından Abdulkerim Çevik'in cenazesi Erentepe Mahallesi'ndeki mezarlıkta dualar okunarak, gözyaşları arasında önceki gün toprağa verildi.
Terör örgütleri bu tür insanlardan rahatsız olur
Diyanet-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ömer Evsen, Abdülkerim hocanın bölgede türlü husumetlerle ilgili ciddi çalışması olan birkaç âlimden biri olduğunu belirterek, “Abdülkerim Çevik hoca ilim adamı vakarını koruyan ve bu noktada adımlar atan çok ciddi bir kimliğe sahipti. Abdülkerim hocanın öldürülmüş olması önümüzdeki süreçte bölgemizde bu tür husumetlerin çözülmesinin önünde ciddi sorunlara yok açacaktır. Bu nedenle arkasında farkı saikler varsa bunların bir an önde güvenlik güçleri tarafından belirlenmesi ve olayın açığa çıkarılması gerekiyor” dedi.
Abdülkerim hocanın kendi döneminde bir çığır açtığını dile getiren Evsen, “Bu çığır çerçevesinde din adamları bu tür konulara daha çok eğilmiş ve bu konuların çözümü için çaba harcamışlardır. Arkasında bir terör bağlantısı varsa bunun da bir an önde açıklığa kavuşturulması lazım. Çünkü terör örgütleri bu tür insanların halkın arasında olmasını ve halkı iyiye güzele doğruya yönlendirmesinden rahatsızlık duyarlar ve bu insanlarımızı hedef alabilirler” diye konuştu.
Bütün âlimleri gençlere sahip çıkmaya davet etmişti
Çevik hoca özellikle çözüm sürecinde, sürecin akamete uğramaması adına elinden geleni yapmış bir kanaat önderi olarak bölge halkının bütün provokasyonlara karşı uyanık kalmasını sağlamıştı. Defalarca gazetemize de bölgede kardeşliğin yeniden tesis edilmesi ve gençlerin terör belasından kurtulması için demeçler verip halkı aydınlatan Çevik ,bir demecinde kendisi gibi bütün âlimleri ellerini taşın altına koymaya davet etmişti: “Dinden uzaklaşan nesillerin heba oluyor. İslam ve kardeşlik unsuru hayati öneme sahiptir. Bunun için din alimler harekete geçmeli, sorumluluk almalıdır. Zayi olan gençlik kurtarılmalıdır. Bizim sahip çıkmadığımız gençlere başkaları sahip çıkıyor. Gençliğimizi el birliği ile diriltmek zorundayız.”
Müslümanların dirliği için çalışıyor ve çağrı yapıyordu
Çevik, emperyalistlerin Müslümanların kanı üzerinden para kazanmalarını eleştiriyor, Müslümanları uyanık olmaya davet ediyordu. Özellikle Müslüman âlimlerin sık sık bir araya gelip ümmet bilincinin gelişmesi için çalışmaları gerektiğini söylüyordu. Bir söyleşisinde şu ifadeleri kullanmıştı: “Müslüman liderler, âlimler, meşayıklar, sık sık bir araya gelip, evvela ümmet bilincini kendi aralarında gerçekleştirmeleri gerekiyor. Daha sonra bunu kamuoyuyla paylaşmaları lazımdır. Vaazlarda, camilerde bu bilincinin oluşturulması gerekiyor. Çünkü karşımızda müfsit olan önemli bir internet ve sosyal medya var. Onlar bizi, gençlerimizi, toplumumuzu, ahlakımızı bozuyor. Buna karşı mücadelemiz topyekûn olmalıdır. Eğer daha önce iki saatimizi mücadeleye, toplumsal barışa veriyorsak, şimdi bütün ruhumuzu, bütün vaktimizi İslam’ın hizmetine adamamız gerekiyor. Âlimler, mezhep, meşrep gözetmeksizin bu söylediğim acil duruma karşı mutlaka bir araya gelmeleri gerekiyor. Müslümanların durumlarını müzakere edip, vahdetin oluşması, İslam coğrafyasında var olan Müslümanların gücünü birleştirilmesi için çalışma yürütmesi gerekiyor.”
21 yıllık kan davalılarını kucaklaştırmıştı
Çevik hoca, 2016 yılında Bitlis'in Güroymak ilçesine bağlı Yemişveren köyünde Güldal ailesi arasında 21 yıl önce yaşanan ve bir kişinin hayatını kaybettiği kan davası barışla sonuçlanmasına vesile olmuştu. Çevik hoca bu kucaklaşmada “ İslam ümmetinin tek kurtuluşunun Kur'an'a sımsıkı sarılmakla olabileceğini vurgulamış şu ifadeleri kullanmıştı: “Tek çaremiz Kur'an'a sımsıkı sarılmaktır. Kur'an'ın hükümlerini önce kendi nefsimizde, sonra ailemizde, çevremizde, ülkemizde tatbik edersek, Allah; bize ülfeti ve kardeşliği nasip edecektir. Bugün kardeşliği ve barışı evimizde yapacağız. Eğer çocuğumuzu, fertlerin ve toplumların kin ve nefretleriyle büyütürsek, bu çocuk büyüdüğünde tabi kötü biri olacak. Fakat küçüklüğünde onu İslam'ın ahlakıyla, Peygamberin ahlakıyla büyütürsek o zaman bu çocuk, topluma ve cemiyete faydalı biri olacak. Onun için akrabamıza, komşumuza, köylümüze iyi davranmalıyız. İçimizdeki kin ve nefreti söküp atalım.”
Müslüman Âlimler Derneği baş sağlığı diledi
Uluslararası Müslüman Âlimler Dayanışma Derneği de Abdülkerim Çevik’in menfur bir saldırıda hayatını kaybetmesi üzerine üzüntülerini dile getirerek bölge halkına başsağlığı diledi. Yayımladıkları bildiride şu ifadeleri kullandılar: “UMAD Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Abdülkerim Çevik Hoca iki aile arasındaki husumeti sona erdirmek isterken gerçekleştirilen bir silahlı saldırı ile hayatını kaybetmiştir. Bu elim olayın iyi niyetli ve hayırlı bir çabadan sonra vuku bulması üzüntümüzü daha da artırmıştır. Halbuki ilim ve fikir adamları aynı zamanda akil kişiler olarak toplumumuzun huzur ve iç barışına da katkı verirler. Merhum Albülkerim hocamıza yüce Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına, Norşin Medresesi hocaların ve öğrencilerine başsağlığı ve sabrı cemil dileriz.”
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş taziye yayımladı
Hayatını kaybeden Çevik için taziye mesajları yayımlanırken, sosyal medya kullanıcıları da yaptıkları paylaşımlarla saldırıyı kınadı. Twitter hesabından açıklama yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ilim camiasına ve Çevik’in yakınlarına başsağlığı diledi. Erbaş, "Peygamberlerin varisleri âlimlerimizden Muhammed Hafit Efendi Mescidi İmam Hatibi muhterem Abdülkerim Çevik Hocamız Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Mekânı cennet, makamı âlî olsun. Talebelerine, ilim camiasına ve yakınlarına başsağlığı diliyorum” dedi.
Şeyh Abdülkerim Çevik kimdir?
Hazret namı ile maruf Şeyh Muhammed Diyaeddin’in (kuddise sırruhu) torunlarından Şeyh Ataullah’ın (kuddise sırruhu) evladlarından olan Seyda Abdulkerim Çevik, Bitlis İli Güroymak (Norşin) İlçesinde dünyaya geldi. 6 yaşında başladığı ilk eğitim ile birlikte, Norşin’de çeşitli medreselerde amcası Şeyh Muhammed Hafid (kuddise sırruhu), Şeyh Mazhar (kuddise sırruhu), Şeyh Fedli (kuddise sırruhu), Mele Sabri, Horasanlı Mele Ebubekir gibi büyük âlimlerin yanında medrese eğitimine başladı. Medrese kitaplarının birçoğunu bu âlimlerin yanında okuduktan sonra, 1988 yılından itibaren, Seyda Burhaneddin’in Başmüderrisliğini yaptığı Siirt/Tillo Medresesinde eğitimine devam ederek 1991 yılında ilim icazetini aldı.
İlahiyat yanında sosyoloji mezunuydu
9 yaşında amcası Şeyh Hafid’in (kuddise sırruhu) yanında tevbe ederek, Nakşibendi tarikatında başladığı seyr-u sülükü amcası Şeyh Muhammed Hafid’in (kuddise sırruhu) 2001 yılında vefatından sonra, Şeyh Fetullah-i Verkanis’in (kuddise sırruhu) torunu Şeyh Asım’ın (kuddise sırruhu) yanında tamamlayarak, 2007 yılında Şeyh Muhammed Asım (kuddise sırruhu) tarafından irşad ile görevlendirildi. Bitlis İli Güroymak (Norşin) İlçesinde bulunan Norşin medresesinde Başmüderris olarak ilim ve irşadla meşgul olan Seyda Abdulkerim Çevik, aynı zamanda Anadolu Üniversitesi İlahiyat ve Sosyoloji bölümleri mezunuydu.
Çevik'in katil zanlısı tutuklandı
Bitlis'in Güroymak ilçesinde kanaat önderi Abdulkerim Çevik'in yaşamını yitirdiği silahlı saldırıyla ilgili gözaltına alınan zanlı tutuklandı. Çevik'e yönelik silahlı saldırının ardından yakalanan Y.Ş, emniyetteki işlemleri sonrası adliyeye sevk edildi.
Savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarılan Y.Ş, "tasarlayarak kasten öldürmek" suçlamasıyla cezaevine gönderildi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.