Dolar (USD)
32.70
Euro (EUR)
34.77
Gram Altın
2513.34
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Hürmete Layık Aylar

Haram, dokunulması yasak, kutsal demektir. Araplar, kentler arasında güvenlik içinde, serbestçe gidip gelebilmek için dört ayı haram (dokunulmaz, kutsal) kabul etmişlerdi. Bunlar Recep, Zülkade, Zülhicce ve Muharrem aylarıdır. Üçü Ramazan ayından sonra başlayıp art arda gelir. Recep ise bunlardan iki ay önce gelen ve üç ayların başı olan aydır. Bu aylarda bütün Arabistan''da her türlü saldırı, yağma, talan ve savaş yasak kabul edilmiş olduğundan
Hürmete Layık Aylar
17 May 2013 00:00:00
Haram, dokunulması yasak, kutsal demektir. Araplar, kentler arasında güvenlik içinde, serbestçe gidip gelebilmek için dört ayı haram (dokunulmaz, kutsal) kabul etmişlerdi. Bunlar Recep, Zülkade, Zülhicce ve Muharrem aylarıdır. Üçü Ramazan ayından sonra başlayıp art arda gelir. Recep ise bunlardan iki ay önce gelen ve üç ayların başı olan aydır. Bu aylarda bütün Arabistan''da her türlü saldırı, yağma, talan ve savaş yasak kabul edilmiş olduğundan

Haram aylar, hürmete layık aylar (Zilkade, Zilhicce, Muharrem, Receb). Bu aylarda savaş yapmak yasak olduğu için bu adı almıştır. Cahiliye devrinde Araplar arasında iç savaşlar eksik olmazdı. Yalnız haram aylarda savaş yapılmazdı. Bu aylarda panayırlar kurulur, şiir yarışmaları yapılır; Yahudiler, Hıristiyanlar ve puta tapıcılar dinlerini yayarlardı. Eğer bu barış aylarında savaş olursa, yasak çiğnendiği için 'Ficar savaşı' denirdi. Peygamberimiz (sav)'in yirmi yaşlarında iken, Kureyşlilerle Hevazin kabilesi arasında yapılan Ficar savaşlarına katıldığı rivayet edilmektedir. Peygamberimiz (sav) bu savaşta kimsenin kanını dökmemiş, yalnız atılan okları toplayıp amcalarına vermiştir. Haram aylar, Arapların Hz. İbrahim'den beri kullandıkları, kameri aylardandır. Yani ayın hareketine göre düzenlenen takvimin aylarındandır. Hicret, İslam tarihinde bir dönüm noktası olduğu için hicretin yapıldığı ay olan Muharrem ayı Hz. Ömer zamanında takvim başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Böylece hicretin yapıldığı yıl birinci yıl olmak üzere hicri kameri yıl ortaya çıkmıştır. Muharrem ile başlayıp Zilhicce ile sona eren hicru00ee-kameru00ee senenin ayları şunlardır: Muharrem, Safer, Rebu00eeulevvel, Rebu00eeulahir, Cemazilevvel, Cemazilahir, Receb, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade, Zilhicce.

Tevbe Su00fbresi'nde haram ayları Kur'an'da haram aylardan Tevbe suresinde bahsedilir: 'Gökleri ve yeri yarattığı gündeki yazısına göre Allah'ın katında ayların sayısı onikidir. Bunlardan dördü haram (ay)lardır. İşte doğru din budur. O aylar içinde (konulmuş yasağı çiğneyerek) kendinize zulmetmeyin ve Allah'a ortak koşanlar nasıl sizinle topyekün savaşıyorlarsa siz de onlarla topyekün savaşın ve bilin ki Allah (günahlardan) korunanla beraberdir. Haram ayı içinde savaşmak yasaklanmıştı. Bu ayda savaşmak için haram ayını başka bir aya ertelemek, küfürde daha ileri gitmektir. İnkar edenler onunla saptırılır. O (haram ayını) bir yıl helal sayarlar, bir yıl haram sayarlar ki, Allah'ın haram kıldığının sayısını çiğneyip, Allah'ın haram kıldığını helal yapsınlar. Yaptıkları işin kötülüğü kendilerine süslü gösterildi Allah kafirler toplumuna yol göstermez.' (Tevbe, 9/36-37) .

Haram aylar helal ayların yerine geçiyordu Bu ayette geçen 'nesu00ee' (geciktirme)'nin nasıl olduğuna ve Arapların bu suretle haram ayı nasıl helal saydıklarına gelince; Ay senesi (354 gün) ile güneş senesi (365 gün) arasında on bir günlük bir fark olduğu için kameru00ee aylar her sene on bir gün evvel geliyordu. Buna göre Hac mevsimi bazen kış ortasına gelir, bazen yazın en sıcak zamanlarına rastlardı. Bu durum müşriklerin hoşuna gitmiyordu. Çünkü yazın sıcağında kışın soğuğunda bedevu00eeler Kabe ziyaretine gelemiyor, ticaret hayatı da aksıyordu. Bundan dolayı her üç yılda bir defa bir meclis toplanır, o senenin aylarına bir ay eklenerek ay senesi on iki aydan on üç aya çıkarılırdı. Hac mevsimi ise devamlı olarak, dört mevsimden işlerine gelen (mesela ürünlerin yetiştiği) mevsime bırakılırdı. Bu suretle Hac mevsimi değişmiyor fakat aylar yer değiştirmiş oluyordu. Muharrem ayı Safer'den başlayarak sırasıyla on ikinci ay olan Zilhicce'ye kadar bütün on bir ayın yerini alırdı. Böylece haram aylar helal ayların yerine geçmiş olurdu. Hac ayı (Zilhicce) de, her sene on bir ay sonraya bırakıldığı (yani nesu00ee' yapıldığı) için hakiki Hac ayı olan Zilhicce'nin dokuzuncu günü ancak otuz üç senede bir defa esas kendi yerini buluyordu. Nitekim Hicretin onuncu yılı Zilhicce'si aslı yerine gelmişti.

Veda Hutbesi'nde Haram Ayları Peygamberimiz (sav) Veda Hutbesi'nde haram aylar konusunda şöyle buyurmaktadır: 'Ey insanlar, harbedebilmek için haram ayların yerlerini değiştirmek, şüphesiz ki küfürde çok ileri gitmektir. Bu, kafirlerin kendisiyle dalalete düşürüldükleri bir şeydir. Bir sene helal olarak kabul ettikleri bir ayı öbür sene haram olarak için ederler. Cenab-ı Hakk'ın helal ve haram kıldıklarının sayısına uydurmak için bunu yapıyorlar. Onlar Allah'ın haram kıldığına helal, helal kıldığına da haram derler. Hiç şüphe yok ki, zaman Allahü teala'nın yarattığı gündeki şekil ve nizamına dönmüştür.

Bu aylarda günah işleyenlerin cezası daha ağır Sene oniki aydır; dördü haram aylardır; üçü peşpeşe gelir: Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Şaban'la Cemazilevvel arasındaki Mudar kabilesinin Receb'i (Mudar kabilesi Receb ayına çok hürmet ettikleri için böyle denilmiştir) (et-Tac, II, 149). Bu aylarda savaş yasağı neshedilmiş (kaldırılmış)tır. 'Nefislerinize zulmetmeyiniz' ayetindeki 'zulüm' günah işlemek olarak tevil edilmiştir. Dolayısıyla bu aylarda günah işlemenin cezası diğer aylara göre daha çoktur.

BİR AYET 'Ey iman edenler! Allah'ın alametlerine, haram aya, kurbanlık hediyelere, gerdanlıklarına ve Rablerinden lutuf ve rıza bekleyerek Kabe'ye yönelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktığınız zaman avlanabilirsiniz. Sizi Mescid-i Haram'dan çevirdiklerinden dolayı bir topluma karşı olan kininiz, sizi saldırıya sevk etmesin. İyilik ve takva üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı çetindir.' Maide, 2

BİR HADİS Hz. Peygamber Veda Haccı'ndaki konuşmasında şöyle buyurdu: 'Zaman döndü, dolaştı ve Allah'ın, yeri göğü yarattığı sıradaki hali üzere geldi. Allah katında ayların sayısı on ikidir. Dördü haram aylarıdır. Üçü art arda gelir. Recep ise tektir. Cumada ile Şaban arasındadır.'