HÜDA PAR'dan muhalefete sert tepki
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, "Karma eğitim esastır ama benim asli görevim, okullaşma oranını artırmaktır. Gerekirse kız okulları açabilmeliyiz. Veli isterse çocuğunu kız okullarına gönderebilmeli, isterse erkeklerin gittiği okullara gönderebilmeli" şeklindeki açıklaması, CHP'li milletvekilleri ve CHP medyası tarafından rahatsızlık yaratmıştır. Muhalifler, kız okullarının açılmasının laikliğe zarar vereceğini iddia ederek okulların açılmasına karşı çıkmaktadır.
Konuyla ilgili Haber7’ye açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Eğitim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Metin Kaya, “Burada asıl sorun laiklik değildir. Asıl sorun muhaliflerin dini hassasiyetlere karşı olmasıdır.” dedi. Laikliğin istismar edildiğini kaydeden Kaya, “Avrupa’nın birçok ülkesinde kiliseye ait kız okulları vardır. İrlanda da sadece kız okullarının sayısı erkek okullarından daha fazladır. Muhalefetin örnek olarak gösterdiği Batı’da kız okulları laikliğe tehdit olmuyor da bizde mi oluyor?” tepkisinde bulundu. Yaygara koparan kesimin ikiyüzlülük sergilediğini vurgulayan Kaya, “Bu kesim her seçim öncesi her türlü dini vaatlerde bulunur. Seçim sonrası da ise inanç bazında yapılan her faaliyete karşı çıkarlar” dedi. Ayrıca Kaya, laiklik adı altında inanç özgürlüğüne karışan muhaliflerin laikliği ihlal ederek suç işlediğini söyledi.
'Burada asıl sorun laiklik değildir'
Kız çocukları için açılacak okullara karşı çıkan muhaliflere tepki gösteren Metin Kaya, “Burada asıl sorun laiklik değildir. Asıl sorun muhaliflerin dini hassasiyetlere karşı olmasıdır. Kız okullarının açılması neden laikliğe aykırı olsun ki? Zaten fiilen şu anda Kız İmam Hatip Liseleri ve Kız Meslek Liseleri mevcut değil mi? Bunca zamandır bunlar laikliğe zarar vermedi de, her alanda kız okullarının açılması mı zarar verecek!” dedi.
Kız okulları Avrupa'da tehdit olmuyor
Avrupa ülkelerindeki kız okullarından örnekler veren Metin Kaya, şu ifadelerde bulundu:
“Laikliğin beşiği olarak gösterilen Fransa’da Kiliseye ait kız okulları mevcuttur. Avrupa’nın birçok ülkesinde kiliseye ait kız okulları vardır. İrlanda da sadece kız okullarının sayısı erkek okullarından daha fazladır. Muhalefetin örnek olarak gösterdiği Batı’da kız okulları laikliğe tehdit olmuyor da bizde mi oluyor? Muhalefet her fırsatta Demokrasi ve özgürlükten dem vuruyor. Okullardaki ahlaksızlıkları özgürlük adına destek çıkarken, konu dini hassasiyetler olunca laikliğin arkasına sığınmaları siyasette iki yüzlülüktür. Burada sorun laikliğe tehdit değildir. Sorun dini hassasiyetlere düşmanlıktır. Sadece laikliğin arkasına sığınmaktır.”
'Sorun İslami hassasiyetleri hazzetmemektir'
Muhalefetin ikiyüzlülük sergilediğini ifade eden Kaya, seçimden önce dini vaatler verenlerin seçimden sonra dini faaliyetlere karşı çıktığını belirtti. Aynı zihniyetin Batılıların açtığı okula karşı çıkmayacağını ve hatta destek vererek 'demokrasi zaferi' olarak göstereceğini vurgulayan Kaya, şunları söyledi:
“Bizce burada sorun laiklik değildir. Sorun İslami hassasiyetleri hazzetmemektir. Bu kesim her seçim öncesi her türlü dini vaatlerde bulunur. Seçim sonrası da ise inanç bazında yapılan her faaliyete karşı çıkarlar. Başörtüsüne anayasal güvence konusunda yaptıkları gibi. Seçimden önce dindar kesimin oyunu almak için; onların tabiri ile laikliğe aykırı birçok vaatte bulunurlar. Ancak seçim bittikten sonra bu vaatler laikliğe aykırı olur. Bugün batılılar burada bir kız okulu açsalar bu kesim aynı tepkiyi göstermeyecektir. Hatta bu gibi girişimleri demokrasinin zaferi olarak göstereceklerdir.”
'Laikliği dindarlara karşı kullanıyorlar'
Laikliğin muhafazakar dindar kesime karşı sopa olarak kullanıldığını ve inanç düşmanlığı yapıldığını kaydeden Metin Kaya, “Muhalefetin istemediği bir şey olduğunda ilk söyledikleri şey ‘Laiklik elden gidiyor’, ‘Laikliğe aykırı’, ‘Rejimi değiştirmek istiyorlar’ gibi cümleler ile toplumu manipüle etmeye çalışıyorlar.” dedi.
Müslümanların Müslümanca yaşama hakkının elinden alınmaya çalışıldığını belirten Kaya, şu ifadelerde bulundu:
“Asıl sorun; Müslümanız ama Müslüman gibi yaşamaya hakkımız yoktur. Müslüman gibi yaşamaya kalkınca birileri laiklik diye bağırıyor. Gayri İslami yaşantıya sesleri çıkmayanlar İslami yaşantı taleplerine bağırmalarının sebebi din düşmanlığıdır.”
'Muhalefet laikliğe aykırı davranıyor'
CHP ve yandaşlarının inanç özgürlüğüne karışarak laikliğe aykırı davrandığını belirten Metin Kaya, muhaliflerin suç işlediğini kaydetti. Muhalefetin laikliği çarpıtarak ihlal ettiğini belirten Kaya, şunları söyledi:
“Anayasanın birçok maddesinde laiklik ilkesi geçmektedir. Ancak laiklik ilkesinin tanımı yapılmamıştır. Şu olsa laikliğe aykırıdır, bu olsa laikliktir diye bir tanım yoktur. Anayasada sadece, ‘Eğitim ve öğretim Atatürk ilke ve inkılapları çerçevesinde yapılacaktır.’ İbaresi bulunmaktadır. Muhalefet laikliğe, kendisine göre bir anlam yüklemiş ve bunu da anayasaya dayandırarak bu toplumu cahil yerine koyuyor. Laikliğin kullanılan en yaygın anlamı şudur: ‘Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, tüm vatandaşların vicdan, din ve ibadet hürriyetinin sağlanmasıdır.’ Birileri karma eğitim isterken din hürriyeti oluyor. Ama birileri kız çocuğunu kız okullarında okutmak istemesi laikliğe aykırı ve gericilik oluyor. Hangisi yukarıdaki laiklik anlamıyla çelişiyor. Bu ifadelere göre muhalefet laikliğe aykırı davranıyor ve suç işliyor.”
'İslami yaşantının laikliğe aykırı gösterilmeye çalışılıyor'
“Laiklik din ve vicdan hürriyeti demektir. Yani isteyen, istediği dini seçebilir ve ona göre yaşantısını sürdürebilir.” ifadesinde bulunan Kaya, İslami yaşantının laikliğe aykırı gösterilmeye çalışıldığını söyledi.
Muhaliflerin kendi yaşam tarzını başkalarına dayattığını belirten Kaya, şunları söyledi:
“Hiç kimse kendi dinini ve dini yaşantısını bir başkasına dayatamaz ve bir başkasının dini yaşantısına engel olmaz. Ama ne acıdır ki ülkemizde tüm inançlar serbestçe yaşanabiliyorken, söz konusu İslami yaşantı olunca laikliğe aykırı gösterilmeye çalışılıyor. Bu Müslümanlara karşı bilinçli bir propagandadır. Ve bunu da yapan bir kesimdir.”
'Bu inanç özgürlüğü değil'
Muhaliflerin laikliği istismar ettiğini vurgulayan Kaya, başörtülü hakim ve psikoloğa bile karşı çıkıldığını belirtti. Muhaliflerin laikliğin tarifini yapmaktan çekindiğini kaydeden Metin Kaya, şöyle konuştu:
"Elbette ki, laiklik istismar ediliyor. İlgili ilgisiz her konuda laiklik elden gidiyor diye bağırıyorlar. Ama laiklik bir yere gitmemiş. Rahmetli Erbakan hocanın başbakanlığında aynı şeyleri söylüyorlardı. Yirmi yıldır Ak Parti iktidarında da beğenmedikleri her icraatta laikliği öne sürüyorlar. Bu istismar değil de nedir? Başları örtülü olduğu için görev verilen hakimi ve psikoloğu bile laikliğe aykırı gören zihniyete ne denir? Bunlar ancak laiklik istismarcısı olur. Her şeye karşı laiklik diye bağıranlar laikliğin tarifini yapmaya gelince sesleri çıkmıyor. Bu kesimin derdi laiklik değildir. Aslında onlar inanç özgürlüğüne karşı çıkmıyor. Çünkü diğer dini yapılara veya siyasi düşüncelere bir karşıtlıkları yoktur. Ülkemizde yaşayan bir Hristiyan veya Yahudi’nin yaşam tarzına tek kelime ettikleri yoktur. Müslümanların hassasiyetleri dışındaki tüm istekler özgürlükler diye tanımlanır. Söz konusu Müslümanların talepleri olunca laikliğe aykırıdır diye tepki gösterirler. Bu, inanç özgürlüğü değildir. Takiye yapıyoruz diyen kesimin Müslümanlara düşmanlığıdır."
'İsteyen istediği okula çocuğunu gönderir'
Hükümetin bu konudaki adımının olumlu ve önemli olduğunu belirten Metin Kaya, temel eğitim sonrası vatandaşın tercihlerine karışılmamasının demokrasinin ve özgürlük haklarının bir şartı olduğunu söyledi. Karma eğitimi tercih etmeyen vatandaşlara alternatif oluşturulması gerektiğini vurgulayan Kaya, “Temel eğitimin verilmesi şarttır. Ama ondan sonra kişiyi ilgi, istek ve yeteneğine göre yönlendirilmesi gerekir. Temel eğitimden sonra isteyen sanayiye gitsin tamirci olsun. Ya da iş sektöründe çalışsın. Köylü köyünde kalsın tarım ve hayvancılık ile uğraşsın. İsteyen de öğrenimine devam etsin. Devlet bu sektörlere destek vererek bu alanlara ilgisi olan öğrencilere yardımcı olsun. Buradaki asıl sorun dini hassasiyetlerinden dolayı karma eğitimden rahatsız olan ciddi bir kesimin varlığıdır. Bu öğrencilerinde iyi okullarda okumaya hakları vardır. Bu kesimde bulunan çok başarılı öğrenciler örgün eğitimden mahrum bırakılıyor. Bunlar açık liselere mahkum ediliyor. Bunlarında kendi inanç hassasiyetleri doğrultusunda okumaya hakları vardır. Amaç özgürlükleri korumak ise kız, erkek ve karma okullar olur. Tercih veliye bırakılır. İsteyen istediği okula çocuğunu gönderir.” dedi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.