Herkes Türkiye Gibi Olmak İstiyor

18 Ekim 2014 10:26:00

Katar Kraliyet Ailesinin üçüncü önemli prenseslerinden H.E. Sheikha Aisha bint Faleh bin Nasser Al-Thani ile söyleşi

MERVA ORHAN

Bu kez yolumuz Körfezin incisi Katar'ın başkenti Doha'ya düştü. Lüks arabaların doldurduğu bir cadde de bin bir gece masallarındakine benzeyen ve kilometrelerce uzanan sahil şeridi el- korniş, Doha'nın en güzel manzarasını izleyebileceğiniz bir yer. Burada şehrin gökdelenlerinim bulunduğu bir manzara karşılıyor sizi.

Küçük bir körfez ülkesi olan Katar 155 bin km karelik bir yüzölçümüne sahip, karadan tek komşusu ise Suudi Arabistan. Basra körfezinin merkezinde olması sebebi ile Jeo stratejik açıdan da önemli bir ülke.

Toplam nüfusu yaklaşık 2 milyon civarında olan Katar'da Arap nüfus sadece 300 bin civarında. Nüfusun büyük bir bölümünü Katar'a çalışmak için gelen Pakistan, Hindistan ve Bangladeş'ten gelen işçiler oluşturuyor..

Bedevi Hayattan Modern Hayata Geçişu2026

Küçük bir ülke olmasına ve nüfusun azlığına rağmen özellikle doğal gaz ve endüstrinin gelişmesiyle birlikte iddialı bir şekilde hızla ilerleyen Katar şu an Dubai ile yarışıyor. Eski küçük evlerin yerini şimdilerde gökdelenler almış. Kısacası, Katar ekonomik gelişim, siyasi ve hukuki reform sürecine paralel olarak dış dünyaya da yoğun bir şekilde açılmak ve dış dünya da söz sahibi olma stratejileriyle hızla ilerliyor.

Dış Dünya da Türkiye Rol Modelu2026

Arap halkının çok büyük bir bölümü, "Arap Baharı" ülkelerinin, siyasi sistemleri için Türkiye'yi model alması gerektiğine inanıyor. Kraliyet ailesinden aynı zamanda Doha Akademisi ve Al- Faleh Grubunun kurucusu Prenses H.E. Sheikha Aisha bint Faleh bin Nasser Al-Thaniu200f ile yaptığımız söyleşi Türkiye'nin Arap halkı tarafından özellikle Arap Baharından sonra rol model olduğunu ve Türkiye'nin barışçıl yaklaşımını örnek almaları gerektiğine dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi:

"Türkiye ve Katar arasındaki işbirliğinin sağlamlığından dolayı biz ülke olarak çok mutluyuz, umarım aramızdaki ilişkilerimiz hiç bozulmadan devam eder. Ve inanıyorum ki Türkiye ve Katar arasında başta ekonomi olmak üzere daha birçok alanda güzel şeyler yapma fırsatımız olabilir. Türkiye'nin Arap Baharı serüveninde gösterdiği çaba ve gayretle Araplarda Türkiye'yi rol model olarak görüyor".

Türkiye'den Öğrenecek Çok Şey Varu2026

Prenses H.E. Sheikha Aisha dünyanın Türkiye'den öğreneceği çok şey olduğunu ve bu duruma gelişin Türk kadınlarının elleriyle olduğunu söyledi.

Ne zaman Türkiye'ye gitsem kendimi ikinci evime gelmişim gibi hissediyorum. Hiç yabancılık çekmiyorum ve her fırsatta gelmek için yol gözlüyorum diyen Prenses Shikha Aisha;

"Gözlemlediğim kadarıyla da Türk kadının başarısı hızla ilerlemeye devam ediyor. Her alanda Türk kadınlarının başarıları konuşuluyor. Bu bir kadın olarak gurur verici bir durum. Gerek eğitim, gerek iş hayatı ve gerekse de sosyal hayatta diğer Arap ülkeleriyle kıyaslandığında oldukça ileri seviye de olduğunu söylemek zor değil".

"Türkiye laik ve demokratik bir ülke olarak kurulduğu günden beri kadınların daha iyi eğitim aldıkları ve birçok dalda üst noktalara geldikleri bir noktada zirveyi yakalamış durumdalar. . Bu gelişim sürecinin bir sonucu olacak. Kadınlarımızı politika, iş dünyası ve pek çok dalda iyi noktalarda görmek Türkiye'nin insan kaynağı açısından büyük bir kazancı olacak. Arap kadınlarına da örnek olacağını düşünüyorum".

Türk dizilerinin Körfez ülkelerindeki popülaritesinden de bahseden Prenses Al- Thani,

"Televizyon izlemeye çok fırsatım olmuyor ama fırsat buldukça Türk dizilerini kaçırmamaya özen gösteriyorum. Biz yıllarca Hollywood filmleri izledik, ya da Avrupa dizileri. Ama şimdi nerdeyse tüm dünya Türk dizilerini ve filmlerini izliyor. Bu vesile ile Türkiye'yi tanımış oluyorlar. Bu çok önemli bir gelişme. Ve bence bu konu da Türkiye çok daha ciddi adımlar atacaktır kanaatindeyim. Arap kadınları Türk artistlere hayranlar!..."

Müslüman Kadın Denge Unsuru Olmalıu2026

Türk kadınlarının yanı sıra Müslüman kadının statüsü hakkında da Al- Thani şunları ifadeleri kullanarak: "Müslüman kadın başarılı olmalı, her alanda, bu her şey olabilir. En küçük bir şey yapıyorsa bile bunu sonuna kadar başarıyla götürmeli" dedi.

Katar diğer körfez ülkelerine göre kadın hakları konusunda atılımlar yapsa da kadın ve erkeğin statüsü arasında Sheikha Aisha'nın katkıları büyük. Özellikle kadınların eğitimleri konusunda ciddi adımlar atan Al-Thani bu konuda ne kadar hassas olduğunu ve eğitime verdiği önemi her fırsatta vurguluyor.

Aynı zamanda Doha Akademisinin Kurucusu ve eğitimci olan Al-Thani, Müslüman kadının eğitim konusunda da kendini geliştirmesine önem veriyor. Bu vesile ile Katar Vakfı tarafından yılda binlerce öğrenciye burs verilerek eğitimlerine destek sağlanıyor.

"Müslüman kadın dediğimiz zaman ilk aklımıza gelen evinde oturup çocuğuna bakan, ev işi yapan kişi gelirdi hep. Ama artık durum değişti. Müslüman Kadının bir statüsü var, ama bunun için biraz daha güce ihtiyacımız var. Mesela, çeşitli sempozyumlar düzenleniyor. Kadınlarımız mutlaka katılmalı. Ve sempozyumları arttırmalıyız. Politika da kadınlarımız şu an güçlü durumda, ama daha çok güce, bilgi ve tecrübeye ihtiyacımız var".

"Evet, Müslüman kadın her alanda güçlü olmalı. Ama bu şu demek değildir ki, evine, çocuğuna bakmayacak, ilgilenmeyecek. İşte bu durumda kadına erkekten iki kat daha fazla görev düşüyor. Kadın hem başarıyı yakalayacak aynı zamanda da aile dengesini de korumak zorunda kalacak. O Yüzden 'Denge' unsurunu iyi yakalamamız gerekiyor.

O Katar Kraliyet Ailesinin üçüncü önemli Prenseslerinden H.E. Sheikha Aisha bint Faleh bin Nasser Al-Thaniu200f. Evet, o bir prenses, ama aynı zamanda eğitimci ve öğretmen. Her ne kadar kulağa ironi gelse de 7 çocuk sahibi bir anne. Üstelik "Kraliyet ailesinden olmam ailemden önemli değil" diyen bir anne. Çalışan, üreten, dünyayı dolaşan, ders veren ama aynı zamanda da çocuklarına vakit ayırıp beraber Türk dizilerini izleyen bir anne. Onu yıllar öncesinde tanımıştım. Belki de değişikliğe uğramayan tek insanlardan. Mütevazi kişiliği, Türk insanına olan güveni ile Türk halkının gönlünü çoktan kazanmış bir isim.

Yardım Etmeden Yaşayamamu2026

Al- Thani aynı zamanda Katar Foundation kurucularından. Bugüne kadar dağıttığı burslarla özellikle öğrencilere verdiği desteklerle adından oldukça bahsedilmiş bir prenses. Yardımı, yardımseverliği, zor durumda kalan insanlara yardım etmenin bir zorunluluk değil, bunun zengin insanlara verilen malın kendilerine ait olmadığını aksine bu malların asıl sahiplerine dağıtılması için verildiğini düşünüyor.

"Allah'ın verdiği mal ihtiyaç sahibine aittir, bunun aksini düşünmek bu malı hakketmediğimizin bir belirtisidir. Ben yardım etmeden yaşayamam".

Bana Göre Başarılı Kadın, Çalışması İle Kendini Gösteriru2026

"Ev ve iş arasında seçim yapmadan ikisini aynı anda götürebilmek belirli bir özen ve gayret ister. Kadın yönetici olmak, bu anlamda daha fazla çalışma temposu, daha fazla iletişim ve sebat gerektiriyor. Kadınların zaman yönetimi, iş disiplini ve sorumlulukları yerine getirme anlamında gerçekten güçlü yönlerinin olması gerekiyor. Profesyonelliğe her zaman önem vermişimdir. İş hayatında kadının yeri ne yazık ki özlenen düzeyde yerini alamamış durumda. Daha az sayıda kadının iş hayatına girmesi nedeniyle yönetici pozisyonunda bayan görmekte ister istemez daha az gerçekleşiyor. Bizler yönetici sıfatıyla bu durumu biraz daha geliştirmek amacıyla çeşitli çalışmalar yapıyor ve tüm dünyadan kadınların katılımlarını sağlamaya çalışıyoruz"

Arap Ülkelerinde işler hep babadan oğula geçer. Siz bu konudaki nadir örneklerden birisinizu2026

"Gelişmiş ülkelerde olduğu kadar, gelişmekte olan ülkelerde de kadınların geleneksel rollerinden sıyrılıp, farklı görevler üstlendiği bir döneme geçiyoruz. Bunun globelleşmeyle ilintisi oldukça fazla elbette. Ben konumum itibariyle ve eğitimci kimliğimle galiba bu statüden ayrılan nadir insanlardanım. Evet belki çok koşturuyorum, kendimiz sürekli havada buluyorum ama eğer bir yerlerde birilerine bir şeyler verebiliyorsak ne mutlu bize".

İkinci Evine Hoş geldinu2026

Gidişata bakıldığında Türkiye ve Katar arasındaki ilişkilerin mükemmel düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. H.E Sheikha'nın beni evine davet ettiği zaman 'İkinci Evine Hoş geldin' demesi iki kardeş ülke arasında hiçbir siyasi problem olmadığı gibi uluslararası platformlarda ve alanlarda da çok iyi bir işbirliği içerisine girdiğine işarettir. Hatta Sheikha Aisha ekonomik alanda da Türklerin Katara, Katarlıların da Türkiye'ye yatırım yapması çağrısında da bulundu.

Işıklar yandı artık Doha'dau2026

Röportajı bitirip kendimizi sokağa attık. Bu şehir gece olunca bilgisayar oyunlarında ya da Amerikan filmlerinde görebileceğiniz bir tür havaya bürünüyor. Işıl ışıl gökdelenleri, geceyi yırtan insan sesleri ve araba gürültüsüu2026 Körfezin incisi Doha'yı dünyanın dört bir yanından gelerek yepyeni bir kültür ve şehir yaratmaya çalışan insanlarına bırakarak veda ediyoruz.

Herkes Türkiye Gibi Olmak İstiyor

Yorum Yazın