Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
36.64
Gram Altın
2902.72
BIST 100
9395.39
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

​Hedefleri ülkeyi işgal ettirmekti!

HÜDAPAR Genel Başkanı İshak Sağlam: "6-8 Ekim olayları birkaç yıl önceden planlanan, dümeninde küresel emperyalizmin bulunduğu, bir operasyondu. Kobani olayları bir işaret fişeğiydi. Vandalları sokaklara salanların hedefi; ülkeyi kaosa sürükleyip uluslararası güçlerin müdahalesine uygun hale getirmekti."
​Hedefleri ülkeyi işgal ettirmekti!
10 Ekim 2020 07:30:00
HÜDAPAR Genel Başkanı İshak Sağlam: "6-8 Ekim olayları birkaç yıl önceden planlanan, dümeninde küresel emperyalizmin bulunduğu, bir operasyondu. Kobani olayları bir işaret fişeğiydi. Vandalları sokaklara salanların hedefi; ülkeyi kaosa sürükleyip uluslararası güçlerin müdahalesine uygun hale getirmekti."

HABER: ÖZLEM DOĞAN

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın sokak çağrısı üzerine 6-8 Ekim 2014’te büyük bir vahşet yaşandı ve PKK’lılar onlarca vatandaşımızın canına kıydı. ‘Sırtımızı PKK-PYD’ye yaslıyoruz’ diyen ve 37 insanımızın ölümüne neden olan HDP’ye Diyarbakırlı anneler de isyan etti. Çocuklarını dağa kaçıran HDP önünde aylardır eylem yapan Diyabarkırlı annelerin direnişine Şırnaklı anneler de katıldı. Terör örgütü PKK’lıları ve sempatizanlarının başta kurban eti dağıtan 16 yaşındaki Yasin Börü’yü ve 37 vatandaşımızı vahşice katlettiği 6-8 Ekim olaylarını, HDP’nin terör örgütü PKK ile ilişkisini, PKK’nın bölgedeki Müslüman Kürtlere zulmünü HÜDAPAR Genel Başkanı İshak Sağlam’la konuştuk.

Yasin Börü

‘6-8 Ekim’ yıllar önce planlandı

Türkiye tarihinde eşi az görülen vahşet günlerinin 6-8 Ekim olaylarında yaşandığını ifade eden HÜDAPAR Başkanı İshak Sağlam, “Çözüm Süreci’ döneminde PKK’nın silahları ve silahlı mücadeleyi bırakıp yurt dışına çıkması beklenirken PKK süreci kötüye kullandı. Güneydoğu silah ve patlayıcı deposuna dönüşürken sokaklar ve mahalleler PKK’nın alt kuruluşlarının tek tip elbiseler giyen çeteleriyle doluştu. 6-8 Ekim 2014’ten sonra yaşanan çukur olaylarıyla da caddeler, sokaklar, mahalleler, hatta şehirlerin bazı bölümleri devletin güvenlik güçlerinin içeri giremesinde dahi zorlandığı şekliyle çukurlarla, barikatlarla kapatıldı. Bu olaylar, Kobani’yi kurtarma saikiyle insanların bir anlık galeyana gelerek meydanlara çıktığı olaylar değildir. Birkaç yıl önceden hesabı yapılan, planlanan, sonuçlar üzerinde çalışılan, dümeninde küresel emperyalizmin bulunduğu, kendilerine göre şartlar olgunlaştığında devreye sokulan bir operasyondur. Kobani olayları sadece bu operasyonun bahanesi ve işaret fişeğiydi” dedi.

SHAK SAÄžLAM

Hedef; Ülkeye müdahale idi

HDP’nin PKK’dan bağımsız hareket edemediği gibi PKK’nın da küresel emperyalizmden bağımsız hiçbir olaya girişemeyeceğini belirten Sağlam, “6-8 Ekim saldırılarının hedefinde PKK’ya boyun eğmeyen özellikle dindar Kürtler vardı. Sokağa çıkan çetelerin belki hiçbir kutsiyeti ve ideolojisi yoktu. Ama belirli hedeflere programlanmış, yönlendirilmişlerdi. Hiçbirinin yönü Kobani’yi kurtarmak için Kobani’ye yönelik değildi. Vandalları sokaklara salanların hedefi, ülkeyi kaosa sürükleyip belki de uluslararası güçlerin müdahalesine uygun hale getirmek, sokakları ateşe veren çetelerin hedefi de ileride PKK’nın hakim olacağı kurtarılmış bölgede kendilerine boyun eğmeyecek olan dindar Kürt halkıydı. Bu olaylar; amacı, hedefi ve neticeleri çok önceden düşünülmüş beynelmilel sömürgeci güçlerin Türkiye üzerinde oynadıkları oyunun bir bölümünü oluşturmaktaydı. Bu süreç daha sonra çukur olayları ve 15 Temmuz darbe girişimi ile devam etti” diye konuştu.

PKK İslam’a savaş açmış durumda

PKK ideolojisinin Markist / Leninist ideolojiye dayandığını vurgulayan Sağlam sözlerini şöyle sürdürdü: “PKK aklı; milliyet, bölge ve temel haklar üzerinden olaylara bakmaz. Küresel emperyalizmin kendilerine biçtikleri rolü oynar, ideolojik olarak materyalist felsefeye yakın olanlara daha yakın dururlar. Bu nedenle Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışmada adil bir duruş beklemek beyhudedir. Onlar, küresel güçlerin kendisinden istediği yerde dururlar. Cumhuriyetin bidayetinden bu yana Müslüman Kürt halkının değerlerinden uzaklaştırılması için planlar yapıldı. O dönemlerde mütedeyyin insanlar Kemalizm düşüncesini benimsemeye zorlandı. İslami yaşamından taviz vermeyenler, baskı ve zulümlere uğradı, katliamlara maruz kaldı. Fakat tüm ifsat hareketlerine karşı Müslüman Kürt halkı bir direnç gösterdi ve İslami duyarlılığını ve kimliğini muhafaza etti. 40 yıldan beridir Kürt halkının İslami kimliğinden ve kültürel değerlerinden koparılması için başka yol ve yöntemler kullanılmaktadır. Burada başat rol PKK’ya verildi.”

6-8 Ekim Müslümanlara saldırıdır

Kürt milliyetçiliği maskesi altında Kürt halkına Marksist-Leninist ideolojinin pompalandığına dikkat çeken Sağlam, “Müslüman Kürt halkının dininden uzaklaştırılması için PKK'ya her türlü destek sağlandı. 6-8 Ekim olaylarında, İslami kimliklerinden dolayı insanların hedef alınması, PKK’nın dine karşı düşmanlığının ve Müslüman Kürtlerin PKK’nın hakim olduğu bir coğrafyada yerinin olmayacağının ilanıdır. Bunu Suriye’nin kuzeyinde de gördük. PKK ve türevleri hakimiyeti ele geçirdikleri yerlerde yaptıkları ilk icraat; dinine, ahlaki değerlerine ve Kürt gelenek-göreneklerine bağlı Kürtleri ya katletti ya da göçe zorladı” ifadelerini kullandı.

32424234

Diyarbakırlı anneleri iyi okumalı

Diyarbakırlı annelerin HDP’den çocuklarını istemelerinin annelik duygusunun gereği oluşan fıtri bir istek olduğunu söyleyen Sağlam, “Şüphesiz ki her anne, çocuğunun yanı başında olmasını arzular ve bu arzusunu hiçbir dünyalığa değişmez. Çocuklarını nereden isteyeceklerini de tecrübelerinden öğrenmiş oldukları görülüyor. Annelerin bu duruşu “dağ” konusunda toplum mühendislerinin yıllardan beri oluşturduğu algıyı yıkma anlamında anlamlıdır. Bu duruş iyi okunursa sorunun anlaşılması konusunda da bir adım atılmış olacaktır” dedi.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin