Hatim duası nasıl yapılır? İşte hatim duasının okunuşu ve anlamı
Hatim duası nasıl yapılır? Hatim duasının okunuşu ve anlamı nasıldır? Hatim duasının Türkçe ve Arapça okunuşu ile meali nasıldır? İşte hatim duasının okunuşu ve anlamı...
Yüce Allah’ın son kelamı olan Kur’ân-ı Kerim’i okumak, ecir ve sevabı en yüksek olan bir ibadettir. Hatta selef âlimlerinin ifadelerine göre ibadetler içerisinde hiç birisi Kur’ân okumaya denk değildir.
“Kur’ân okuyan mü’min, kokusu ve tadı güzel olan turunç gibidir. Kur’ân okumayan mü’min, tadı güzel ve fakat kokusu olmayan hurma gibidir. Kur’ân okuyan münafık, kokusu güzel fakat tadı acı olan fesleğen otu gibidir. Kur’ân okumayan münafık ise, kokusu olmayan acı yaban keleği gibidir.” (Buhârî, Fedâilu’l-Kur’ân, 36, Tevhid, 57)
HATİM DUASINA BAŞLAMADAN ÖNCE OKUNMASI GEREKENLER
Hatim bittikten sonra, duanın kabul olma şartlarına da riâyet ederek, hatim duasına şu cümlelerle başlamak uygun görülmüştür:
صَدقَ الل الْعَظي۪مُ وَبَلَّغَ رَسُولُهُ الْكَري۪مُ وَنَحْنُ عَلَى ذٰالِكَ مِنَ الشَّاهِدي۪نَ
Okunuşu: Sadekallâhü’l-‘azîm ve belleğa Rasûlühü’l-Kerîm. Ve nahnü ‘alâ zâlike mineş-şâhidîn.
رَبَّنَا آمَنَّا بِمَا أَنزَلَتْ وَاتَّبَعْنَا الرَّسُولَ فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِدِينَ
Okunuşu: Rabbenâ âmennâ bimâ enzelte vet-teba’ner-Rasûle fektübnâ meaş-şâhidîn.
Anlamı: “Yüce olan Allah şüphesiz doğru söylemiştir. Onu Peygamberimiz (a.s) bize ulaştırmıştır.
Biz de bu duruma şahit olanlardanız.
Rabbimiz! Senin indirdiğine iman ettik ve Peygamber’e uyduk. Artık bizi şahidlerle beraber yaz. (Al-i İmrân, 3/53)
Ya da kısaca:
سُبْحَانَ رَبِّيَ العَلِيِّ الأَعْلَى الوَهَّابِ
Okunuşu: Sübhâne Rabbiyel-‘aliyyil-â’lel-vehhâb.
Anlamı: “Yüce, ulu ve lütufkâr olan Rabbimi tesbih ederim” dedikten sonra duaya başlanır.
HATİM DUASI ARAPÇASI – TÜRKÇE OKUNUŞU VE ANLAMI
Yukarıdaki kısa hatim duasına yapılan başlangıç ile bir örnek olarak da aşağıda yer alan Arapça hatim duası veya Türkçesi de okunabilir:
Hatim duası Arapça okunuşu:
أَلْحَمْدُ لِلَّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ ﴿﴾ وَالْعَاقِـبَـةُ لِلْمُـتَّـق۪ينَ ﴿﴾ وَلَا عُدْوَانَ إِلَّا عَلَي الظَّالِم۪ينَ ﴿﴾ وَالصَّلٰاةُ وَالسَّلٰامُ عَلٰى رَسُولِـنَا مُحَمَّدٍ وَأٰلِه۪ وَصَحْبِه۪ٓ أَجْمَع۪ينَ ﴿﴾ أَللَّٰـهُمَّ رَبَّـنَا يَا رَبَّـنَا تَـقَـبَّـلْ مِنَّا إِنَّكَ أَنْتَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ ﴿﴾ وَتُبْ عَلَيْنَا يَا مَوْلٰــنَآ إِنَّكَ أَنْتَ التَّــوَّابُ الرَّح۪يمُ ﴿﴾ وَاهْدِنَا وَوَفِّقْـنَآ إِلَى الْحَقِّ وَإِلٰى طَر۪يقٍ مُسْتَـق۪يمٍ ﴿﴾ بِـبَـرَكَـةِ الْقُرْأٰنِ الْعَظ۪يمِ ﴿﴾ وَبِحُرْمَـةِ مَنْ أَرْسَلْـتَـهُ رَحْمَةً لِلْعَالَم۪ينَ ﴿﴾ وَاعْفُ عَـنَّا يَا كَر۪يمُ ﴿﴾ وَاعْفُ عَـنَّا يَا رَح۪يمُ ﴿﴾ وَاغْفِرْ لَـنَا ذُنُـوبَـنَا بِفَضْلِكَ وَجُودِكَ وَكَرَمِكَ يَآأَكْرَمَ الْاَكْرَم۪ينَ ﴿﴾ أَللَّٰـهُمَّ زَيِّـنَّا بِز۪يـنَـةِ الْقُرْأٰنِ ﴿﴾ وَأَكْرِمْنَا بِكَرَامَةِ الْقُرْأٰنِ ﴿﴾ وَشَرِّفْـنَا بِشَرَافَةِ الْقُرْأٰنِ ﴿﴾ وَأَلْبِسْنَا بِـخِلْعَةِ الْقُرْأٰنِ ﴿﴾ وَأَدْخِـلْـنَا الْجَـنَّـةَ بِشَفَاعَةِ الْقُرْأٰنِ ﴿﴾ وَعَافِـنَا مِنْ كُلِّ بَلٰٓاءِ الدُّنْـيَا وَعَذَابِ الْاٰخِرَةِ بِحُرْمَةِ الْقُرْأٰنِ ﴿﴾ وَارْحَمْ جَم۪يعَ أُمَّـةِ مُحَمَّدٍ يَا رَح۪يمُ يَا رَحْمٰنُ ﴿﴾ أَللَّٰـهُمَّ اجْعَلِ الْقُرْأٰنَ لَـنَا فِي الدُّنْـيَا قَر۪ينًا ﴿﴾ وَفِي الْقَـبْـرِ مُونِسًا ﴿﴾ وَفِي الْقِيَامَـةِ شَف۪يعًا ﴿﴾ وَعَلَى الصِّرَاطِ نُـورًا ﴿﴾ وَفِي الْجَـنَّـةِ رَف۪يقًا ﴿﴾ وَمِنَ النَّارِ سِتْـرًا وَحِجَابًا ﴿﴾ وَإِلىَ الْخَـيْـرَاتِ كُـلِّـهَا دَل۪يلًا وَإِمَامًا ﴿﴾ بِفَضْلِكَ وَجُودِكَ وَكَرَمِكَ يَآ أَكْرَمَ الْاَكْرَم۪ينَ وَيَآ أَرْحَمَ الرَّاحِم۪ينَ. أَللَّٰـهُمَّ اهْدِنَا بِـهِدَايَـةِ الْقُرْأٰنِ ﴿﴾ وَنَـجِّـنَا مِنَ النّ۪ـيرَانِ بِكَرَامَةِ الْقُرْأٰنِ ﴿﴾ وَارْفَعْ دَرَجَاتِـنَا بِفَض۪يلَـةِ الْقُرْأٰنِ ﴿﴾ وَكَفِّرْ عَـنَّا سَيِّأٰتِـنَا بِـتِـلٰاوَةِ الْقُرْأٰنِ ﴿﴾ يَا ذَا الْفَضْلِ وَالْاِحْسَانِ ﴿﴾ أَللَّٰـهُمَّ طَهِّرْ قُـلوُبَـنَا ﴿﴾ وَاسْتُرْ عُيوُبَـنَا ﴿﴾ وَاشْفِ مَرْضَانَا ﴿﴾ وَاقْضِ دُيُـونَـنَا ﴿﴾ وَارْفَعْ دَرَجَاتِـنَا ﴿﴾ وَارْحَمْ أٰبَآءَنَا ﴿﴾ وَاغْفِرْ أُمَّـهَاتِـنَا ﴿﴾ وَأَصْلِحْ د۪يـنَـنَا وَدُنْـيَانَا ﴿﴾ وَشَتِّتْ شَمْلَ أَعْدَآئِـنَا ﴿﴾ وَاحْفَظْ أَهْلَـنَا وَأَمْوَالَـنَا وَبِلَادَنَا مِنْ جِم۪يعِ الْاٰفَاتِ وَالْاَمْرَاضِ وَالْـبَـلٰايَا ﴿﴾ وَثَـبِّتْ أَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِر۪ينَ ﴿﴾ بِحُرْمَةِ الْقُرْأٰنِ الْعِظ۪يمِ
أَللَّٰـهُمَّ بَـلِّـغْ ثَــوَابَ مَا قَرَأْنَاهُ ، وَنُـورَ مَا تَـلَوْنَاهُ ، إِلٰى رُوحِ سَيِّـدِنَا وَنَـبِـيِّـنَا مُحَمَّدٍ صَلَّى اللّٰهُ تَـعَالٰى عَلَـيْـهِ وَسَلَّمَ ﴿﴾ وَإِلٰٓى أَرْوَاحِ جَم۪يعِ الْاَنْبِـيَـآءِ وَالْمُرْسَل۪ينَ ، صَلَوَاتُ اللّٰهِ وَسَلٰامُهُ عَلَـيْهِمْ أَجْمَع۪ينَ ﴿﴾وَإِلٰٓى أَرْوَاحِ أٰلِه۪، وَأَوْلٰادِه۪ ، وَأَزْوَاجِه۪، وَأَصْحَابِـه۪، أَتْـبَاعِه۪، وَجَم۪يعِ ذُرِّيَّاتِـه۪ رِضْوَانُ اللّٰهِ تَعَالٰى عَلَـيْـهِمْ أَجْمَع۪ينَ ﴿﴾ وَإِلٰٓى أَرْوَاحِ أٰ بَآئِـنَا، وَأُمَّـهَاتِـنَا، وَإِخْوَانِـنَا وَأَخَوَاتِـنَا، وَأَوْلَادِنَا، وَأَقْرِبَآئِـنَا، وَأَحِبَّآئِـنَا، وَأَصْدِقَآئِـنَا، وَأَسَات۪يذِنَا، وَمَشَايِـخِـنَا، وَلِمَنْ كَانَ لَهُ حَقٌّ عَلَـيْـنَا ﴿﴾ وَإِلٰي أَرْوَاحِ جَم۪يعِ الْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ، وَالْمُسْلِم۪ينَ وَالْمُسْلِمَاتِ، أَلْاَحْـيَآءِ مِـنْـهُمْ وَالْاَمْوَاتِ ﴿﴾ يَا قَاضِيَ الْحَاجَاتِ وَيَا مُج۪يبَ الدَّعَـوَاتِ ﴿﴾ رَبَّـنَآ أٰتِـنَا فِي الدُّنْـيَا حَسَنَةً وَفِي الْاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ ﴿﴾ أَللَّٰـهُمَّ رَبَّـنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِـوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ
Hatim duası Türkçe okunuşu:
“El-hamdü lillâhi Rabbil-‘âlemîn.
Vel-‘âkibetü lil-müttekîn. Velâ ‘udvâne illâ ‘alezzalimîn.
Ves-salâtü ves-selâmü ‘alâ Rasûlinâ Muhammedin ve ‘âlihî ve sahbihî ecme’în.
Rabbenâ takabbel minnâ inneke ente’s-semî’ul-‘alîm.
Ve tüb ‘aleynâ yâ Mevlânâ inneke ente’t-tevvâbür-Rahîm.
Vehdinâ ve veffiknâ ilel-hakkı ve ilâ tarîkın müstekîm. Bi beraketil-Kur’ânil-‘azîm.
Ve bi hürmeti men erseltehû rameten lil-‘âlemîn.
Va’fü ‘annâ yâ Kerîm. Va’fü ‘annâ yâ Rahîm.
Vağfir lenâ zünûbenâ bi fadlike ve keramike yâ ekramel-ekramîn.
Allâhümme zeyyinnâ bi zînetil-Kur’ân.
Ve ekrimnâ bi kerâmetil-Kur’ân.
Ve şerrifnâ bi şerâfetil-Kur’ân.
Ve elbisnâ bi hil’atil-Kur’ân.
Ve edhilnel-cennete bi şefâatil-Kur’ân.
Ve ‘âfinâ min külli belâid-dünyâ ve ‘azâbil-âhirati bi hurmetil-Kur’ân.
Verham cemî’a ümmet-i Muhammedin yâ Rahîmü yâ Rahmân.
Allâhümec’alil-Kur’âne lenâ fid-dünyâ karînâ.
Ve fil-kabri mûnisâ.
Ve fil-kıyâmeti şefî’ân ve ‘ales-sırâti nûrâ.
Ve ilel-cenneti rafîkâ.
Ve minennâri sitran ve hicâbâ.
Ve ilel-hayrâti küllihâ delîlen ve imâmâ. Bi fadlike ve cûdike ve keramike yâ Kerîm.
Allâhümmeh-dinâ bi hidâyetil-Kur’ân.
Ve neccinâ minen-nîrâni bi kerâmetil-Kur’ân.
Verfa’ deracâtina bi fadîletil-Kur’ân.
Ve keffir ‘annâ seyyiâtinâ bi tilâvetil-Kur’ân. Yâ zel-fadli vel-ihsân.
Allâhümme tahhir kulûbenâ.
Vestur ‘uyûbenâ.
Veşfi merdânâ.
Vekdi duyûnenâ.
Ve beyyid vücûhenâ.
Verfa’ deracâtina.
Verham âbâenâ.
Veğfir ümmehâtinâ.
Ve eslih dînenâ ve dünyânâ.
Ve şeddid şemle a’dâina.
Vehfaz ehlenâ ve emvâlenâ ve bilâdenâ min cemî’l-âfâti ve’l-emrâdi ve’l-belâyâ.
Ve sebbit akdâmenâ, ven-surnâ ‘alel-kavmil-kâfirîn. Bi hurmetil-Kur’ânil-‘azîm.
Allâhümme belliğ sevâbe mâ kara’nâhü.
Ve nevvir mâ televnâhü ilâ rûhi seyyidinâ Muhammedin sallâllahü te’âlâ ‘aleyhi ve selem.
Ve ilâ ervâhi cemî’ı ihvânihî minel-enbiyâi vel-murselîn. Salevâtullâhi ve selâmühû ‘aleyhim ecma’în.
Ve ilâ ervâhi âlihî ve evlâdihî ve ezvâcihî ve ashâbihî ve etbâ’ıhî ve cemîı’ zürriyyâtihî rıdvânullâhi te’âlâ ‘aleyhim ecma’în.
Ve ilâ ervâhi âbâinâ ve ümmehâtinâ ve ihvâninâ ve ehavâtinâ ve evlâdina ve akribâinâ ve ehibbâinâ ve asdikâinâ ve esâtîzinâ ve limen kâne lehû hakkun ‘aleynâ ve li cemî’ıl-mü’minîne vel-mü’minâti vel-müslimîne vel-müslimâti, el-ahyâi minhüm vel-emvâti.
Yâ kâdiyel-hâcâti! Yâ mücîbed-d’avâti! İstecib du’âenâ bi rahmetike yâ erhamer-râhimîn.
Sübhâne Rabbike Rabbil-‘ızzeti ‘ammâ yasıfûn. Ve selâmün ‘alel-mürselîn. Vel-hamdü lillâhi Rabbil-‘âlemîn. el-Fatiha
Hatim duasının anlamı:
Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. İyi sonuç müttakilerindir. Düşmanlık ancak zalimler içindir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s)’e, onun bütün ehl-i beytine ve ashâbına salât ve selâm olsun.
Ey Rabbimiz! Bizden ibadetlerimizi kabul buyur! Şüphesiz ki sen her şeyi işiten ve her şeyi bilensin.
Ey Mevlamız! Bizim tövbelerimizi kabul eyle!. Şüphesiz ki sen tövbeleri çok çok kabul eden ve merhametli olansın. Bize hidâyet ver! Hak yola ve sırat-ı müstakime ulaşmayı bizi muvaffak eyle!. Yüce Kur’ân’ın hürmetine, âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Peygamber hürmetine.
Ey Kerim olan Allah! Bizi bağışla. Ey Rahim olan Allah! Bizi bağışla. Ey ikram edenlerin en keremlisi olan Allah! Lütfunla ve ihsanınla bizim günahlarımızı bağışla.
Allah’ım! Bizi Kur’ân süsü ile süsle. Kur’ân ile bize lütfet! Kur’ân ile bizi şereflendir. Kur’ân elbisesini bize giydir. Kur’ân hürmetine bizi cennetine koy. Kur’ân hürmetine dünyadaki belalardan ve âhiret azabından bizi koru. Ey Rahim, Ey Rahman! Ümmet-i Muhammed’in tamamına merhamet et.
Allah’ım! Kur’ân’ı bize dünyada yoldaş eyle. O’nu bize kabirde dost eyle. Kıyamet günü onu bize şefaatçi kıl, sırat köprüsü üzerinde onu bize nur eyle. Cennette onu bize yoldaş eyle. Cehennem ateşine karşı onu bize perde ve engel kıl. İhsanın, cömertliğin ve keremin ile tüm hayırlı yollar için onu bize önder kıl.
Kur’ân hidâyeti ile bizi hidâyete eriştir. Kur’ân’ın hürmetine bizi ateşten koru. Kur’ân hürmetine bizim derecemizi yükselt. Okunan Kur’ân hürmetine günahlarımızı bağışla. Ey Lütuf ve ihsan sahibi!.
Allah’ım! Kalplerimizi temizle. Kusurlarımızı ört. Hastalarımıza şifa ver. Borçlarımızı ödemeye yardım et. Yüzümüzü aydınlat. Derecemizi yükselt. Babalarımıza merhamet et. Annelerimizi bağışla. Din ve dünya işlerimizi islâh et. Düşmanlarımızın bize saldırısını bertaraf eyle. Ailemizi, mallarımızı, memleketimizi her türlü afetlerden, hastalıklardan ve belalardan koru. Ayaklarımızı sabit eyle, kâfir toplumlara karşı bize yardım et. Yüce Kur’ân hürmetine.
Allah’ım! Okuduğumuz ve tilavet ettiğimiz Kur’ân’ın sevabını ve nurunu Efendimiz Hz. Muhammed (a.s)’in ruhuna ulaştır. Ve onun kardeşleri olan tüm peygamberlerin (a.s) ruhlarına ulaştır. Ve Peygamberimiz (a.s)’in ehlinin, çocuklarının, hanımlarının, ashabının, tabiinin ve bütün zürriyetinin ruhlarına ulaştır.
Hayatta olan veya vefat etmiş olan babalarımızın, annelerimizin, kardeşlerimizin, evladımızın, akrabalarımızın, sevdiklerimizin, dostlarımızın, hocalarımızın, üzerimizde hakkı olan herkesin ve Müslüman olan bütün kadın ve erkeğin ruhlarına ulaştır.
Ey ihtiyaçları gideren Allah! Ey dualara icabet eden Allah! Ey merhametlilerin en merhametlisi! Dualarımızı kabul et. Tüm peygamberlere salât ve selam olsun.
Senin Rabbin; kudret ve şeref sahibi olan Rab, onların nitelendirdiği şeylerden uzaktır, yücedir. Peygamberlere selam olsun. alemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.
Fatiha denir ve Kur’an’ın birinci suresi (Fatiha) okunur.
KUR’AN’I KERİM OKUMANIN FAZİLETİ
Nitekim âyette de, Kur’ân okumanın asla zarar etmeyecek bir kazanç olduğu belirtilmiştir: “Şüphesiz, Allah’ın kitabını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden, gizlice ve açıktan Allah yolunda harcayanlar, asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler.” (Fâtır, 35/29)
Bir başka âyette ise müminler, gece hayatlarını Kur’ân ile meşgul olarak geçirdikleri için övülürler: “Onların (Kitap ehlinin) hepsi bir değildir. Kitap ehli içinde, gece saatlerinde ayakta duran, secdeye kapanarak Allah’ın âyetlerini okuyan bir topluluk da vardır.” (Al-i İmrân, 3/113)
Kur’ân okumanın, Müslümanların asla vaz geçemeyeceği bir görev olması gerektiğini beyan eden Peygamberimiz (a.s), şu güzel benzetmeyle bizleri Kur’an okumaya teşvik etmiştir:
KUR’ÂN-I KERİM’İN HATMEDİLMESİ HADİSİ
Kur’ân-ı Kerim’in hatmedilmesi ve sonrasında yapılacak uygulamayı belirten bir hadiste, İbn Abbas (r.a)’dan rivâyete göre, bir adam Peygamberimiz (a.s)’e, Allah’ın en çok sevdiği amel hangisidir, diye sordu. O da: “Konup göçendir” dedi. O kişi: Konup göçen kimdir, diye sorunca, Peygamberimiz (a.s): “Kur’ân’ı başından sonuna kadar okuyan, bitirince hemen tekrar başlayandır” dedi” (Tirmizî, Kıraat, 4)
Bu hadisin müjdesine nail olmak ümidiyle Müslümanlar son sureyi (Nâs Suresi) okuduktan sonra Fatiha ile Bakara Suresinin başından ilk beş âyeti okumaktadırlar ki, halk arasında bu uygulama oldukça yaygın bir hale gelmiştir.
Bu uygulamanın dayanağını teşkil eden yukarıdaki hadis ile sahabe ve tabiinden nakledilen birçok rivâyete göre, Kur’ân’ın hatminden sonra dua etmek sünnettir. Kuvvetli derecede müstehab olduğu da söylenmiştir. (bk. Nevevî, el-Ezkâr, s.136)
Kaynak: diyanet.gov.tr
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.