Hasan Köse: Müfredatın Trojenleri
Bilindiği üzere "eğitim", bireyde istendik davranış değişikliği yapma süreci olarak tanımlanmaktadır ve üç temel alanı vardır. Akli, bedensel ve ruhsal gelişim. İlki ve ikincisi bireyde akademik gelişim ve mesleki meleke kazandırmak, üçüncüsü psikolojik erginlik ve ahlaki olgunlukla kültürel aidiyet duygusu kazandırmaktır.
Bunlar rastlantıya bırakılamaz!
İlki ve ikincisi ülkelerin gelişimi ve geleceği ile bu günün imkanlarını üretme gücünü, üçüncüsü manevi ve milli varlığını yaşama, tahkim etme ve aktarmayla ilgilidir. İlk ikisi ne kadar başarılı olursa olsun, onu anlamlı kılan üçüncüsüdür. Çünkü milli varlık denilen manevi değerler onu yaşayan yeni nesiller oldukça devam edebilir. Bu devamlılık kesildiğinde o millet ölmeye başlamış olur.
Büyük "ben" 'in dış sınırı nedir? Ne olmalıdır? Genç kendisini kim olarak nitelendirmelidir? Klan, kavim olmanın üstünde bir kimlik taşımayan bir topluluğa millet demek zu00fbl olur.
Epeydir dünyada küresel bir kimlikten söz edilmekte ve tüm geleneksel kültürler hiçci bir pozitivizmin saldırısı altında yapı bozumuna uğratılmaktadır! İslam; "ebeveynle çocuk arasında miras illiyetini dahi, inanca ve inancın alameti bazı amellere bağlamakta iken", kişisel mirasımızın ötesinde kolektif mirasımız olan ülkemizi kimlere bıraktığımız konusunda belirleyici bir hak ve sorumluluğumuz olduğuna inanmaktayım.
İnsanların kendi özel alanlarında kendi çocuklarına hangi ninnileri söyleyip, hangi masalları anlatacağı elbette özgürlükler kapsamında düşünülmelidir. Fakat herkesin çocuğunun "zorunlu eğitim" kapsamında 12 yıl kapatıldığı okullarda bana/bize ait kültürün dışlandığı, horlandığı ve kasıtlı programlarla gözden ve yüreklerden düşürülmeye çalışıldığı gerçeğine karşı susmamız beklenemez.
Okullarda özellikle sözel ve sosyal metinler ve etkinliklerde kullanılan dil ve resimlerin taşıdığı satır altı mesajlar ve davranış kodları trojenlerle doludur.
Dünyanın bütün dillerinde okuma yazmada ilk cümleler o dilin selamlaşma, görgü kuralları ve saygı, dayanışma ve iş bölümü mesajlarıyla oluşurken bizde boş ve yargısız cümlelerle verilmeye devam etmektedir.
Eğitim süreçlerinde seçilen metinlerin yüklü olduğu yargılar mecazı kavrayamayan çocuklarda gerçek olarak algılanmakta olduğu için trojenler tabi olduğu değer skalasını tahrip etmektedir.
Çocuklarımız ortaokula geldiğinde kiminle nasıl selamlaşacağı ve kime nasıl hitap edeceği konusunda bir ortak karar sahibi olamamaktadır. Bir okulda merhaba, diğerinde günaydın bir diğerinde de selamünaleyküm denmektedir. Daha vahimi, her gurubun diğerini küçümsemekte ve dışlamakta oluşudur. Bu durum, insani ilişkilerin daha besmelesinde toplumsal ve bireysel iletişim asgarimizi tahrip etmektedir.
Çocuk okulda "ebeveyn baskısı" , "toplum baskısı" , "erkek baskısı" , "koca baskısı" gibi masum görünen kavramları sıkça duymakta, ailelerin dini, ahlaki ve örfi davranış kalıplarının çocuklara kazandırdığı hemen tüm kalıplara karşı önyargı yüklenmesine neden olmaktadır. Bu da çocuğu kendi ailesinin değerleriyle çatışma haline sokmakta ve travmatik kişiliklere neden olmaktadır.
Bu yapıbozumcu mesaj ve içerikler halen ders kitaplarında, rehberlik servislerinin ve öğretmenlerin dillerinde devam ediyor.
Bu saldırılar medya, basın ve yayın araçları tarafından modern psikoloji ve psikiyatrinin "bilim kilisesi" dili masumiyeti üzerinden işletilmekte ve genelde kadim kültürler ve özelde de İslam açısından, tam bir yapısökümcü akılla işletilmekte ve üretilmektedir.
Tüm müfredat ve eğitim süreçleri bu bakış açısıyla tabandan tavana taranıp, trojenler temizlenmelidir.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.