Halk ozanı silahlı saldırıda hayatını kaybetti
Halk ozanı ve şair Ayten Gülçınar, evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Saldırıyı gerçekleştirdiği ileri sürülen Gülçınar'ın nişanlısının oğlu Hüseyin B'nin yakalanması için çalışma başlatıldı.
Ankara'nın Etimesgut İlçesi Eryaman Mahallesi'nde ikamet eden halk ozanı ve şair Ayten Gülçınar (58) ile nişanlısı Halil B, önceki gün evlerinden çıktıkları sırada silahlı saldırıya uğradı.
Vatandaşların yardımıyla hastaneye kaldırılan Gülçınar, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamazken, ağır yaralanan nişanlısı Halil B. yoğun bakımda tedavi altına alındı.
Olay ilgili soruşturma başlatan Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, saldırganın, Halil B.'nin oğlu Hüseyin B. olduğunu belirledi. Şüphelinin aracını Keçiören'de terk edilmiş olarak bulan polis ekipleri, Hüseyin B.'nin yakalanması için çalışma başlattı.
BİR YILDIR TEHDİT EDİYORMUŞ
Hüseyin B'nin, miras yüzünden uzun süredir nişanlı çifti tehdit ettiği, bu nedenle mahkemeden çağrı üzerine koruma kararı çıkartıldığı ancak olay günü Gülçınar veya Halil B.'nin polis koruması talebinde bulunmadığı öğrenildi.
Ayten Gülçınar'ın oğlu Fahrettin Gencer, AA muhabirine olayla ilgili yaptığı açıklamada, annesinin Halil B. ile evlenmesine, mirasın bölüneceği gerekçesiyle oğlu Hüseyin B. ve diğer çocuklarının karşı çıktığını, bir yıldır annesinin yanı sıra kendisinin de Hüseyin B. tarafından tehdit edildiğini ileri sürdü.
Gencer, tehditlere rağmen Hüseyin B'nin, herhangi bir işlem yapılmadan serbest bırakıldığını, tehditlerin devam ettiğini savundu.
Gencer, Halil B'nin miras konusunda çocuklarına herhangi bir zorluk çıkarmadığını, buna rağmen kardeşler arasındaki kavga nedeniyle annesi ve nişanlısının hedef alındığını iddia etti.
UNESCO DAVET ETMİŞ
Annesinin Türkiye'deki 4 kadın halk ozanından biri olduğunu söyleyen Gencer, çok sayıda şiir kitabı da bulunan Gülçınar'ın aşıklık ve ozanlık geleneğini sürdürmeye çalıştığını anlattı.
Gencer, Gülçınar'ın UNESCO tarafından Türkiye'yi temsilen Paris'e davet edildiğini söyledi.
AYTEN GÜLÇINAR KİMDİR?
Sivas Şarkışla'da dünyaya gelen Nuriye ve Musa Çınar'ın kızı olan Ayten Gülçınar bir yaşında iken babasının işi gereği Niğde'ye taşınmışlardır. 1973 yılında, ailece köylerine gezmeye gittiklerinde, Seyit Ahmet Gencer, Ayten Gülçınar ile evlenmek istemiş ve Gülçınar çocuk denilecek yaştayken anne-babasının isteğiyle, kendisinden 25 yaş büyük olan köylüsü ile evlendirilmiştir.
Köyüne gelin olarak gelen Ayten Gülçınar'ın evliliği 7 yıl sürmüş ve bu süre içerisinde iki çocuğu olmuş, ancak çocuklarından biri dört yaşında ölmüştür. 20 yaşında eşinden ayrılan Ayten Gülçınar, Niğde'ye dönerek bir işe girmiş; fakat, ayrıldığı eşi bu süre içerisinde pek rahat vermemiştir. Bu durumdan rahatsız olan Gülçınar'ın, ailesinin de büyük rahatsızlık duymasıyla birlikte yine kendi köylüsü olan Hüseyin Bektürk ile ikinci evliliğini gerçekleştirmiştir. Bu evliliği de yedi yıl sürmüş ve bir çocuğu olmuştur.
AYTEN GÜLÇINAR'IN HALK OZANI OLMASI
Babası Musa Çınar'ın yazdığı ve güzel sesiyle okuduğu şiirlerden oldukça etkilendiğini belirten u00c2şık, saz çalmayı çocuk yaşlarından beri istemesine rağmen ancak 20'li yaşlarda kursa giderek gerçekleştirmiştir; fakat, çalıştığı için yeterince zaman ayıramamıştır. O yıllarda bağlama ile amatör derecede ilgilenen komşusu, Osman Arslan'ın bağlama bilgileri, Ayten Gülçınar'a oldukça faydalı olmuş ve bu sayede 15 yaşlarında yazmaya başladığı şiirlerini besteler olmuştur. Sazı yakın çevresine zor da olsa kabul ettirdiğini belirten Ayten Gülçınar'a, Gülçınar mahlası bir meslektaşı ya da herhangi biri tarafından verilmemiş, bu ismi kullanmaya kendisi karar vermiştir.
1977 yılından beri mahlas kullanan u00c2şık, genel olarak, erkeklerin isimlerinin başına "Kul" sıfatını aldığını belirterek, kendisi de bir kadın olarak isminin başında "Gül" sıfatını kullanmak istediğini ifade etmiştir. 1984 yılında Ankara'ya yerleşen Gülçınar Hanım, saz dinleme hevesiyle gittiği u00c2şıklar Kahvesi'nde, kitaplardan okuduğu, kasetlerden dinlediği u00c2şıklık kültürünü yakından tanıma fırsatı bulmuştur.
Beş yıl boyunca gittiği bu kültür evlerinde epey çevre edinen u00c2şık Gülçınar, uzun bir aradan sonra kendi ürettiklerini paylaşma cesareti bularak gelenek içerisinde varolmaya başlamıştır. Zamanla ailesine de kendini ispatlayan u00c2şık, aldığı destekle bir kaset [Kan Kusturdun u2013 Vicdansız] çıkarma fırsatı bulmuştur.
Daha sonra yayınlamış olduğu şiir kitabıyla da daha fazla kişiye ulaşabilen u00c2şık, bu çalışmalarıyla faaliyet alanlarını genişletmiş ve birçok dernek tarafından etkinliklere davet edilir olmuştur. Gülçınar'ın eserlerinde, cesur olarak nitelendirebileceğimiz ifadeleri bulunmakta, söz konusu ifadeler özellikle taşlamalarında karşımıza çıkmaktadır.
Söz konusu eserlerin birçoğunda "oy, ayu2026" gibi nidalar yer alırken, u00c2şığın konuşur üslu00fbbu, birçok eserinde dikkatimizi çekmektedir. u00c2şık Gülçınar, Ustası olmasa da "usta malı" tabir ettiği eserleri, kasetlerini dinlediği, u00c2şık Veysel, Mahzunu00ee Şerif, Muhlis Akarsu'dan okumuştur.
Erkek meclislerinde çalıp-söylediği ilk zamanlar, birçok meslektaşı tarafından yadırganan u00c2şık Gülçınar; atışmalardaki başarılı icralarından sonra gelenek içinde özgüvenini kazandığını ve böylelikle de erkek meslektaşlarının birçoğuna kendisini kabul ettirdiğini belirtmiştir.
Daha sonraki yıllarda, katıldığı yarışmalardan aldığı dereceler Ayten Gülçınar'ı daha da yüreklendirmiştir. u00c2şık Gülçınar, artık bütün bu yükümlülükleri aşmış sadece maddi olanaksızlıklarını aşmaya çalışan, büyük bir hırsa sahip kadın aşıklardandır.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.