Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Hafızasını kaybetmiş bir millet rüzgârların önünde sürüklenir

23 Mart 2019 14:20:00
Hem tacir hem de şairlik yönü olan Eyüp Otman, yeni çalışması "İstiklâl ve İstikbâl Seslenişi" albümünü anlattı.

Şiirin hayatınızdaki yeri nedir?

Kendi içimde yaşadığım sevincimi, neşemi, elem ve kederimi özet olarak şiirle anlatmayı seviyorum. Kendimce “güzel olmuş” dediklerimi de gazete, dergi, site ve sosyal medyada paylaşıyorum.İş hayatım dışında yaptığım sosyal etkinliklerin yanında bunun da sosyal bir etkinlik olduğunu düşünüyorum. Vefatımızdan sonra da benim için kubbede kalacak hoş bir sadâ olur inşallah.

DÜŞÜNCELERİMİ ŞİİR İLE ANLATIYORUM

Düşüncelerinizi şiirle daha mı iyi ifade ediyorsunuz?

Evet, görüş ve düşüncelerimi, ideal ve gayelerimi yazı ve makaleden çok şiir ile daha güzel anlatabildiğimi zannediyorum. Kaynak: Hafızasını kaybetmiş bir millet rüzgârların önünde sürüklenir

Bugüne kadar kaç albüm çalışması yaptınız? Kısaca bilgi verir misiniz?

En son Ocak 2019’da çıkan İstiklâl ve İstikbâl Seslenişi albümümüz dâhil 7 albüm çalışmamız oldu.İlk Albümlerimiz 2014’de çıktı. Bismillah Her Hayrın Başıdır, sanatçı Mesut Yavaş tarafından okundu. Yine Mesut Yavaş’ın okuduğu Benim Aziz Üstadım albümü ve benim şiir olarak okuduğum Hüzün Yağmurları albümüm. Bunların hepsinin sözleri bana ait ve CNT Cantoy Yapım şirketimizden çıktı.Daha sonra çocuklara yönelik şiirlerimizden de yine çocukların okuduğu Abone Ol Sen Bize adlı bir albüm yaptık.Ardından Bursalı sanatçılarımızdan Mesut Yavaş, Ahmet Feyzi ve benim de bir şiirle yer aldığım Bursa’nın Bülbülleri serimizden birincisi olan Selâmı Yayalım albümümüzü çıkardık.Sonrasında sinema ve tiyatro sanatçısı ve Hür Adam Bediüzzaman filminin başrol oyuncusu Mürşit Ağa Bağ’ın seslendirdiği Aziz Üstadım Benim albümümüzü çıkardık.

BİZİ MADDÎ-MÂNEVÎ AYAĞA KALDIRACAK BU DUYGULARDIR

Genelde toplumsal duyarlılığı yüksek, milli ve manevi değerleri işliyorsunuz. Neden?

Çünkü bizi biz yapacak ve bizi maddî-mânevî ayağa kaldıracak bu duygulardır. Duyarlılığını ve hafızasını kaybetmiş bir millet rüzgârların önünde sürüklenen kuru bir yaprak gibidir. Onun içindir ki; millî ve manevî şairimiz Mehmet Akif’in dediği gibi;“Kanayan bir yara gördüm mü yanar tâ ciğerim,Onu dindirmek için, tekme yerim çifte yerim.Adam aldırma da geç git diyemem aldırırım,Çiğnerim, çiğnenirim Hakkı tutar kaldırırım.”Bunun gibi Afrika’da, Yemen’de açlıktan bir çocuk ağlasa ben burada, “Afrikalı Çocuk” diye şiir yazarım. Bir mülteci yavrumuz denizde boğulur, “Kör Dünyanın Üstüne Düştü Bir Garip Bebek” diye bir şiir yazar ve o yürek yakan görüntüler ile YouTube’da yayınlarım. Özgecan diye bir kızımız katledilir, “Özgecan” diye şiir yazar ve hemen klip yapar YouTube’da yayınlarım. İsrail, Filistinli mazlumları katleder, zulmeder, ben “Sen Ey Zalim İsrail” diye şiir yazar ve Filistin zulmünün görüntüleri ile klip çeker ve yine YouTube’da yayınlarım. Başörtüsü zulmü olur o konu ile şiir yazarım, faizin insanları ne kadar mağdur ettiğini görür, “Şu Faiz İlletine Yalvarırım Dur Deyin” diye şiirler yazarım. 15 Temmuz kalkışması olur daha o gece, “Darbeci Derbederler” diye şiir yazarım. Sayın Cumhurbaşkanımız halkı sokağa çağırır ve ben hemen “Reisin Bir Sözüyle Bakın Meydanlar Doldu” diyerek “Meydanlar” şiirimi yazar, stüdyoya girip okutur, klibini meydanlardaki resimlerle süsler, YouTube’a atar ve meydanlarda söylerim. 15 Temmuz şiirimiz, asker ve polisimize ithaf ettiğimiz şiirlerle manevî yaralara ve manevî heyecanlara vesile olacak şiirlerimizle zamana ve tarihe not düşeriz.

Toplumumuzda şiir algısını nasıl buluyorsunuz? Şiir mi yazı mı daha etkili oluyor?

Her ikisinin de yeri ayrı. Bir meseleyi, bir duyguyu, düşünceyi yazı ile daha uzun ve teferruatı ile anlatabilirsiniz. Bunu şiirde daha veciz, daha kısa ve öz dile getirmelisiniz ki okuyucu zevkle okusun. Bir yazıyı zevk almasa da sonuna kadar okur veya okumak ister şiiri ise başlar ve zevk alamazsa, ilgisini çekmezse hemen bırakır.Geçmiş tarihlerimizde şiir daha etkili olmuş. Hatta Resulü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm zamanında şiir revaçta idi. Osmanlı devrinde ve daha sonra da şiir gündemde oldu amma son zamanlarda şiir pek revaçta değil, fakat biz yazmaya devam ediyoruz.

ÖMER HALİSDEMİR VE FETHİ SEKİN

Son albümünüzün adını neden İstiklal ve İstikbal Seslenişi koydunuz?

Son albüm hakikaten benim için çok değerli bir albüm, çünkü muhtevası pek şümullü. İsminden de anlaşılacağı gibi, milletimiz, devletimiz, askerimiz, polisimiz, bayrağımız, hâsılı kelâm hürriyetimiz, istikbalimiz, geleceğimiz bu albümümüzün içindeki hakîkikatlerde saklı.Şehit anası ile başlayıp, Mehmedim Askerim ile devam eden, Ömer Halis Demir, Fethi Sekin, Bir Diriliş Öyküsü, Bir Taş Sökemezsiniz, Bayrağım, Meydanlar, Unutulmaz On Beş Temmuz, Türkü Gördü Tüm Dünya ile devam edip İslâm’ın Son Ordusu parçamız ile son bulan 11 Eser.Albüm kapağına da yazdığım gibi; “Bu İstiklâl ve İstikbâl Seslenişi albümümüz, bir yakarışın, bir gönül feryadının ve şehit kanının diyetidir. Askerimize, polisimize ve kahraman milletimize ne kadar teşekkür etsek azdır, onların temennisi elbet dua ve niyazdır” demişiz.

Ömer Halisdemir ve Fethi Sekin ismi sizde nasıl bir duyguya yol açıyor?

Albümdeki şiirimizin sözlerinde de belirttiğim gibi;Ölüm kat’i emir kesin, Memleket istikbâli,Millete bir örnektir Halis Demir’in hâli.Komutanından aldığı emir ile ve ölümün hemen-hemen kesin olduğu bir ortamda hiç tereddüt etmeden emir baş-göz üstüne der, millete ve devlete kasteden katili gebertir ensesinden.Elebaşı âsiyi gebertir ensesinden,Bir Ulvî müjde gelir şehitler tepesinden.Kalkışma güdük kalır, akim kalır teşebbüs,Başına bir tâc konur, Milletinden güzel süs.Böylece şiir devam edip gidiyor. Yâni askerliğin bir emir-komuta zinciri olduğunu isbat ediyor. Türk askerinin Allah’tan başka hiçbir şeyden korkmadığını ve şehitlik gibi ulvî mükâfat uğruna hayatını hakîr gördüğünü Halis Demir Şehidimizde mücessem bir şekilde görüyoruz.Kahraman polisimiz Fethi Sekin de apayrı bir kahramanlık numunesi, onlarca ve belki de yüzlerce kişinin şehit olacağı bir ahvalde kendini fedâ ederek o kadar masum sivilin kurtulmasına vesile oluyor.Kahraman Polisimiz Şehidimiz Fethi Sekin,Bu Kahraman Polisi daha yakından çekin.Çekiniz ki, görsün Onu gelecek yeni nesil,Böyle Kahraman varsa; Dostum endişeni sil.Yıkılamaz bu Ülke, Esir olmaz bu Millet,Arkana yaslan dostum bu filmi sakin seyret.Canını hakir gördü kurtulsun diye canlar,Zarar-dide olmasın bu terörden insanlar.Kahramanca çarpıştı öldürdü o katili,Mermisi son bulunca geliverdi Şehadeti.Ve böylece şiirimiz devam edip gidiyor ve temennim odur ki ileride bu kahraman şehitlerimizi, asker ve polislerimizi, 15 Temmuz’u ve milletin kahramanca istiklâl ve istikbal mücadelesini film olarak görmek ve göstermektir. Tüm mazlum ülkelere de bir numune-i misâl olmaktır.

15 Temmuz darbe girişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? O gün yaşadıklarınızı ve sonrasında kaleme aldığınız şiirleri anlatır mısınız?

15 Temmuz sıla-i rahim için gittiğim Hatay Antakya’da olduğum sırada gerçekleşti ve hemen o gece “Darbeci Derbederler” diye bir şiir yazdım. Risale Haber sitesine gönderdim ve 16 Temmuz’da yayınlandı. Arkasından “Meydanlar” diye bir şiir yazdım hemen bestelettim ve sanatçımız Mesut Yavaş’a okuttum. Meydanlardaki görüntülerden resim ve videolarla harmanlayıp YouTube’a attım (CNT yapım Meydanlar). Meydanlarda hem söyledik hem de perdede görüntü olarak yayınladık. Daha sonra albümümüzde yer alan “Unutulmaz 15 Temmuz”, “Türk’ü Gördü Tüm Dünya”, “Bir Taş Sökemezsiniz” gibi parçalarımızı Meydanlarda okuduk.Allah bir daha 15 Temmuzlar göstermesin Rabbim hainlere fırsat vermesin inşallah.

TİCARİ AMAÇLA YAPMIYORUM

Çalışmalarınızı ticari bir amaçla yapmıyorsunuz. Bundan sonra ne gibi çalışmalarınız olacak?

Ben bir ticaret adamıyım, bu işi bir hizmet, boş zamanımı hoş zamana çevirme aracı olarak şiir yazıyor, onları besteletiyor ve uygun gördüğüm arkadaşlara okutup albüm yapıyorum. Ticari amaçla yapmıyorum. Gayem, kendimce önemli olduğunu düşündüğüm sosyal içerikli konuları, eğitimi ve moral değerlerini, manevî konuları ihtiva eden şiirlerimi kendi yapım şirketim olan CNT CANTOY YAPIM olarak çıkartıyor ve halkın beğenisine sunuyorum.Biliyorum albüm satışları yok denecek kadar az. Amma satıyor amma hediye ediyorum, kendimce önemli addettiğim konuları gündeme getirme ve üzerime farz olan Emr-i Bilmarûfu bu vesile ile yapmış olmayı ve bu eserler dinlendikçe, birilerinin istifade ettiğini gördükçe; Sadaka-i Câriye yerine geçeceğini düşünüp mutlu oluyorum.Yeni bir albümümüzü CNT MÜZİK YAPIM olarak hazırlamaktayız bu albümümüz biraz daha gençlere yönelik gibi olacak. Gitarın, bağlamanın, baterinin ve diğer enstürmanların da içinde olacağı 7-8 parçalık bir albümü; yine bir CNT Cantoy Sanatçısı İbrahim Yılmaz kardeşimizin sesinden çıkaracağız inşallah.Bir de dostlarım 300-400’ü bulan şiirlerimi kitap olarak çıkartmamı istiyor onu düşünüyorum İnşallah.Rabbim ülkemize ve Âlem-i İslâma ve tüm insanlığa kara gün göstermesin, refah ve saadet içinde kardeşane yaşamayı nasip etsin. Kaynak: Hafızasını kaybetmiş bir millet rüzgârların önünde sürüklenir

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin