HAÇLI AVRUPA'NIN TÜRK KORKUSU
HABER: ÖZLEM DOĞAN
Haçlı Avrupa’nın Osmanlı düşmanlığından kaynaklanan Türkiye aleyhtarlığı yine gün yüzüne çıktı. Kendi yaptıkları katliamları örtbas etmek için mazlum coğrafyadaki halkların hala umutla beklediği Türk milletine Ermeni soykırımı iftirası atan ve bu yalanı kanunla koruma altına alan Haçlı Avrupa, Tevrat’ın yakılmasına ise müsaade etmedi. Nazi yandaşlığına ve Yahudi soykırımının yapılmadığı şeklindeki açıklamalara ağır cezalar veren Batı dünyasının ikiyüzlülüğünü, PKK destekçisi İsveç’in de Türkiye ve İslam karşıtı tutumunu Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Pirinçci ile Terör ve Güvenlik Uzmanı Gürsel Tokmakoğlu Milat Gazetesi’ne değerlendirdi.
YAPTIKLARI ALÇAKLIK YANLARINA KALIYOR
Kuran-ı Kerim yakan densizin eylemini yabancı düşmanlığı, ırkçılık şeklinde kişiselleştirmemek gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Ferhat Pirinçci, “Kuran-ı Kerim’in yakılması ve buna izin verilmesi sistematik bir düşüncedir. Avrupa’da zihinlerin geri planında var olan İslam düşmanlığını kolayca bu tarz eylemlerle gösteriyorlar. Bu kirli zihniyet, camilere, yoldan geçen Müslümanlara, İslam’ın kutsal değerlerine saldırı gerçekleştirip yaptıklarının da herhangi bir karşılığı olmadığını görünce bu tür saldırıları kat be kat artırıyor” dedi.
_93755cf2979d3443fc7cdd545109b056.jpg)
AVRUPA’NIN GÖZÜNDE TÜRK VE İSLAM AYNI
İsveç’teki alçak saldırının Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde gerçekleştirilmesinin başlı başına önem arz ettiğini belirten Pirinçci, “Türklükle Müslümanlığı, Türkiye ve İslam’ı eşitleyip ilişkilendirdikleri ortada. Osmanlı’nın Türk olduğu, Türk’ün Müslüman olduğu ve İslamiyet’in değerlerini koruduğunun karşı tarafça ifade edilmesidir. Ayrıca Batı’nın zihinsel geri planlarında ‘Türklük Müslümanlıktır, Türklük İslam’dır’ düşüncesini de ortaya koyuyor. Avrupa’da Yahudi ve Ermeni soykırımıyla Nazizm nasıl tabu haline getirilmişse İslam veya Müslümanların kutsallarının da tabu haline getirilmesi ve en ağır cezaların verilmesi lazım. Üstelik Avrupa’da milyonlarca Müslüman yaşıyor” diye konuştu.
BATI İLE MUHALEFET AYNI AĞZI KULLANIYOR
Türkiye’deki seçimlerin Avrupa tarafından son yirmi yıldır yakından takip edildiğini kaydeden Pirinçci sözlerini şöyle noktaladı: “Batı, Erdoğan’a yıllardır yoğun bir şekilde saldırıyor. Gazetelerinde dergi kapaklarında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye karşıtı karikatürlere, yazılara yer veriyorlar, propagandalar yapıyorlar. Muhalefetin Avrupa’nın bu saldırılarını danışıklı döğüş olarak nitelendirmesi ise akıl tutulmasından başka bir şey değil. Tam tersi Batı Türkiye’deki muhalefete ‘Biz dışarıdan sizin yanınızdayız. Biz de hükümetin karşısındayız ve sizinle aynı cephedeyiz’ mesajı veriyor olabilir.”
BATI’NIN HER ZAMANKİ TAVRI
Öteden beri Batı dünyasının gerek Türkiye gerekse İslami konularda yanlı davrandığına dikkat çeken Gürsel Tokmakoğlu, “Daha önceden de Türkiye’ye karşı çeşitli zamanlarda eylemle ya da medya aracılığıyla bu tür provokasyonlara hep şahit olduk. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya girme konusu üzerine çalışmalar devam ediyor. Fakat burada parayla iş yapan provokatörler var; parayı kim veriyor, arkasında kim duruyor, gerçek mimarları kimler, net bir şekilde açıklanmış değil. Bununla birlikte Avrupa’da sürekli İslam’a ve Müslümanlara karşı saldırılar yaşanıyor. Türkiye de bu İslamofobik tutuma karşı defalarca tepkisini dile getirdi” ifadelerini kullandı.
