Hablemitoğlu suikastının tetikçileri adalete teslim edildi
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu mezunu Hablemitoğlu, uzun yıllar basın danışmanlığı yaptıktan sonra aynı üniversitede akademisyenliğe başladı.
Orta Avrupa ve Balkanlarda Türk eserleri, Türk azınlıkları ve Türk şehitlikleri konularında eserler kaleme alan Hablemitoğlu, çalışma hayatına ilişkin kitap ve makalelere de imza attı.
Akademisyen Necip Hablemitoğlu'nun dikkatleri üzerine çekmesine neden olan çıkışı FETÖ'nün sözde "cemaat" olarak bilindiği yıllarda bu yapıya yönelik tespitleriydi. "Gülen cemaati"nin devlet içine sızarak kritik kadroları tuttuğuna dikkati çeken Hablemitoğlu, hayatını kaybettikten sonra yayımlanan "Köstebek" isimli kitabında, silahlı örgüt halini almaya başladığı tespitinde bulunduğu yapıyı "Fetullahçılar" olarak tanımladı.
Gülen'in yargılandığı Ankara 2 No'lu DGM'deki davanın delilleri arasında, Hablemitoğlu'nun örgütün CIA ile bağlantısını ortaya koyan "Etki Ajanları, Nüfuz Casusları ve Fethullahçılar" başlıklı raporu da yer aldı.
FETÖ istedi Göktaş yaptı
Cumhuriyet Savcısı Zafer Ergün'ün hazırladığı iddianameye göre, örgüte yönelik bu çalışmaları, Hablemitoğlu'nu hedef haline getirdi.
FETÖ, Hablemitoğlu'nu daha ileri gitmemesi için dönemin sözde Türkiye imamı Mustafa Özcan'ı görevlendirdi.
Özcan da Hablemitoğlu'nun önünün kesilmesi için FETÖ hükümlüsü eski istihbaratçı Enver Altaylı'ya durumu anlattı. Altaylı, Mustafa Özcan'ı, Hablemitoğlu ile görüştürmesi için dönemin sağlık bakanına ulaştı ancak her seferinde Hablemitoğlu, bu talebi geri çevirdi.
Bir zaman sonra Hablemitoğlu'nun MİT müsteşarı olacağına dair duyumlar üzerine yeniden devreye giren örgüt, onu öldürmesi için o dönem müsteşar olmak isteyen bir diğer isim Levent Göktaş'a ulaştı.
FETÖ'nün teklifini kabul eden Göktaş, bunun için emrinde görev yapan eski askerler Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Fikret Emek ve Nuri Gökhan Bozkır'a suikast talimatını verdi.
Bozkır, Hablemitoğlu'nun evinin olduğu sokakta keşif yaptı, ardından yurt dışı görevi kapsamında Kazakistan'da bulunan Mumcuoğlu, iz bırakmamak için KKTC üzerinden Türkiye'ye gelerek 18 Aralık 2002'de Hablemitoğlu'nu evinin önünde başından vurarak öldürdü.
Tetikçiler teker teker yakalandı
Üzerinden yıllar geçmesine rağmen faili meçhul kalan Hablemitoğlu dosyası, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden kısa bir süre önce yeniden raftan indirildi. Suikasta ilişkin detaylar yeniden incelendi, ulaşılan bilgiler, cinayetin FETÖ tarafından işlenmiş olabileceği şüphesini beraberinde getirdi.
Soruşturmayı genişleten savcılık, o dönem Ukrayna'da bulunan şüpheli eski asker Nuri Gökhan Bozkır hakkında kırmızı bülten çıkardı. MİT tarafından 27 Ocak 2022'de Türkiye'ye getirilen Bozkır, 8 Şubat'ta "suç örgütü üyeliği" ve "tasarlayarak öldürme" suçlarından tutuklandı. Bozkır'ın "kasten öldürmeye yardım" ve "suç örgütüne üyelik"ten 24 yıla kadar daha cezalandırılması talep ediliyor.
Onun beyanları ve savcılığın daha önceki tespitleri doğrultusunda 8 Haziran 2022'de Levent Göktaş, Fikret Emek ve Ahmet Tarkan Mumcuoğlu'nun aralarında bulunduğu 9 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Emek ve Mumcuoğlu tutuklandı.
Göktaş, Türkiye'ye teslim edildi
Göktaş'ın, Bulgaristan'a kaçtığı bilgisi üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, iade işlemleri için gereken belgeleri Adalet Bakanlığı'na gönderdi.
Bakanlığın girişimiyle 16 Aralık'ta Bulgaristan'dan Türkiye'ye iade edilen Göktaş, bir gün sonra İstanbul'da çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Suikastın tetikçileri olarak iddianamede yer alan Göktaş, Mumcuoğlu ve Emek'in "ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezasına çarptırılması iddianamede talep edilirken, Göktaş'ın "örgüt kuruculuğu"ndan 8 yıla, Mumcuoğlu ve Emek'in ise "suç örgütüne üyelik"ten 4 yıla kadar daha cezalandırılmaları isteniyor.
Azmettiriciler firari
Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile örgüt yöneticilerinden Mustafa Özcan, Aydın Köstem ve Enver Altaylı, Hablemitoğlu'nu tasarlayarak öldürmeye azmettirmekle suçlanıyor.
Daha önce "FETÖ üyeliği" ve "casusluk" suçlarından 23 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan eski istihbaratçı Enver Altaylı ile Köstem halen cezaevinde, Gülen ve Özcan ise firari.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.