Güneyimizde bir eşkıya var
Milli Savunma Bakanı Yılmaz, 'Güney sınırlarında, ülkemizin dışında da olsa o eşkıyayı Türkiye'ye saldırmaktan alıkoyan Türkiye'nin gücüdür, caydırıcılık gücüdür' dedi.
25 Ekim 2014 14:05:00
Milli Savunma Bakanı Yılmaz, 'Güney sınırlarında, ülkemizin dışında da olsa o eşkıyayı Türkiye'ye saldırmaktan alıkoyan Türkiye'nin gücüdür, caydırıcılık gücüdür' dedi.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Bakın güneyimizde bir eşkıya var biliyorsunuz değil mi? Güney sınırlarında, ülkemizin dışında da olsa o eşkıyayı Türkiye'ye saldırmaktan alıkoyan şey haritanın üzerindeki çizgi, sınırlar değildir. Eşkıyayı zaten haritanın üzerindeki, çizgiler, sınırlar tutmaz. Onu Türkiye'ye saldırmaktan alıkoyan şey, Türkiye'nin gücüdür, caydırıcılık gücüdür. dedi
Bursa Valisi Münir Karaloğlu'nu Heykel'deki tarihi valilik binasında ziyaret eden Yılmaz, daha önce Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı olarak Bursa'ya geldiğini hatırlatarak, kentin hem kültürde hem turizmde ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu bildiğini söyledi.
Bakan Yılmaz, "(Genelkurmay Başkanlığı) Güvenlikle ilgili bir düzenlemenin hangi hususlar da dikkate alınırsa, daha iyi olacağı konusundaki bir yazılı görüşünü Başbakanımıza hem de bilgi olarak Milli Savunma Bakanlığına, bize göndermiştir. O ibare içerisinde hiçbir yerde öyle bir siyasete atıf yoktur" dedi.
Yılmaz, geldiği o günden bu yana Bursa'nın son derece güzelleştiğini ifade ederek, "Çevreye duyarlılık, tarihe saygı artmış. Tarihi eserleri ayağa kaldırma bilinci gelişmiş ve bu, somut projelerle ortaya konulmuş. Bundan dolayı büyük mutluluk duydum. Bursa, yapılan diğer yeni yatırımlarla daha da güzelleşecek ve gelişecek" diye konuştu.
"Siyasete atıf yoktur"
Bir gazetecinin "Jandarmanın İçişleri Bakanlığına bağlanması gündemde. Bu konuda Genekurmay Başkanlığının 'Böyle bir şey olursa jandarma siyasallaşır' diye endişesini dile getirdiği basında yer aldı. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?" şeklindeki sorusu üzerine Yılmaz, şunları kaydetti:
"Hayır, yok. Genelkurmay Başkanlığımız Türkiye'de en disiplinli en iyi çalışan kurumlarımızdan biridir. Önce biz hükümet olarak güvenlikle ilgili her konuda, Genelkurmay Başkanlığımızın görüşünü alırız. Çünkü onlar güvenlikle ilgili konuda uzman kuruluşlardan birisidir. Geçmiş yılların tecrübesine dayanarak da yapılacak güvenlikle ilgili bir düzenlemenin hangi hususlar da dikkate alınırsa, daha iyi olacağı konusundaki bir yazılı görüşünü Başbakanımıza hem de bilgi olarak Milli Savunma Bakanlığına, bize göndermiştir. O ibare içerisinde hiçbir yerde öyle bir siyasete atıf yoktur. 'Şu hususlar dikkate alınırsa daha iyi olur' şeklinde diğer kanunları da dikkate alarak, bir çalışmayı sunmuştur."
Yılmaz, iddiaların asılsız olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada 'siyasete tabi, bağlı olmak' demek, milletin iradesine uygun hareket etmek demektir. Türkiye'deki bütün yapılar, kuruluşlar milletin iradesine zaten tabidir, istese de istemese de. Dolayısıyla Genelkurmay Başkanlığımızın yazmış olduğu yazıyı içeriğini bilen birisi olarak söylüyorum; böyle bir ibare yoktur. Bakın ben de takip ediyorum. 'Böyle bir anlam yükleniyor, olsa olsa budur' diyerek. Böyle bir durum yok. Teknik bir iki hususta, itirazı var, 'itiraz' demeyelim de şu şu kanundaki bu husus da dikkate alınırsa ortaya çıkacak düzenleme çok daha iyi olur... Hükümet ne yapacak? Genelkurmay Başkanlığımızın görüşünü aldıktan sonra Bakanlar Kurulunda değerlendirecek, hepimiz için en doğru, en uygun ne ise onu koyacak."
"Güneyimizde bir eşkıya var"
Genelkurmay Başkanlığının çok iyi çalıştığını, Kuvvet Komutanlarının ve komuta kademesinin geçmiş dönemde olmadığı kadar kendi görevlerini hakkıyla yerine getirdiğini vurgulayan Yılmaz, milletin bundan emin olması gerektiğini ifade etti.
Yılmaz, Türkiye'nin güney sınırlarında yaşanan gelişmelere de değinerek, şöyle konuştu:
"Bakın güneyimizde bir eşkıya var biliyorsunuz değil mi? Güney sınırlarında, ülkemizin dışında da olsa o eşkıyayı Türkiye'ye saldırmaktan alıkoyan şey haritanın üzerindeki çizgi, sınırlar değildir. Eşkıyayı zaten haritanın üzerindeki, çizgiler, sınırlar tutmaz. Onu Türkiye'ye saldırmaktan alıkoyan şey, Türkiye'nin gücüdür, caydırıcılık gücüdür. Bu caydırıcılık gücü de eğer sesimiz bu kadar gür çıkıyorsa, çok net konuşabiliyorsak bu da hükümetimizin, milletimizin, devletimizin silahlı kuvvetlerin de desteğiyle silahlı kuvvetlerimizin bugün dünyadaki en modern, en güçlü ve savaşa en hazır ordularından birisi olmasıdır. Dolayısıyla bu konuyla ilgili öyle bir açıklama yok. Öyle görünüyor. 'Yapılanlar teknik bir iki husus dikkate alınırsa daha iyi olur' şeklinde bir görüş açıklamasıdır. Hükümet tarafından değerlendirilecektir. Milletimiz için en hayırlı olan netice, imzalanarak Meclis'e sunulacaktır."
"Silahlı kuvvetlerimizin ihtiyacı olup da almadığımız hiçbir şey yok"
Bir gazetecinin "12 yıllık iktidarınız süresince Milli Savunm Bakanlığı bütçesinin azaltıldığını, Milli Eğitim Bakanlığı gibi bakanlıkların bütçelerinin daha da artırıldığını görüyoruz. Şimdi ülkenin içinde bulunduğu coğrafyada sıcak gelişmeler var. Önümüzdeki dönemde bütçede bir artış görülüyor mu?" sorunu ise Yılmaz, şöyle yanıtladı:
"Milli Savunma Bakanlığının bütçesi geçmiş yıllara göre çok büyük bir artış gösterdi. Önce onu çok net söyleyeyim. Ancak 'Milli gelirdeki 3 kat artış oranında, Milli Savunma Bakanlığı bütçesinde 3 kat artış oldu mu?' derseniz, 'Hayır olmadı' derim. Ancak biz şunu söylüyoruz; Milli Eğitime yapılan yatırım silahlı kuvvetlerin bizzat kendisine yapılan yatırımdır. Daha nitelikli insanların silahlı kuvvetlere gelmesi, silahlı kevvetlere güç müdür destek midir? Destektir. Sağlığa yapılan yatırım silahlı kuvvetlere yapılan yatırım sayılır mı? Sağlıklı bireyler gelecek, sağlıklı mehmetçik gelecek, dolayısıyla sağlığa ve eğitime yaptığımız yatırım aynı zamanda silahlı kuvvetlere yapılmış olan yatırımdır.
Şimdi çok net söylüyorum; stratejik nakliye uçağı diye 'A400M' aldık. Kaç tane aldık, kaç tane alıyoruz 10 tane. Demişler ki geçmişte '14 tane alalım.' 'Kusura bakmayın bu kadar paramız yok' demişler. Şu anda silahlı kuvvetlerimizin ihtiyacı olup da almadığımız hiçbir şey yok ve hayata geçirmediğimiz de hiçbir proje yok."
Yılmaz, Türkiye'nin artık kendi tankını, helikopterini yaptığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
"ATAK helikopterimizi yaptık, 5 tanesini de Kara Kuvvetleri Komutanlığımıza teslim ettik. Kendi insansız hava aracımızı yapıyor muyuz? Yapıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, Türk devlet tarihinin, rejim değişir ama süreklilik aynıdır, işte Şura-yı Devlet. Nedir Osmanlı döneminin müessesesi Danıştay hala devam etmiştir. 'Divan-ı Muhasebat' nedir, Sayıştay. Dolayısıyla da devletlerde bir süreklilik vardır ve bugün Türkiye'nin bulunduğu dönem son 2-3 yüz yıllık Türk devlet tarihinin en güçlü dönemindedir ve Türkiye Cumhuriyeti devleti de bugün bulunduğu durumda tarihte hiç olmadığı kadar da cazibeyi, dikkati üzerine çeker durumdadır. O bakımdan eğitime ve sağlığa ayrılan payın silahlı kuvvetlerden bir alıntı şeklinde değil, silahlı kuvvetlere katkı olarak düşünmek lazım."
Bu konuda, NATO kriterlerine de değinen Yılmaz, "NATO kriterlerine göre şu anda genelde ilke şu; milli gelirinizin yüzde 2'sini savunmaya ayırmak durumundasınız. Türkiye, geçmişte yüzde 2 oranının hep bir altında bir üstünde dolaşıyor, NATO'nun içinde şu anda 8'inci sırada. Milli gelire oranı itibarıyla 1,75, 1,80'e yakın bir harcaması var. Biz de yine taahhüdümüz var; önümüzdeki dönemde milli gelirin, gayri safi milli hasılanın yüzde 2'sini savunma için harcayacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Bedelli askerlik
Yılmaz, bir gazetecinin "Bedelli askerlik sürekli ülkenin gündeminde. Bununla iligili son gelişmeler nedir?" şeklindeki sorusunu ise "Tabii herkesin görüşü alınır. Son, nihai kararı Başbakanımız Ahmet Davutoğlu verir. Sayın Başbakanımız en son ne söyledi? Muhakkak ki Numan Bey de (Numan Kurtulmuş) toplumda böyle bir talep var, bu talebi de siyasete taşımak istiyor ve dile getiriyor. Ancak Türkiye'nin de çevresindeki bu durumlarla birlikte koşullar da dikkate alınarak, en iyi neticeyi Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'nun söylediğini, bundan da sonra da söyleyeceğini belirtmek isterim" diye cevapladı.
Bursa'da yapılması planlanan yeni hastanenin yerine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Yılmaz, bakanlığına ait Acemler'deki 100 dönümlük arazinin Sağlık Bakanlığına devri konusunda anlaşmanın sağlandığını bildirdi.
Sağlık Bakanlığına protokolü gönderdiklerini belirten Yılmaz, "Buraya gelmeden evvel de Sağlık Bakanlığının resmi yazısını aldık. Protokolde mutabakata vardık. Bu protokolün Maliye Bakanlığı ve TOKİ'nin de katılımıyla gerçekleştirilmesi konusunda, Sağlık Bakanlığımızın bir girişimi var. Bunu da belirtmek isterim" dedi.
Bakan Yılmaz, daha sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'yi de tarihi binadaki makamında ziyaret etti.
Kaynak: AA
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.