Gündüz tennure diken terzi akşam sema dönüyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu bünyesinde sema meşk eden 40 yaşındaki Kılıç, bu yıl "Muhabbet Vakti" temasıyla düzenlenen törenlerin heyecanını yaşıyor.
Terziliğe 13 yaşında gördüğü rüyanın etkisiyle başlayan Kılıç, semazen olan ustası sayesinde Mevlevilikle tanıştı.
Mevlevi dervişlerinin sema ederken giydiği, kefeni simgeleyen beyaz tennuresini almaya gittiği dikimhanenin ortamını beğenmeyen Kılıç, bu elbisenin daha manevi ortamda dikilmesini düşündüğü için tennure hazırlamayı öğrendi.
İlk kendi tennuresini diken Kılıç, zamanla ustalaşıp Türkiye ve dünyadaki Mevlevihanelerin de tennure takımlarını dikiyor.
Kılıç, kalan zamanında dizi ve filmlere derviş elbiseleri üretiyor.
Atölyesindeki mesaisinden sonra da Şebiarus etkinliklerine hazırlanan Kılıç, akşam da "Mevlevi Ayini Şerifi"nde mensubu oluğu semazen topluluğuyla sema icra ediyor.
- "Tennure dikilen ortam da her anlamda temiz olmalı"
Kılıç, AA muhabirine, Mevlevi elbiselerinin dikildiği terzihanenin, sema meydanının mutfağı olduğunu söyledi.
Kainatın oluşumunu ve insanın alemde dirilişini anlatan semanın asırlardır icra edildiğine değinen Kılıç, semazenin giydiği beyaz tennurenin kefeni, üzerine giyilen siyah hırkanın kabri, başlarındaki sikkenin de mezar taşını simgelediğini aktardı.
Tennure dikerken de bazı ritüellere uyduğuna dikkati çeken Kılıç, şöyle devam etti:
"Dikişe başlamadan önce abdest alıyorum. Semazen meydanda, her dönüşünde 'Allah, Allah' diye İsm-i Celal çeker. Dolayısıyla onun büründüğü, tennure dediğimiz semazen elbisesi de önce abdest alınıp besmeleden sonra kalpten 'Allah, Allah' diye İsm-i Celal çekilerek dikilir. Sema edilen meydana ayakkabıyla basılmaz. Tennure dikilen ortam da her anlamda temiz olmalı. Ayakkabıyla basılmamalıdır."
- "Farklı kıyafet dikerken o hazzı almıyorum"
Tennure dikmenin, emeğinden ve kazancından ziyade manevi yolculuğu olduğunu vurgulayan Kılıç, "Semazen olduğum için o elbisenin ne için kullanıldığını, anlamını, değerini biliyorum. Kullanıldığı sema meydanını tanıyorum. Dolayısıyla sema etmiş gibi tam o hazzı alamayız ama içimde manevi huzur hissediyorum. Hazreti Mevlana'ya soruyorlar 'Aşk nedir?' diye, 'Ben ol da anla.' diyor. Bazı şeyleri anlatmak hakikaten çok zor. Farklı kıyafet dikerken o hazzı almıyorum." diye konuştu.
Terzihanedeki mesaisinden sonra akşam semaya hazırlanırken tüm fiziksel yorgunluklarından arındığını anlatan Kılıç, dünyayla ilgili tüm düşüncülerden sıyrılarak çıktığı sema meydanında manevi huzura eriştiğini, yaşadığı dinginliğin günlük hayatına olumlu yansıdığını ifade etti.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.