Grip vakalarındaki artış mevsim normallerinde
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Balık, son günlerde hastane başvurularında en çok grip virüslerinin ön plana çıktığını söyledi.
COVID-19'un da görülmeye devam ettiğini belirten Balık, toplumun büyük bir bölümünün bağışıklığı olduğu için salgın şeklinde bir COVID beklemediklerini ifade etti.
Balık, nezle virüsü yapan etkenleri de yaygın şekilde gördüklerini anlatarak, "Respiratuar Sinsityal Virüsü'nü (RSV) de görüyoruz. Bu virüsleri zaman zaman dalgalanma şeklinde görüyoruz. Özellikle toplumumuzda nüfus hareketliğinin fazla olduğu dönemlerde, bayramlarda, okulların ilk açıldığı dönemlerde, yılbaşı sonrası gibi dönemlerde bu virüsü, enfeksiyonlarda belirgin artışları her zaman görürüz." dedi.
"Panik olacağımız, salgın düzeyinde bir artış söz konusu değil"
Grip vakalarında paniğe sebep olabilecek herhangi bir durumun olmadığını aktaran Balık, "Şu an mevsim normalleri düzeyinde bir artış var. Panik olacağımız, salgın düzeyinde bir artış söz konusu değil. Herhangi bir şekilde salgın paniği yaşamamızı gerektirecek bir durum söz konusu değil. Korunma tedbirlerini sürekli alıyor olmamız gerekiyor." diye konuştu.
Prof. Dr. Balık, hangi viral enfeksiyon olursa olsun altta yatan herhangi bir hastalığı bulunan kişilerin iyileşme süreçlerinin ve komplikasyon risklerinin daha uzun olduğuna dikkati çekerek, "Nüfus hareketliliğinin arttığı dönemlerde insanlar birden fazla virüsü arka arkaya kapabilir. Bu virüsler, benzer belirti gösterdiği için de hastalığın uzun sürdüğü sanılabilir. Uzun sürmenin bir başka nedeni ise sinüzit ve zatürre gibi komplikasyon gelişmesidir." değerlendirmesinde bulundu.
Hastalığı en çok çocuklar bulaştırıyor
Risk gruplarına ilişkin de bilgi veren Balık, alerji hastaları, 65 yaş üzerinde alerjik astımı, bronşiti olanların, kanser tedavisi görenlerin, kalp yetmezliği, kronik akciğer hastalığı ve diyabeti olanların bu grupta yer aldığını bildirdi.
Balık, risk grubunda yer alanların viral enfeksiyonlarla karşılaştıklarında iyileşme süreçlerinin daha uzun ve hastalığı bağlı gelişen komplikasyonların da daha ağır seyrettiğini söyledi.
Virüslerin yayılımının en fazla okullarda çocuklar arasında olduğunu aktaran Balık, "En çok bulaştıran çocuklarımız. Çocuklarımız virüsleri okullarda birbirlerine kolaylıkla bulaştırıyorlar. Onlar da gelip evde ebeveynlerine bulaştırıyor. Viral enfeksiyonların salgını nedeniyle toplumda hasta kişi sayısı artınca antibiyotik kullanma oranı da artıyor. Bu çok yanlış bir şey." ifadelerini kullandı.
Balık, okulların yarı yıl tatile girmesine de az bir süre kaldığını anımsatarak, "Genellikle ara tatillerde nüfus hareketliliği artıyor. Herkes tatile gidiyor. Dönüşte çocuklar bir araya gelince ondan sonra enfeksiyonlar birbirine geçiyor. Herkesin başka yerlerden getirdiği enfeksiyonlar birbirine aktarılıyor ve oradan da birbirine geçiyor." dedi.
Antibiyotikler virüslerde etkili değil
Prof. Dr. Balık, hastalıkların nedeninin virüs olduğunu belirterek, bu süreçte antibiyotik kullanılmaması konusunda şu uyarıları yaptı:
"Antibiyotikler kesinlikle virüslerde etkili değildir. O nedenle bizim hiçbir şekilde çocuğumuza antibiyotik vermememiz gerekiyor. Hekim yazarsa bile sorgulamak gerekiyor. Ebeveynin 'bakteriyel enfeksiyon olduğundan emin misiniz?' sorusunu hekime sorma hakkı var. Hekimlerin de bakteriyel enfeksiyondan emin olmadıkça bu dönemlerde antibiyotik yazmaması gerekiyor. Antibiyotik kullanımında Avrupa'da en önde gelen ülke Türkiye. Gereksiz yere antibiyotiği çok fazla kullanıyoruz. Bunun çok fazla zararları var. Sadece ekonomik zararları yok. Antibiyotiklere direnç geliştiği için işe yaraması gereken yerlerde mesela bir zatürre geliştiğinde kullanamaz hale geliyoruz. Çok daha kapsamlı antibiyotikleri kullanıyoruz."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.