Gezi Parkı eylemcileri serbest bırakıldı
İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya tutuksuz sanıklar Ali Polat, Talip Söylemez, Ferdi Turhan, Alper Kırıcı ve Armağan Altun ile avukatları katıldı.
Duruşmada sanıkların kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından savunmaların alınmasına geçildi.
Sanık Ali Polat savunmasında, 1 Haziran'da Taksim'deki bir gösteriye katıldığını belirterek, "Gösterinin ardından evime gitmek üzere Kabataş'a doğru yürüdüm. Bu esnada TOMA'dan su püskürtüldü ve polisler gaz bombası atmaya başladı. Topluluk geriye doğru kaçmaya başladı. Beni çağıran polislerin yanına gittiğimde dövmeye ve küfür etmeye başladılar. Daha sonra gözaatına aldılar" dedi.
Polisin dağılma uyarısını duymadığını ifade eden sanık Polat, iddia edildiği gibi kamu malına zarar vermediğini söyledi.
Sanık Talip Söylemez, öğretmen olduğunu belirterek, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Söylemez, "Gezi Parkı'nda bir müddet bulunduktan sonra evime gitmek için Kabataş'a geçtim. Bu sırada polis aracına taş atanları gördüm ve uyardım. O sırada TOMA'dan su sıkılmaya başlandı. Ben de refleks olarak iskeleye doğru kaçtım. Bu esnada polisler üzerime atlayarak küfretti. Polis, arama yaptı ve gözaltına aldı. Gaz ve su sıkılmadan önce uyarı yapılmadı. Kamu mallarına zarar vermedim. Bir gösteriye de katılmadım" ifadelerini kullandı.
Sanık Ferdi Turhan Beşiktaş'ta oturduğunu dile getirerek, olay günü Taksim'den Beşiktaş'a yürürken Dolmabahçe'ye geldiği sırada Başbakanlık Ofisi önündeki kişilere müdahala edildiğini gördüğünü söyledi. Bu sırada ne olduğunu anlayamadan polislerin kendisini gözaltına aldığını iddia eden Turhan, araç içerisinde polislerin kendisini dövdüğünü ileri sürerek, polis aracına taş atmadığını, suçsuz olduğunu ifade etti.
"Amacım Başbakanlık Ofisi'ne girmek değildi"
Sanık Alper Kırıcı, olay günü Taksim'den Beşiktaş'a gittiğini, Başbakanlık Ofisi önünde bekleyen polislerin herhangi bir uyarı yapılmadan vatandaşlara müdahale ettiğini öne sürerek, "Çok kalabalıktı. Amacım iskeleye ulaşmak, Başbakanlık Ofisi'ne girmek değildi. Sivil polisler tarafından gözaltına alındım. Kanuna aykırı bir eyleme katılmadım. Kamu malına zarar vermedim" diye konuştu.
Sanık Armağan Altun, olay günü yaralılara yardım amacıyla Taksim'den Dolmabahçe'ye geçtiğini ifade ederek, "Ortalık çok karışıktı. Polislere bile su götürüyorduk. Bir kızın annesi için ağladığını görünce koşarak yanına gittim. Gözaltına alındım" dedi.
"Gerekçe delil yetersizliği"
Dosyayı karara bağlayan mahkeme, sanıkların üzerilerine atılı "kamu malına zarar verme" ile "toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet" suçlarını işlediklerine dair yeterli delil bulunmadığından ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıkların 1 yıldan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.