Gazeteci gözüyle ''Kudüs’e Uyanmak''
Zeynep adında bir kızın rüyasıyla başlıyor Kitap, Zeynep, Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa’nın işgal edildiğini görüyor rüyasında. Kanter içinde uyanıyor. Aynı gün Kudüs konulu bir toplantının olduğunu öğreniyor ve takip etmeye karar veriyor.
Toplantıda anlatılanlar Zeynep’i çok etkiliyor. “Müslümanlar Şehit olmayı isterler ama şehit olmaktan kaçınırlar” cümlesini insanın kafasına balyoz gibi iniyor. “Kudüs’ü Yahudilerden kurtarmanın ilk adımı Yahudi ağzıyla konuşup yazan Müslümanlardan kurtulmaktır.”
*****
Cenaze namazı TÜRKÇE kılındı!
Atatürk’ün cenaze namazının kılınıp kılınmadığı tartışılır durur… Kılınmıştır efendiler. Lâkin namaz Türkçe eda edilmiştir. Bu namazı ise sonradan Diyanet İşleri Başkanı olan Şerefeddin Yaltkaya kıldırmıştır.
Atatürk’ün cenaze namazı 11 kişinin katılımıyla Türkçe olarak Dolmabahçe Sarayı’nda kılındı. Fotoğraf ve kamera çekimine izin verilmedi.
Şerefeddin Yaltkaya, Diyanet İşleri Başkanlığı makamında (İsmail Kara arşivinden)
1932 yılı Ramazan'ında 29 Ocak 1932'de Türkçe ezan, ilk kez Hafız Rıfat tarafından Fatih Camii minaresinden seslendirildi.
FOTO: yaltkaya
DİYANET İşleri Başkanlığı Yayınları arasından çıkan Birgül Bozkurt imzalı MEHMET ŞEREFEDDİN YALTKAYA isimli kitap, tartışmalı bir döneme ışık tutuyor.
Osmanlının son dönemlerinde yetişen Mehmet Şerefeddin Yaltkaya, ilmiyle, zekâsıyla dikkatleri üzerine çeken ve 1942 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı makamına getirilen bir şahsiyet.
Şerefeddin Yaltkaya, 2. Meşrutiyet döneminden itibaren, çeşitli gazete ve dergilerde yüzlerde makalesi yayınlanan, bunun yanı sıra Kur’an-ı Kerim’i tercüme işiyle de uğraşan biri.
Türkçe ibadet ısrarı
Yaltkaya’yı babalarımız ve dedelerimiz Türkçe ezan ve Türkçe ibadet mevzularından bilirler… Kitabın 30. Sayfasında Yaltkaya’nın Atatürk’ün cenaze namazını Türkçe kıldırdığı belirtiliyor. Müezzinliği ise Hafız Yaşar ve Hafız İsmail yapmış. Namazda tekbirler ve salâvatlar da Türkçe alınmış. Eşref Edib, Yaltkaya’nın “Gırtlak Kanseri”nden vefat ettiğini söyler.
Arapça’ya çok vakıftı
Süheyl Ünver, Şerefeddin Yaltkaya’nın Arapça’sının çok iyi olduğunu belirtir. Ancak, Yaltkaya’nın bazı tercümelerini inceleyenler bir takım hatalar yaptığını da söylemeden edemezler.
Dinde Islah meselesi
Mehmet Şerefeddin Yaltkaya, Atatürk’ün “Dinde Islah Reformu”nun baş aktörlerinden birisidir. Yaltkaya, namazın da Türkçe ezan gibi Türkçe Kur’an-ı Kerimle kılınabileceğini söylemiştir. Ama bu çok nadir uygulanmıştır. Yaltkaya, Kur’an’dan bazı ayetleri, namazda okunması için Türkçeleştirmiş ve bunları İsmet İnönü’ye sunmuş, İnönü de çok beğenmiştir.
İbadet Reformu Raporu
Şerefeddin Yaltkaya, 1928 yılında İbadet Reformu hazırlayan ekibin içinde yer almıştır. Bu ekip öyle bir rapor hazırlar ki akılara ziyan, Bu rapora göre ibadet dilinin Türkçe olması, ayin, dua ve hutbelerin Türkçeleştirilmesi öngörülür. Ne var ki bu haber duyulunca halk büyük tepki gösterir.
Cemaleddin Efendi’nin işi!
Göztepe Camii İmamı Cemaleddin Efendi, 19 Mart 1926 yılında. Ramazan ayının ilk Cuma günü Cuma hutbesini tüm ayet ve dualarıyla Türkçe okumuştur. Cuma namazını da tüm tekbir, rükûn ve ayetleriyle birlikte Türkçe kıldırmıştır. Ancak büyük tepki görünce dönemin Diyanet Reisi Rifat Börekçi tarafından görevinden alınmıştır.
Camilerin şekli
Dinde Islah Raporu tam bir fecaattır. “Mabedlerde sıralar” olmalı derken kiliseye benzetme girişimleri vardır. “Mabedlere temiz ayakkabılarla girilmesi teşvik edilmelidir” derken de kilise özlemi vardır sanki. Raporda ibadet dilinin tamamen Türkçe olması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca mabedlere musiki aletlerinin de konulması gerektiği yazılıyor. Raporda “ibadet” kelimesi yerine “ “ayinlerin sıhhileşmesi” teriminin kullanılması da ayrı bir garabet.
Yaltkaya, 1934 yılında İzmirli İsmail Hakkı ile birlikte, o günkü hükümetin isteği üzerine Türkçe Kur’an-ı Kerim’le namaz kılınabileceği yönünde bir rapor hazırlıyor. Mehmet Akif Ersoy, kendi yaptığı Kur’an tercümesinin namazlarda kullanılacağını anlayınca, tercüme işini bırakıyor. 18 Temmuz 1932 tarihinde bütün müftülüklere Türkçe ezan talimatı veriliyor. İlk Türkçe ezanı İzmir Kuşadası’nda Hafız Sadık okuyor.
Masonların etkisinde kalmış
Eşref Edib, Yaltkaya’nın 33. Dereceden mason olan Adnan Adıvar’ın referansıyla Diyanet İşleri Başkanlığına getirildiğini ve özellikle Türkçe ibadet işini çözmesi için vazifelendirildiğini söylüyor. Eşref Edib, Yatlkaya’nın Gırtlak Kanseri’ne yakalandığı için Türkçe ibadet işinin sekteye uğradığını, sağlık sorunlarıyla uğraşırken, bu konuya eğilemediğini belirtiyor.
Türkçe namaz kılınışı görmedim
Türkçe ezan okunması emrinin uygulandığı yıllarda Denizli’nin Tavas ilçesinde, cami hocasında okuyan ve sonradan yıllarca Çarşı Camisi’nde imamlık yapan Hacı Hafız Ahmet Kompas, “Evet ben çocukken Türkçe ezan okudum. Ancak namazların Türkçe kılındığını hiç görmedim. Bizim resmi görevli olduğumuz yıllarda ise ezan yasağı kalkmıştı şükürler olsun. Allah bir daha o günleri göstermesin” dedi.
*****
Bilinmesi gereken FETVALAR
Müslüman, dininin emirlerini ve yasaklarını çok iyi bilmelidir. Nedir bunlar; haram, helâl, ibadet, itikad, akaid gibi konularda verilen hükümleri bilmektir… Diyanet bu alanda güzel bir imkân sunuyor.
DİYANET İşleri Başkanlığı yayınları arasından çıkan FETVALAR isimli kitap, binlerce mevzuda Müslümanları bilgilendiriyor. Kitapta, ilmihal konularının yanında halkımızın ihtiyaç duyabileceği genel fıkhî meseleler de yer almakta. Bunlar; İtikad, Taharet, Namaz, Zekât ve Sadaka-i Fıtır, Oruç, Hac ve Umre, Kurban, Adak ve Yemin, Dua, Tövbe, Zikir ve Kur’an, Aile Hayatı, Vasiyet ve Miras, Ticari Hayat, Helaller ve Haramlar ve Sosyal Hayat ana başlıkları altında toplanmış.
Herkesin bilmesi gerekenler
Kitaptaki fetvaların bir kısmı, herkesi ilgilendiren genel hükümleri ihtiva ederken diğer bir kısmı da hastalık, özür gibi özel durumlarla ilgili hükümleri içermekte. Eserden istifadeyi kolaylaştırmak için yer yer fetvalar arası atıflar yapılmış ve bazı kavram ve kelimelerin yer aldığı bir indeks hazırlanmış.
Din görevlilerine şart
1029 fetvadan oluşan bu eser, Diyanet İşleri Başkanlığı Kurul üyeleri ile uzman ve uzman yardımcılarının uzun ve titiz çalışmaları sonunda vücut bulmuş. 552 sayfalık kitabı bir anlamda İLMİHAL kitapçıklarının genişletilmiş hali olarak karşımıza çıkıyor.
Özelikle imam hatip ve müezzin kayyımların bu kitabı mutlaka temin edip, baştan sona okumaları ve tüm hükümleri hafızalarına kazımaları gerekiyor. Zira cemaat bir soru sorduğunda hemen cevabını verebilsin. Kitap sadece din görevlilerine lazım değil, her Müslümanın bu kitaptan istifade etmesi gerekiyor.
*****
Al-Baraka Türk yayıncılığa başlıyor
Türkiye’nin ilk katılım bankası olan Albaraka Türk, ekonominin yanı sıra kültür sanat alanındaki yatırımlarıyla da topluma değer katmaya devam ediyor. Kültür yayıncılığı alanındaki çalışmalarını ve hedeflerini daha yakından tanıtmak amacıyla, Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku’nun ev sahipliğinde, 8 Ekim 2019 Salı günü, Taksim Grand Pera’da saat 10.00’da bir basın toplantısı yapılacak. Meraklısına duyurulur.
*****
Sahabe Hatıraları
Elif Erdem, Hale Şahin, Rukiye Aydoğdu Demir’in birlikte hazırladığı SAHABE HATIRALARI isimli kitap Diyanet Yayınları arasından çıkalı hayli zaman oldu. Hz Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’nin yanı sıra. Sesiyle karanlıkları aydınlatan Bilali Habeşi, ensarın ilk öğretmeni Mus’ab bin Umeyr, Peygamberimizin dadısı Ümmü Eymen, Yiğit sahabi Sa’a bin Muaz, İki hicret sahibi Esma binti Umeys ve dahi onlarca sahabinin hayatından kesitler… Bence okunacak kitaplar listesinde olmalı…
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.