Gazali - İhyau Ulumiddin - Kuran okumanın zahiri adabı
Giriş
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile başlarız. Hamd Allah'a mahsustur. O, Allah ki, kullarına, peygamber gönderip Kitab'ı indirmiştir. O kitâb ki hakkında 'Ona ne önünden, ne ardından (hiçbir suretle) bâtıl yaklaşamaz, o herkes tarafından öğülen ve hikmet sâhibi olan Allah tarafından indirilmedir' (Fussılet/42) ayeti vârid olmuştur.
Öyle ki; ondaki kıssa ve haberler sayesinde düşünenler için ibret yolu oldukça genişlemiştir. Yine o kitabda tafsilatıyla beyân edilen ahkâm sayesinde dosdoğru yolda nasıl gidileceği, herkese bâriz bir şekilde görünmüştür. O kitâb, helâl ile harâmı ayırdı. Bu bakımdan o kitâb, ziyâ ve nurdur. O kitabın sayesinde insanoğlu gururundan kurtulur. O kitabda kalb(in mânevî) hastalıklarının şifası vardır. O kitaba muhalefet eden herhangi bir kaynaktan ilim arayanları, Allah Teâlâ dalâlete götürür. O kitâb Allah'ın kopmaz ipidir, apaçık nurdur. En sağlam kulpu ve insanı hedefine yetiştirici en sağlam tutanağıdır. O kitâb, azı çoğu, küçüğü büyüğü, kısacası bütün hakikati kendinde toplayan bir kitabdır. O kitabın içindeki hikmetler bitmez ve tükenmez...
Onun beşer takatinin üstündeki beyanâtı sonsuzdur. İlim sahipleri yanında onun faydaları hudutsuzdur. Kur'ân çok okumakla eskimez. Öncekileri ve sonrakileri irşâd eden o kitabdır. Cinler o kitabı dinledikten sonra hemen kavimlerini Allah'ın azabından korkutmak gayesiyle döndüler ve 'dediler ki: Biz çok hoş bir Kur'ân dinledik. Hidayete erdiriyor. Biz de ona imân ettik. Bundan böyle Rabbimize asla hiç kimseyi ortak koşmayacağız' (Cin/1-2). Öyle ise, o kitaba iman eden bir kimse muvaffak olmuştur. Onunla söyleyen, doğru söylemiştir. Ona yapışan, hidayete ermiştir. Onunla amel eden, zaferi elde etmiştir.
Nitekim Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerîm'de o kitâb hakkında şöyle buyurmaktadır: 'Hiç kuşkusuz Kur'an'ı biz indirdik ve muhakkak ki onu biz koruyacağız'. (Hicr/
Kalplerde ve mushaflarda korunmasının sebeplerinden birisi de, devamlı okumak, âdabı ve şartlarına riayet ederek tedkîkine devam etmek, ondaki zahirî adabı ve bâtınî amelleri muhafaza etmektir. Bunun beyan ve tefsiri gerekir. Maksad ve hedefleri dört bölümde toplanmıştır.
Birinci Bölüm: Kur'ân ve Kur'ân Ehli'nin Fazileti, Gafletle Kur'ân Okuyanların Kötülenmesi
İkinci Bölüm: Kur'ân Okumanın Zâhirî Adabı
Üçüncü Bölüm: Kur'ân Okunurken Riayet Edilmesi Gereken Bâtınî Ameller
Dördüncü Bölüm: Kur'an'ın Anlaşılması, Şahsî Görüşle (Rey'le) ve Başka Yollarla Tefsir Edilmesi
Kur'ân Okumanın Zâhirî Adabı
Bu edebler on tanedir:
I. Kur'ân Okuyucusunun Hâli
Kur'ân okuyan abdestli olmalı, edebli ve sâkin bir şekilde durmalı. İster ayakta isterse oturarak kıbleye yönelmelidir. Başını önüne eğmeli, bağdaş kurarak veya yaslanarak oturmamalıdır. Aynı zamanda mütekebbir bir şekilde de oturmamalıdır. Hocasının huzurunda iken nasıl oturması gerekiyorsa, tek başına Kur'ân okurken de aynen o şekilde oturması uygundur. Kur'ân okumak için, en faziletli ve uygun hâl, namazda ayakta iken ve camide okumaktır. Amellerin en faziletlisi bu şekilde okumaktır. Eğer yatağında uzandığı ve abdestsiz olduğu halde ezberinden Kur'ân okursa, yine fazileti varsa da, ayakta iken, namazda ve camide okuması kadar fazileti yoktur.
Çünkü Allah Teâlâ (cc) Kur'an-ı Hakîm'de 'Sağ duyulular o kimselerdir ki, ayakta iken otururken ve yatarken Allah'ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler...' (Alu İmran/191) buyurmuştur.
Görüldüğü gibi, Allah Teâlâ burada hangi halde Kur'ân okursa okusun, Allah'ı ananları övmektedir. Fakat şu kadar var ki önce ayakta okumayı, sonra oturarak, sonra da uzanarak okumayı tavsiye buyurmaktadır.
Hz. Ali (r.a) şöyle buyurmaktadır: 'Ayaktayken namazda Kur'ân okuyan bir kimse için her harfe karşılık yüz sevap yazılır. Oturarak namazda Kur'ân okuyan için, her harfe karşılık elli, namazın dışında abdestli olarak okuyan için de yirmibeş ve abdestsiz olarak okuyan için ise on sevap vardır. Geceleyin ibadet etmek daha efdaldir. Çünkü o gece, kalbin herşeyden boşalmasına daha elverişlidir'.
Ebû Zer el-Gıfârî (r.a) şöyle der: 'Gündüzleyin çok secde etmek ve geceleyin de uzun uzun namaz kılmak daha efdaldir',
Kur'ân Okumaya Başlamadan Önce İstiâze Yapmak
Kur'ân okumaya başlamadan önce şu duayı okumalıdır: 'Rahmetten uzaklaştırılan şeytanın şerrinden, semî ve alîm olan Allah'a sığınırım. Ey rabbim! Şeytanların dört yanımı sarıp iğva etmesinden de sana sığınırım'.
Duadan sonra Nâs sûresi ile Fâtiha-i Şerîfe'yi okumalıdır. Bunlardan sonra Kur'ân okumaya başlamalıdır. Okuması sona erdikten sonra da şu duayı etmelidir:
Allah doğru söyledi. O'nun Rasûlü de onun emirlerini tebliğ etti. Yâ rabbî! Bizi Kur'ân ile menfaatdâr eyle ve Kur'ân'da bizler için bereket ihsan eyle. Hamd, âlemlerin rabbi olan Allah'a mahsustur. Diri ve kayyum olan Allah'tan bağışlanma dilerim.
Kur'ân okurken teşbihi emreden bir ayeti okuduğu zaman, Allah'ı tesbih etmeli ve tekbir getirmelidir. Duâ ve istiğfarı emreden ayetleri okuduğunda duâ edip istiğfarda bulunmalıdır. Eğer ümit veren bir ayeti okursa Allah Teâlâ'dan istekte bulunmalıdır. Korkutan bir ayet okuduğu zaman da, istiâze edip Allah'a sığınmalıdır. Bütün bunları lisanıyla veya kalbiyle yapmalı ve şöyle demelidir: Allah her eksiklikten münezzehtir. Allah'a sığınırız. Ey rabbimiz! Bize rızık ver. Ey rabbimiz! Bize rahmet eyle!
Huzeyfe b. Yeman (r.a) şöyle anlatmaktadır: Hz. Peygamberle beraber namaz kıldım. Rasûlullah Bakara sûresine başlayarak okudu. Rahmet ayetlerini okuyunca Allah'ın rahmetini diliyor, azap ayetlerini okurken de istiâze edip Allah'a sağmıyordu. Allah'ı tenzih eden herhangi bir ayeti okuduğu zaman Allah'ı tesbih ediyordu'.22
Kişi okumasını bitirdiği zaman; Hz. Peygamberin hatm-i Kur'ân'ın sonunda okuduğu şu duayı okumalıdır; Ey Allahım! Kur'ân sayesinde bana rahmet eyle, Kur'an'ı bana iman, nur, hidayet ve rahmet kıl. Ey Allahım! Kur'an'dan unuttuklarımı bana hatırlat, bilmediklerimi bana öğret. Gece gündüz (yani bütün vakitlerde) Kur'ân okumayı bana nasib eyle. Ey âlemlerin rabbi! Kur'an'ı bana hüccet kıl!23
22) Müslim 23) Ebû Mensur el-Muzaffer b. Hüseyin el-Ercânî ve Ebubekir b. Dehhâk
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.