Gafletten kurtuluş nasıldır?
Gaflet; anlık zevkler uğruna ebedi bir saadeti felakete uğratmak, fani olan dünya hayatını bakiye, yani sonsuz cennet hayatına tercih etmektir. Peki gafletten kurtuluş nasıldır? İşte cevabı...
Fucûr, nefsânî arzulara esir olma; takvâ ise, kalbi mâsivâdan koruyarak Rabb’e yaklaşabilme gayretidir. Bu iki zıt vasfın malzemeleri ekseriyetle aynıdır: Akıl, zekâ, idrâk; mal, makâm, evlâd… vesâire.
Cenâb-ı Hak, insanı hayra da şerre de istidâtlı olarak halk etmiş ve onu, kulluk mes’uliyetinin emânet edildiği yegâne varlık kılmıştır.
Onun benliğini, hayra ve şerre temâyül tohumları ile donatmış, dünyadaki huzura ve âhiretteki saâdete ulaşmasını, iç âleminin “kalb-i selîm” hâline gelebilmesine bağlamıştır. Bunu gerçekleştirmenin ehemmiyeti ve zorluğu, Şems sûresinin ilk âyetlerinde tam on bir yeminle te’yid edilerek îlân edilmiştir.
Âyet-i kerimede buyurulur:
“…Nefse ve ona birtakım kâbiliyetler verip de takva (iyilik) ve fücûrunu (kötülüklerini) ilhâm edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran (tezkiye eden) kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyân etmiştir.” (eş-Şems, 7-10)
RUHANİ CEVHER ZEHİRLENİRSE HAYAT NİMETİ ZİYAN EDİLİR
Cenâb-ı Hakk’a yaklaşmak için kullanılması gereken bu vâsıtalar, nefsâniyetin arzularına râm edilir ve ruhânî cevher zehirlenirse, kulun elindeki tek fırsat olan bu hayat nimeti ziyân edilmiş ve iki cihan bedbahtlığına dûçâr kılınmış olur.
İblis, cennetten tard edildikten sonra Cenâb-ı Hak’tan kıyâmete kadar bâkî kalma ve kulları şerre yönlendirme husûsunda bir dilekte bulundu. Rabbimiz de imtihan olarak getirildiğimiz bu dünya dershanesinde, onu bu arzusunda serbest bıraktı. Âyet-i kerîmede şöyle buyurulur:
“(İblis:) «Öyleyse, beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onlar(ı saptırmak) için senin doğru yolunun üstüne oturacağım. Sonra önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından onlara sokulacağım. Sen, onların çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın.» dedi.” (el-A’râf, 16-17)
Allâh’a giden sırât-ı müstakîm üzerine oturup insanları şerre sevkeden ve onlara günahları süsleyen şeytanın, ihlâslı kullara hiçbir zarar veremeyeceği âyet-i kerîmede şu ifade ile beyân edilir:
“(İblis: İnsanların hepsini azdıracağım.) Ancak, onlardan ihlâsa erdirilen kulların müstesnâ! (dedi.)” (el-Hicr, 40)
Cenâb-ı Hak da: “Şüphesiz ki, Benim (ihlâslı) kullarım üzerinde senin bir hâkimiyetin (ve nüfûzun) yoktur! Ancak sana tâbi olan azgınlar müstesnâ.” (el-Hicr, 42) buyurdu.
Yüce Rabbimiz, şeytanın kandırmacalarına dûçâr olmamamız için, bizi şu şekilde ikâz etmektedir:
“…Sakın o çok aldatıcı şeytan, sizi Allâh’ın affına güvendirerek aldatmasın.” (Lokmân, 33)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Âb-ı Hayat Katreleri, Erkam Yayınları
Gaflete neden düşülür?
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.