Füreya'nın kuşları hala uçuyor
Seramik sanatının öncülerinden Füreya Koral'ın, Kale Grubu tarafından hayata geçirilen en kapsamlı retrospektif sergisi Akaretler'deki Sıraselviler'de açıldı. 20 yıl önce 87 yaşında hayatını kaybeden Füreya'nın yolculuğuna 'içeriden' bakmayı hedefleyen sergi Füreya'yı özgün bir bakış açısı ile anlatıyor. Doğu ile Batı kültürünü sentezleyen sergide sanatçının 200'e yakın eseri fotoğrafları, kişisel eşyaları yer alıyor.
SANATLA SANATORYUMDA TANIŞTI
Sergi hem Füreya'nın yaşam öyküsüne hem de sanat serüvenine odaklanıyor. Ku00e1roly Aliotti, Nilüfer Şaşmazer ve Farah Aksoy küratörlüğündeki sergi, desenlerden litografilerine, seramik tabaklarından dış mekan panolarına, evler serisinden en son çalışması olan Yürüyen İnsanlar'a kadar eşsiz çalışmalarını sunuyor. Bölümler halinde ilerleyen çalışma, Füreya'nın macerasının başlangıç noktası olan İsviçre'deki sanatoryumdaki ürettiği desenlerle açılıyor. 1940'ta vereme yakalanan ve İsviçre'ye giden sanatçı, tam da bu dönemde, Türk resminin mihenk taşlarından olan teyzesi Fahrelnissa Zeid'in teşviğiyle resime başlamış. Zeid, "Hayata bir yerden tutunman gerek. Gerekirse her türlü malzemeyi sanata tedarik ederim" diyerek yeğeninin sanat hayatındaki dönüm noktası olmuş.
İstanbul'daki izleri
Füreya'nın eserlerinin olmazsa olmazı ise elbette kuşlar. Büyükada'da geçen çocukluğunda önemli bir yere koyduğu bu kuşlar motifsel olmanın ötesinde özgürlüğü temsil ediyor. Sergide geniş yer bulan kuş desenli tabaklar, ziyaretçilere Füreya ruhunu başarıyla yansıtıyor. Son olarak panoya ve mimari panoya geçişi gözler önüne seriliyor. Divan Otel ve Unkapanı başta olmak üzere İstanbul'daki çalışmaları ve bunların haritası sunuluyor. Sergi 18 Ocak 2018'e dek ziyaret edilebilecek.
Dilini seramiklerde buldu
Desenleri litografiler ve ilk seramik denemeleri izliyor. Füreya'nın kendi dilini bulmaya çalıştığı ilk seramik denemeleri olan küllükler ve tabaklar sergide geniş yer bulan eserler arasında. Küçük ev objelerinden oluşan bu denemeler, onun seramik sanatındaki değişim ve dönüşümünü de gözler önüne seriyor. Sanatçı burada, Osmanlı'daki duvar çinilerinin kültürümüzde çok önemli bir yeri olduğunu ve bu yorumu modernize ederek başka bir forma taşımayı amaçlamış.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.