Filistinliler, BM'nin anlaşmasını kabul etmedi
Filistinliler, İsrail'in 2014 yılındaki saldırılarının ardından Gazze Şeridi'nin imarı için ortaya konulan "Robert Serry Anlaşması'nın, "imarın önündeki engellerden biri olduğu" gerekçesiyle son saldırılarda yıkılan binaların imarı için de uygulanmasını istemiyor.
Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin, İsrail'in bu yıl mayıs ayındaki saldırılarında yıkılan evlerini yeniden inşa etme umutları, 2014 yılındaki saldırılarda tahrip edilenlerin imarı için oluşturan "Robert Serry Anlaşması"nı yeniden gündeme getirdi.
Robert Serry Anlaşması
Birleşmiş Milletler (BM), İsrail ve Filistin yönetimi arasında 2014 yılındaki saldırılar sonrasında yapılan anlaşma, yeniden imar sürecinin başlamasını öngörüyordu.
Söz konusu anlaşma için de "Filistin hükümetinin yeniden imar çabalarını yönetmesi", "İmar çalışmalarına özel sektörün de katılması", "Bağış yapan taraflara imar sürecinin bir gecikme yaşanmaksızın uygulamaya konulacağı yönünde güvence verilmesi" ve "İsrail'in, hem askeri, hem sivil amaçlı kullanılabilecek inşaat malzemelerine ilişkin güvenlik endişelerinin giderilmesi" şeklinde dört esas belirlenmişti.
Anlaşma Filistin yönetimine, saldırılarda evlerin gördüğü zararı değerlendirme, ihtiyaç duyulan inşaat malzemelerinin miktarını belirleme ve bu evlerin onarımına katkıda bulunma gibi görevler de veriyordu.
Evleri zarar gören kişilerin, iki türlü (sivil ve askeri) kullanıma açık malzemelere ulaşabileceğini öngören anlaşma, yeniden imar sürecinin BM ile sözleşmeli mühendisler tarafından incelemeye tabi tutulmasını da içeriyordu.
İnşaat malzemelerinin Gazze'ye girişi
İsrail'in 2014 saldırılarının ardından başlatılan imar sürecinde malzemelerin Gazze'ye girişi konusunda Tel Aviv yönetiminin oyalama taktiği uyguladığı görüldü.
İlk malzeme girişi 14 Ocak'ta gerçekleşti. Ancak sonrasında malzeme girişine şartlar koyan İsrail, güvenlik gibi bahanelerle malzeme girişlerini bir yıldan uzun süre erteleme yoluna gitti.
BM yetkilileri o zamanlar bu gecikmenin, "İsrail'in inşaat malzemelerinin girişi önüne engeller koymasından" kaynaklandığını söylerken, Filistinli yetkililer Robert Serry Anlaşması'nın İsrail'e bu engelleri koyması için yeşil ışık yaktığını belirtti.
BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA), Kasım 2015'te yaptığı açıklamayla, 2014 saldırıları sırasında yıkılan evlerden yalnızca birini yeniden inşa edebildiğini duyurdu.
Filistinliler anlaşmaya tepkili
BM'nin 2014 yılındaki imar sürecini düzenleyen bu anlaşma, Filistin direniş grupları, insan hakları ve sivil toplum örgütleri tarafından tepkiyle karşılandı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne en son mayıs ayında düzenlediği ve 11 gün süren saldırıların ardından başlatılan imar görüşmelerinde de Filistinli gruplar ve Gazze'deki Çalışma Bakanlığı, Robert Serry Anlaşması'nın öngördüğü mekanizmaya dönülmesini kesin bir dille reddediyor.
Konuyla ilgili daha önce açıklamalarda bulunan Çalışma Bakanlığı Müsteşarı Naci Serhan, mayıs ayındakiler dışında İsrail'in önceki yıllarda düzenlediği saldırılarda, 1700 konutun tamamen yıkıldığı ve yeniden inşa edilmeyi beklediğini söyledi.
Serhan, 60 bin konutun da kısmen yıkıldığını ve şu ana kadar da onarılmadığını ifade etti.
İsrail'in önceki yıllarda Serry Anlaşması'nı kullanarak imar sürecini geciktirdiğini belirten Serhan, "Bu anlaşma artık geride kalmıştır." dedi.
İnşaat malzemelerini İsrail tarafından değil, doğrudan Mısır'dan alma konusunda Mısırlı yetkililerle anlaştıklarını aktaran Serhan, ayrıca yapacakları bu ticaretten evlerini yıkan İsrail'in değil Mısır'ın kazançlı çıkmasını istediklerini dile getirdi.
İsrail'den şartlı imar dayatması
Hamas Hareketi ile Mısır'ın, Gazze'nin imarı konusunda anlaşmasına rağmen İsrail'in yine konuya müdahale ettiği ve Hamas'ın reddettiği koşulları dayattığı belirtiliyor.
Bu kapsamda Tel Aviv yönetimi, Gazze'nin imarı için Hamas'ın elindeki İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını istiyor.
Hamas ise İsraillilerin serbest bırakılması için esir takası yapılması şartını öne sürüyor.
İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne 10 Mayıs'ta başlattığı saldırılar, Hamas ile varılan ateşkes doğrultusunda 21 Mayıs'ta sona ermişti.
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 66'sı çocuk, 39'u kadın olmak üzere 254 Filistinli hayatını kaybetmiş, 1948 kişi de yaralanmıştı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.