Dolar (USD)
34.58
Euro (EUR)
36.29
Gram Altın
2980.93
BIST 100
9635.36
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Filistin’i boğma planı

İsrail ile Filistin arasında barışı sağlayacak sözde Yüzyılın Anlaşması, gerçekte Filistin’i dört bir yandan kuşatma altına alma planının son parçası. Plana göre, Kudüs’ün İsrail''e verilmesinin yanı sıra Batı Şeria''daki Siyonist işgalin meşrulaştırılması amaçlanıyor. 
Filistin’i boğma planı
29 Ocak 2020 00:02:00
İsrail ile Filistin arasında barışı sağlayacak sözde Yüzyılın Anlaşması, gerçekte Filistin’i dört bir yandan kuşatma altına alma planının son parçası. Plana göre, Kudüs’ün İsrail''e verilmesinin yanı sıra Batı Şeria''daki Siyonist işgalin meşrulaştırılması amaçlanıyor. 

Süleyman BAŞ

ABD, Filistin’i işgal planı olan Yüzyılın Anlaşması’nı devreye soktu. ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da Netanyahu ile bir araya gelerek, yeni bir büyük felaketin kapılarını araladı. ABD ve İsrail’in tek taraflı kirli planına büyük tepki gösterildi.

Filistin’in lehine hiçbir şey yok

ABD Başkanı Trump, “Bu çok büyük ve gerçekleşme ihtimali en üst plan. Başbakanın ve birçok Arap ülkesinin desteğine sahibiz. Sanıyorum nihayet Filistinlilerin de desteğini alacağız" ifadelerini kullansa da Trump'ın telefonla görüşme isteğini reddeden Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas planın, bazı ekonomik yardımların dışında Filistin halkı lehine hiçbir şey içermediği ifade etti. Abbas “Bu plan Filistin için Yüzyılın şamarı” ifadelerini kullandı.

Trump’tan itiraf: Reddedecekler

Filistin tarafının ilk başta anlaşmayı reddedeceğini ancak zaman içinde bunu kabul edeceklerine inandığını belirten Trump, "Bu aslında onlar için çok iyi bir anlaşma. İçinde çok iyi maddeler var ve bunu isteyeceklerini düşünüyoruz. Şimdilik onlar olmadan anlaşma yapmayız. Fakat sorun olacağını zannetmiyorum” diye konuştu. Trump’ı İsrail'in sahip olduğu en iyi arkadaş olarak tanımlayan Netanyahu ise anlaşmanın İsrail için çok değerli olduğunu kaydederek, "Bu önemli bir fırsat ve biz bunu kaçırmayacağız" yorumunu yaptı.

Planda neler var?

İsrail’in televizyon kanalı Kanal 12 ve Kanal 13 Trump’ın planının Batı Şeria'daki tüm yerleşim yerlerinde İsrail egemenliğini tanıyacağını ileri sürdü. Bu, ABD tarafından tanınan İsrail sınırının daha doğuya yani Filistin topraklarına kadar taşınacağı ve İsrail’in egemenliğinin Filistinlilerin gelecekteki devletlerinin başkenti olmasını istedikleri Kudüs’te hüküm süreceği anlamına geliyor. Kanal 13'e göre Kudüs üzerinde İsrail'e tam kontrol verilecek, Filistin'e ise sadece sembolik bir temsil bırakılacak, böylece Filistin topraklarının üçte biri İsrail'e devredilmiş olacak. Plana göre ayrıca Filistin silahtan ve askerden tamamen arındırılacak, Hamas'ın silahsızlandırılması sağlanacak, Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanıması Filistin’den talep edilecek.

FKÖ “Halk direnişi” dedi

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ)Yürütme Komitesi Üyesi Azzam el-Ahmed, plana karşı çıktıklarını duyurdu. Ahmed, “Filistin yönetimi, Trump'ın ortaya attıklarını akamete uğratacak uygulanabilir resmi bir karar alacak. ABD'nin planına karşılık, FKÖ ile İsrail arasında imzalanan tüm anlaşmalardan kurtulmanın zamanı geldi” ifadelerini kullandı. "İsrail'e ve Filistin davasını tasfiye planına karşı halk direnişini artırmak gerektiğini" ifade eden Ahmed, İsrail'in mecbur bırakması durumunda şiddet sarmalına girilebileceği, bu sarmalın Filistin topraklarıyla sınırlı kalmayarak İsrail, Ürdün ve Mısır arasındaki barış anlaşmalarına sıçrayacağını belirtti. Ahmed “Bu gerçek, bir gün yaşanacak ve sebebi İsrail olacak. ABD de yaptıklarının sorumluluğunu taşıyacak" dedi.

Barış planı değil kalıcı işgal

Independent’ın Ortadoğu muhabiri Bel Trew “Filistinliler için Trump'ınki bir barış planı değil, kalıcı işgale yeşil ışık” diyerek sözde barış planının Filistinlilerin asla kabul edemeyecekleri bir anlaşma olduğuna işaret etti. Trew Trump'ın damadı ve planın mimarı olan Jared Kushner’in de, krizin çözümü için büyük çapta kabul gören ‘iki devletli çözüm’ ifadesinin planda yer almayacağını açıkça belirttiğini hatırlatarak “Ortadoğu uzmanlarının anlaşmaya dair ortak görüşü anlaşma sonrası bir Filistin devleti doğacağı ihtimalinin olmadığı” kaydetti.

Hamas: Yeni bir felaket

Sözde barış planı sürecini tamamen reddeden ve bu planın iki ülke arasında şiddetin artmasına neden olabileceği konusunda uyarılar yapan Hamas Yüzyılın Anlaşması’nı yeni bir büyük felaket (Nekbe) olarak nitelendirdi. 14 Mayıs 1948'de İsrail tarafından 1,4 milyon Filistinlinin 800 bininin şehir ve köylerinden göçe zorlanması Nekbe olarak anılıyor. Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ise plana karşı Filistin halkı ve bölge üzerindeki etkilerine karşı ortak bir duruş sergilenmesi gerektiği vurgusu yaptı.

Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri, Yüzyılın Anlaşması, siyonist lobi kumaşından yapılmış Amerikan elbisesidir” diye konuştu. İslami Cihad Hareketi Siyasi Büro Üyesi Yusuf el-Hasayine, "ABD, çözüm aradığını ileri sürerek dünyayı aldatıyor. ABD yönetimi, Filistin topraklarının yağmalanmasını ve işgal edilmesini meşru gösteren bir korsan mantığıyla hareket ediyor" ifadelerini kullandı.

Kabul etmektense ölürüz

Filistinli araştırmacı yazar Muin Naim de sözde barış planını eleştirdi. Filistin’in en sağından en soluna kadar tüm fraksiyonların ortak görüşünün bu ihanete ortak olunmayacağını belirten Naim, “Filistin bugüne kadar hiç olmadığı kadar ortak bir dille bu anlaşmaya karşı çıktı. Anlaşma Netanyahu’yu kurtarma planı olarak nitelendiriliyor. Filistin ile anlaşma yapıp anlaşmanın en önemli tarafına bilgi vermemek, konu hakkında görüşlerini bile almamak, Trump’ın barış niyetinde olmadığının kesin kanıtıdır. Trump Filistin halkını uluslararası güçle tehdit etmeye çalışıyor. Bu kovboy siyasetidir. Yüzyılın anlaşması bir anlaşma bile değil çünkü masada iki taraf yok. Bu anlaşma doğmadan önce ölmüştür, çünkü Filistin halkı böyle bir anlaşmayı kabul etmektense ölümü kabul eder” açıklamalarında bulundu.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin