Deniz Feneri davası hakkında dikkat çeken sözler
HABER: ÖZLEM DOĞAN
FETÖ kumpaslarına maşalık eden CHP’nin Almanya’dan başlatılan ilk ciddi uluslararası komplo olan Deniz Feneri davasında da sahneye çıktığını ifade eden Avukat Mehmet Cengiz: “Deniz Feneri’ne çekilen operasyonun asıl hedefi AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı. Kemal Kılıçdaroğlu’nu o koltuğa getiren de Deniz Feneri davasının maşalığını üstlenmesiydi.”
90’lı yılların sonuna doğru bir Ramazan ayında Kanal 7’de iftar saatine yakın başlayan bir televizyon programı herkesi derinden etkilemişti. Eski sinema oyuncusu İbrahim Uğurlu ve o dönemin yeni simalarından Uğur Arslan tespit ettikleri ihtiyaç sahibi aileleri ziyaret edip birkaç poşet gıda ve ihtiyaç maddelerini takdim ediyor ve izleyicinin alışık olmadığı ‘Şehir ve Ramazan’ adlı bu program büyük bir teveccüh görüyor ve reyting rekorları kırıyordu. 1998’de kurumsallaşmanın ilk adımını atan Deniz Feneri 2008’de bir FETÖ kumpasıyla karşı karşıya kaldı. 26 yıl önce başlayan Deniz Feneri hikayesi ‘Sönmeyen Işık Deniz Feneri’ kitabında dönemin tanıklarının kaleminden okuyucuyla buluştu. Geçtiğimiz günlerde basın mensuplarıyla bir araya gelen Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Avukat Mehmet Cengiz, FETÖ kumpasıyla ilgili detaylar da verdi.
Almanya'dan başlayan FETÖ kumpası
Deniz Feneri’ne çekilen operasyonun AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı yapılan uluslararası en ciddi ve ilk operasyon olduğunu ifade eden Av. Mehmet Cengiz:
“Bir yardım kuruluşu olan, toplumda oluşturduğu güçlü karşılık ve manayla Deniz Feneri operasyonun ana hedefi değildi, asıl hedef AK Parti hükümetiydi. Deniz Feneri üzerinden hükümeti yıpratacaklarını ve toplumda ses getireceği önceden planlanmış. Üstelik operasyon 2007’de Almanya’da başladı. Hukukçu olduğum için o dönem ifade vermeye giden genel başkana ben de eşlik ettim. O iki yıllık süreçte yaşadıklarımız ciltler dolusu kitaba sığmaz, bu konuda ciddi bir arşivimiz var. İleriki zamanlarda bir ibret vesikası olarak tarihte yerini alacaktır.”
Alman yargıcın Türkiye vurgusu
Almanya’da kurgulanan uluslararası operasyona dikkat çeken Cengiz: “Alman istihbaratıyla Türkiye içindeki FETÖ’cü unsurların ortak çalışmasının ayrıntılarını iddianamede gördük. Almanya’da kurulan tamamen müstakil, adı Deniz Feneri e.V. olan bir yapı üzerinden başlatılan soruşturma ve yargılamada Alman yargıç hükmünü ‘Bu davanın asıl muhatapları, failleri Türkiye’dedir’ diyerek asıl niyeti ortaya koydu. O andan itibaren CHP, SHP ile birlikte harekete geçip suç duyurusunda bulundu. Bize manevi işkenceler ettiler. Bu kadar kurumsal ve belgeli bir işe rağmen 45 bin seneyle yargılandık. Tertipleri düzenleyenler bugün vatan haini olarak zindanlarda çürürken biz hala hayır kapısı çatısı altında hayır duası almaya devam ediyoruz.”
CHP’nin suç duyurusunun muhataplarına vurgu yapan Cengiz “Recep Tayyip Erdoğan, Kanal 7, Deniz Feneri Derneği CHP’nin suç duyurusunun muhataplarıydı. Türkiye’deki değişik alanlardan hem siyasetten hem medyadan hem de sivil toplumdan karma bir yapı peş peşe suç duyurusunda bulundu. Siyasi partiler bunu basın açıklamasıyla deklare ediyordu. Almanya’daki yargılamaları günü gününe çevirerek Türkiye’de tüm medya kuruluşlarına aktaran Doğan Medya Grubu da bu işin sponsorluğunu üstlenmişti. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu o koltuğa getiren de Deniz Feneri davasının maşalığını üstlenmesidir.”