FETÖ ile mücadelede son durum
FETÖ
ile mücadelenizde Son durum nedir?
Bizim Fetö mücadelemiz, PDY’nin genelde dindar gruplar,
özelde ise Nurcular içindeki kripto hücreleriyle devâm etmektedir. Bilhassa
Nurcular arasında faaliyet gösteren, Fetö’nün MİT ve Emniyet mahrem imamlığını
yapan Kemalettin Özdemir liderliğindeki KÖZ’ün devlet içinden destek gören
ekipleri, bizden 2010’un intikamını almak için saldırmaktadır. Şu ânda bizim
üzerinde durduğumuz folluklar, Fetöye devâmlı eleman ve lojistik destek
sağlayan Paralel Nurculuk Yapılanmasıdır. Biz de ilmî mücadelemize hız kesmeden
devam etmekteyiz. Devletin Fetö mücadelesi ise, PDY’nin uyuyan hücreleri
tarafından tamamen sulandırılmıştır.
Nurcu
Gruplar söz konusu olunca, FETÖ ile mücadele de hatalı bir yol mu izleniyor?
Direkt, Gülen grubuyla temâsı tesbît edilenlerin alt
tabakası, sayın Erdoğan'ın da ta'bîriyle ‘diyânet’ yemine takılanlardır.
Fetöyle mücâdelenin sâdece bu kesime yönelikmiş gibi yapılması da, böyle
algılandırılmak istenmesi de yanlış politikalardır. Diyânet tabakası ile devlet
niye uğraşıyor? Onlardan bin kere daha tehlikeli olanı, en yakın adamlarını
Fetöye veren, devâmlı o örgütü canlı tutan yapılar, sâdece “Fetö karşıtı”
maskesi takarak faaliyetlerine hâlâ devam etmektedirler. Yeni bir 15 Temmuz
ihâneti yaşamamak için herkesin uyanık olması gerekmektedir.
FETÖ
nedir?
Herkes biliyor ki, yaşadığımız dünyânın bütünü, görünmeyen
bir el tarafından kontrol ediliyor. Bütün sosyal organizmalar o “gizli el”in
kontrolü altındadır. Hiçbir oluşum bunun dışında kalamamaktadır. Adına ister
“üst akıl” deyin, ister “İllimünati” deyin, hangi adı verirseniz verin;
Bedîuzzamân’ın “zındîka komitesi” dediği görünmeyen bir organizasyonun,
beynelmilel kuruluşlardan devletlere, hattâ 3-5 kişilik gruplara kadar sızıp
kontrol edici konuma geldiği bugün gizlenemez bir gerçektir.
Bütün dünyâyı kontrol altında tutan bu gizli örgütü minimize
edip özelde “Fetö” olarak düşünürsek, ülkemizde her sosyal oluşumun içinde bu
ekibin elemanlarının bulunması kaçınılmazdır ve bu gerçektir. Ecnebî dış
örgütlerin planladığı en az 60 senelik bir ihânet hareketi, Fetö ismiyle
aynîleşmiştir. Devletimizin sonunda uyanarak tavır aldığı bu maşa örgüt sâdece
Fetö'den ibâret değildir, her grubun içine yumurtaları yerleştirilmiştir.
FETÖ Taşhiye cemaatini ne zaman ve niçin hedef almıştır?
2010 Tahşiye Kumpası ile bizim gündem yapılmamız, konu
olarak içinde yer aldığımız “Nurculuk” cereyanı dâiresinde, bu Fetö ile ilmen
mücâdele eden tek grup olduğumuz içindir. Gruptaki biz gazeteci ekibi, Yeni
Asya bünyesinde çalıştığımız yıllardan beri Fetullah Gülen hareketine soğuk ve
mesâfeli bakıyorduk. 1993’te ders halkasına dâhil olduğumuz Molla Muhammed ve
arkadaşları da Gülen hareketine soğuk bakıyordu.
Molla
Muhammed Hoca neden FETÖ’ye karşıydı?
Din alimi olan Molla Muhammed, dinin emir ve yasaklarının
da, Risale-i Nur prensiplerinin de Gülen tarafından çiğnendiğini delilleriyle
ortaya koyuyordu. Biz de her yerde bunları anlatıyorduk. 1993’te yazmaya
başladığım Beklenen Vakit (Vakit, Akit) gazetesindeki yazılarımda hep bu konuları
işliyordum. 2003’te BMB (Tahşiye) Yayınevini kurduktan sonra çıkardığımız
kitablar ise, tamamen Gülen hareketinin yanlışlarına karşı panzehirler idi.
Gülen hareketinin yaydığı dinî, siyâsî yanlışların dindeki
doğrularını delilleriyle ortaya koyuyorduk. “Dinlerarası diyalog, tesettür,
zekat, kurban, cihâd, Muhammedün Rasûlullahsız din, faize ve diğer haramlara
fetva vermek, vb” temel mes’elelerde nasıl din çizgisinden çıktıklarını isbât
ediyorduk. Yurt içinde ve dışında bütün derslerimiz bu minvalde gidiyordu.
Fetullahçı gençlerle karşılaşınca, getirdiğimiz deliller karşısında doğruyu
görenlerin sayısı çoğalıyordu. Hâlen birlikte olduğumuz birçok arkadaşımız o
gruptan kopup bize gelenlerdir.
Çıkardığımız kitâblar, yaptığımız dersler ve sohbetler, iknâ
olan elemanlarının Kur’ân çizgisine gelerek o yapıyı terk etmeleri, operasyon
öncesindeki gazete yazılarım; rahatsız olan bütün paralel yapıların birleşerek
bize hücûm etmelerini netice verdi. Operasyon öncesinde dönemin Cumhurbaşkanı
ve İsrail konsolosluğunun devreye girmesiyle Akit gazetesindeki yazılarıma son
verildi. Tahşiye Kumpas operasyonunun önünde ise, Paralel Devlet Yapılanması
kurmuş olan Fetö vardı.. Ellerindeki devlet imkânlarıyla bize kumpas kurdular.
Fetö ile mücâdelemiz, “Tahşiye Kumpası” da’vası ile taçlandı, mahkeme safahatı
bunun delilidir.
Türkiye’de
FETÖvari başka oluşumlar var mı?
Fetö ismiyle açığa çıkan “paralel yapı” gerçeği, toplumun
bütün katmanlarında yaşanan bir olgudur. Objektif
baktığımızda, Türkiye'de bu yapılanmayı kuran üst akıl ya da NATO Gladio
sistemi, sadece Nurculuğun içinden bir grubu çıkartarak Fetö adlı bir yapıyı
oluşturmamıştır. Küresel sisteme entegre “paralel devlet, paralel din, paralel
tarikat, paralel Nurculuk, paralel Alevilik, paralel masonluk, paralel liberalizm,
paralel Kürtçülük, paralel Türkçülük, paralel solculuk, paralel
Atatürkçülük, paralel İsmail Ağa, paralel Menzil ve hatta paralel Tahşiye,”
şeklinde sıralayabileceğimiz tüm yapıların içinde paralel bir yapı
oluşturmuştur. Bu ma’nâda, Türkiye'deki dinî ve gayr-ı dinî yapıların hepsinde
paralel yapılanmadan söz etmek mümkündür. Bu da devletin varlığı ve bekası için
son derece tehlikeli bir durumu gözler önüne seriyor.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.