FETÖ de mi sulandırılıyor?

08 Eylül 2016 10:19:00

15 Temmuz Darbe girişimi gerek siyasi tarihimiz gerekse de dünya konjonktürü açısından daha uzun yıllar konuşulacak. Darbe girişimi ihalesini alan büyük taşeron FETÖ ve şakirtleri hakkında kamuda devam eden operasyonların ardından, acaba bu da mı Ergenekon ve Balyoz gibi sulandırılacak sorusu akılları meşgul ediyor.

Milli Güvenlik Kurulu'nun terör örgütü olarak tanımladığı FETÖ, ideolojik bir örgüt mü? Yoksa Hasan Sabbah'ın haşhaşileri gibi lidere sorgusuz sualsiz bağlı olan bir yapılanma mı olduğunun ortaya çıkartılması lazım. İdeolojik terör örgütleri PKK, DHKP-C, DEİŞ gibi bir ideoloji etrafında bu ideoloji adına eylemlerini yaparlar. Lidere kayıtsız şartsız bağlılık vardır ama liderler veya alt kademeden birileri ideolojinin dışını çıkarsa örgütte dağılma, çatışma, dışlanma süreci başlar ve örgüt kendi kendini yer. Bu yüzden liderler bile ideolojinin dışına çıkamazlar. FETÖ hareketinin lider etrafında odaklanan bir suç şebekesi olarak yapılandığını görürüz. İslam'da haraç alma yoktur. İnsan özgürlüğünün zirve olarak yaşandığı İslam'da fert fert Allah'a karşı sorumlu olan insanların birilerine hizmet ederek, Allah'ın emirlerini yerine getirdiklerini sanmaları şirkten başka bir şey değildir.

Kuklacılar kenara çekildi

15 Temmuz'u sorgularken taşeronların yanı sıra, darbe işini verenlerin de sorgulanması açığa çıkartılması şarttır. Darbeye katıldığı için tutuklanan 1511 generalin hepsinin FETÖ'cü olma ihtimalleri çok zayıftır. Olsa olsa darbe işini ihaleye verenlerin taşerona montajladığı diğer küçük taşeronların elamanlarıdır. Taşerona iş veren ABD'nin üç maymunu oynamasının sebebi sise Pentagon, Bayaz Saray ve Wall Street arasında çatışma olarak izah edilmeye çalışılıyor. Tayyip Erdoğan'lı bir dünyada istedikleri gibi at süremeyeceklerini görenler bu önemli aktörü devre dışı bırakmak için denemedik yol bırakmadılar. Son darbe girişimi de ellerinde patladı.

Demirtaş-Öksüz ne görüştü?

CIA tarafından bir araç olarak kullanılan FETÖ'nün, ABD'de siyasi ve iş çevreleriyle ilişkileri korunup kollanmasının sebepleri arasında sayılıyor. ABD'yi ihaleci olarak düşündüğünüzde darbeden bir hafta önce HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ile FETÖ'nün ulağı Adil Öksüz'ün Antalya'da buluşmaları bize kuklacılar hakkında bilgi verecek ipuçlarından biridir. FETÖ'nün Zaman gazetesinin yerine çıkardığı Özgür Düşünce gazetesinin 16 Temmuz günkü sayısına bakarsanız, göbekte "Darbeyi Kemalistler Yaptı" başlığını, hemen etekte büyükçe bir haberde de terörist başı Gülen'in, güya darbecilere beddua eden açıklamalarını görürsünüz. Yani başarılamayan darbe girişiminden sonra şakirtlerine yerinizi muhafaza edin mesajını vermiş, hukuki işlemler sırasında kendisine küfür dahil birçok münafıklığa cevaz veren fetva çıkartmıştı.

Darbecinin cemaati, laiki olmaz

Bu nazarda FETÖ'cüler ve darbeyi organize edenlerin elde açık kanıt olmadığı müddetçe, her suçlu gibi ben yapmadım, bilmiyorum, hiçbir ilgim yok gibi akıllara ziyan beyanlarına sık sık rastlarsınız. Aldıkları emir gereği o yapıyla ilgisi olanların birçoğu ilgileriyle ilgili belgeleri yok etmek için büyük çaba içine girdiklerini, FETÖ'nün kitaplarının dahil çöplüklerden toplandığını görürsünüz. Bu yapının ve darbeye teşvik edenlerin tekerlerine çomak sokan Tayyip Erdoğan'a karşı girişim sadece 15 Temmuz'da mı yapıldı? MİT TIR'larını işin neresine koyacağız, Gezi, 17-25 Aralık bu işin neresinde? 7 Haziran seçimleri ve sonrasında 1 Kasım seçim süreçlerini nasıl okuyacağız? CHP'ye yapılan dizayna ne diyeceğiz. CHP'de darbe yanlıları, FETÖ'cüler yok muydu? İş biraz daha kurcalanırsa CHP'nin de bu işin içine genel başkan yardımcıları düzeyinde gırtlağına kadar battığını görürsünüz. MHP'ye yapılmak istenen dizaynın arkasında FETÖ'cü ekip var mıydı? AK Parti içinde, FETÖ ile yakın teması olan bakan, milletvekili, parti yöneticisi, belediye başkanı yok mu?

Son söz MİLLETİN

Bu kadar hengame arasında dostun saygıyla, düşmanın ibretle seyrettiği Türk milletinin asil duruşu ulusal varlığımızın ve demokrasimizin yegane teminatıdır. Millet MİT tırları olayında, Türkiye DAİŞ'e yardım ediyor yaygaralarına aldırmadan, milyonlarca mülteciyi bağrına basan Türkiye'ye kimsenin insanlık dersi veremeyeceğini haykırdı. Can Dündar ve Cumhuriyet'in FETÖ bağlantılı ihanetlerine pirim vermeyerek basın özgürlüğü yaygaralarına aldırış etmedi. Gezi'nin asıl amacını gördü ve kampanyaya aldırmadı. 17-25 Aralık kumpasında yine bu asil millet, bazı bürokratlar ve bakanların usulsüzlük yolsuzluk yapabileceklerini ancak, bu konunun bir usulsüzlük, yolsuzluk meselesi olmadığını hükümete karşı bir operasyon olduğunu hal ve tavırlarıyla beyan etti.7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde de 15 Temmuz'da devletin varlığı milletin bütünlüğü için gerekeni yaptı.

Yaşın arasında kuru da yanmasın

15 Temmuz sonrasında haklı olarak devlete ve millete karşı silah çeken bu hain çetenin peşine düşüldü. Devlette büyük bir temizlik başladı. Yaşın yanında kuru da yanıyor söylemleri arasında birçok kamu görevlisinin işine son verildi. Bu yapılırken de doğal olarak OHAL'den yararlanıldı. Ben birileri gibi, yok efendim ateist adamın FETÖ ile ne ilgisi olur diye saçma sapan bir sulandırmanın içinde olmayacağım. İhaleyi verenler Türkiye düşmanlığı için her ideolojiden yapıyı kullanmaları işin doğası gereğidir. Siyasi emellerine ulaşmanın yolunu Tayyip Erdoğan ve Türkiye düşmanlığından geçeceğini hayal eden bu hainlerin cezasız kalmaması en azından 15 Temmuz şehitlerimize karşı bir borcumuzdur. Birçok idarecinin kendisiyle çatışan, beğenmediği memurları vebalinin düşünmeden FETÖ'cü listesine dahil ederek bir nevi FETÖ mağduru oluşturması işin başka bir yönü.

Protest ilahiyatçı FETÖ listesinde

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din bilimleri bölümü öğretim üyelerinden Harun Anay, 10 Ağustos'ta iki aylığına açığa alınarak, FETÖ'cü listesinden işine son verilenler arasında yer aldı. Bugüne kadar hiçbir tarikat ve cemaatle ilgisinin olmadığını belirten Anay'ın, açığa alınması ve işine son verilmesi aşamasında ne ifadesine başvuruldu ne de savunması alındı. Kendisiyle görüştüğümüz Harun Anay, "Ben bu adamların tek bir toplantısına katılmadım. Defalarca Abant'a davet edildim ama gitmedim. Ümraniye ve birçok yerde tertipledikleri toplantılara gitmedim. O toplantılara araç kaldıranlar, o toplantılara adam toplayanların liste dışı kalmaları benim bu listeye dahil edilmem kanıma dokunuyor. Ne sendikalarına üye oldum, ne bankalarına para yatırdım, ne gazetelerini aldım, ne etkinliklerine katıldım, ne de sosyal medya irtibatım oldu. Sınıfta Gülen hareketi, şirk hareketidir dediğim için okul yönetiminin ve öğrencilerin tepkisini çektim. Adaletin eninde sonunda yerini bulacağını, en azından ilahi adaletin herkesi kuşatacağından eminim" şeklinde konuştu.

FETÖ de mi sulandırılıyor?

Yorum Yazın