Faslı gazeteciler, İsrail'in Gazze'de işlediği katliamı ve meslektaşlarının öldürülmesini protesto etti
Kendilerini “Siyonist İşgalle Normalleşmeye Karşı, Filistin Yanlısı Faslı Medya Mensupları” olarak adlandıran bir grup gazeteci, başkent Rabat’ta Fas parlamentosu önünde bir araya geldi.
İsrail aleyhine ve Fas-İsrail normalleşmesine karşı sloganlar atan gazeteciler, çatışma bölgelerinde görev yapan meslektaşlarıyla dayanışma içinde olduklarını belirtti.
Halkın da destek verdiği protesto sırasında meslektaşları adına açıklama yapan gazeteci Abdussamed bin İbad, Faslı gazeteciler olarak İsrail’in gazetecileri öldürmesini kınadıklarını belirterek, Gazze Halkının 330 gündür gözler önünde toplu katliama maruz kalmasını endişeyle izlediklerini söyledi.
Gazze’de silahı kalem, mikrofon ve kamera olan gazeteciler "savaş suçu işleyen İsrail’in" katliamına uğrarken sessiz kalamayacaklarını ifade eden Bin İbad, “Bizim görevimiz meydanlarda onların hikayelerini duyurmak ve şehitlerin ruhlarına sahip çıkmak.” dedi.
Bin İbad, 2020'de Fas ile İsrail arasında başlayan “normalleşme” sürecine dikkati çekerek, İsrail’in Fas’ta açtığı “İletişim Ofisi’nin gazetecileri baskı altına almaya çalıştığını, kutuplaştırdığını ve "Siyonistlerin bunu sadece Fas’ta değil birçok ülkede yaptığını" vurguladı.
İsrail’e hizmet eden gazetecilerin artık aşikâr olduğunu söyleyen Bin İbad, “Onlarla işbirliği yapan, onların dezenformasyonunu yayan ve onlara inanan gazetecileri uyarıyoruz. Bunları yapanlar aynı işgal suçunu işliyor. İsrail’le yapılan her tür işbirliği 40 bini aşkın insanın katledilmesi suçuna ortak olmaktır. İsrail ile işbirliği içindeki gazetecilerin yaptığı, hakikatin sesini kesmeye çalışmaktır. Gazeteci arkadaşımız İsmail el-Gul ve kameraman Ramir Rifi’ye yapılan suikast de hakikatin sesini kesmeye çalışmaktı” diye konuştu.
Medyadaki normalleşmeye de karşı olduklarını belirten Bin İbad, kadim bir tarihi olan Fas’ın gazetecilerinin özgür olduklarını kaydetti.
Devletin gözleri önünde İsrail işbirlikçisi gazetecilerin Fas Halkını yalan haberlerle etkilemeye çalıştığına dikkati çeken Bin İbad, tek çözümün “iletişim ofisinin” demir darbeyle durdurulması, kapatılması ve onlarla işbirliği içindeki televizyon kanallarının kapatılması" olduğunu anlattı.
Fas vatandaşlığı da olan İsrail’deki Fas kökenli Yahudilerin bir kısmının İsrail’in suçlarına ortak olduğunu vurgulayan Bin İbad, Fas kökenli Yahudileri de İsrail’in yalan haberlerine karşı uyararak, işgal ve katliam suçlarına ortak olmamaları çağrısında bulundu.
Bin İbad, sözlerini, “Fas’ın gazetecileri, gençleri ve Fas’ın çocukları olarak nehirden denize başkenti Kudüs olan bir Filistin Devleti’nin bağımsızlığına kadar dayanışmamızı sürdüreceğiz." diye tamamladı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.