Evrim Teorisi'ni yalanlayan 4 temel
Bugün okullarda ve popüler kültürde kanıtlanmış tartışılmaz bir gerçek olarak anlatılan Evrim Teorisi dört temel yönden bilimsel temele sahip değildir. Bunları ana hatlarıyla herkesin, özellikle de doktorların ve bilimadamlarının bilmesi gerekiyor:
1. Paleontolojik red (fosil kayıtları)
Bir canlının bambaşka bir başka canlıya yavaş yavaş milyonlarca yılda evrimi için henüz tamamlanmamış organlara, sistemlere sahip, yarı yolda çok sayıda yaşam formu bulunması gerekir. Örneğin fare ile yarasa arası, kolları kanata henüz dönüşmekte olan yarı yolda memelilerin olması gerekir. Darwin, teorisini ortaya attığı kitabında bir gün bunların bulanacağını, bulunmazsa teorisinin geçersiz olduğunu yazmıştı. Ama fosiller üzerine yapılan 150 yıldır süren araştırmalarda bu tür tamamlanmamış organları olan arageçiş formları bulunamadı. Ayrıca evrim devam ediyorsa bugün de bu tür yarım canlıların olması lazım. Canlılar tam olarak bir anda ortaya çıkmakta ve bir anda ortadan kaybolmaktadır.
2. Empirik red (laboratuvar deneyleri)
Darwin'in orijinal Evrim Teorisi'nin yanlışlığı, Gregor Mendel'in onu çürtümek için yaptığı Genetik bilimini kuran çalışmalarda kesinkes kanıtlandı. Bunun üzerine Neo-Darwinizm adı verilen ikisini birleştiren yeni bir teori üretildi ve günümüzde Evrim Teorisi dediğimiz bu. Buna göre radyasyona dayalı mutasyonlar sonucu evrim gelişiyor. Ancak son yüz yılda insan da dahil milyarlarca canlı üzerinde milyonlarca radyasyon deneyi sonucunda yararlı tek bir mutasyon bile ortaya çıkmadı. Mutasyonlar ya bozucu veya öldürücü ya da etkisiz. Yeni bir organ, sistem üretmiyor, yeni organların gelişmesine yönelik yararlı mutasyon yok.
3. Mantıksal red (kendisiyle çelişki)
Mutasyonlar sonucu milyonlarca yılda yavaş yavaş evrimleşmek, tıpkı bir insanın 30 bin nesil sonraki torunları kullanır diye hayatı boyunca çalışmayan bir arabayı halatla çekmesine benziyor. Örneğin tam kanatları oluşmamış bir yarasanın ön bacakları ne yürümekte, ne iş yapmakta ne de uçmakta yarar sağlamayacak bir yüktür. Yüzbinlerce yıl boyunca bu evrimi geçirmemiş normal bacaklı küçük memeliler daima yarasa olma yolundaki arızalı olanlardan besin bulmada ve üremede daha avantajlı olacak, onların soyunu kurutacaktır. Adına 'indirgenemez karmaşıklık' denen bu ilke, evrimin iddia edilen doğal seleksiyon mekanizmasına aykırıdır.
4. Matematiksel red (olasılık hesabı)
Canlılar diğer bütün maddelerden farklı olarak protein ve nükleik asit denen dev moleküllere sahiplerdir. Proteinler çok sayıda amino asitin bir otomobilin sadece tek bir biçimde parçalarının bir araya gelebileceği gibi özel bir yapıya sahiptir. Protein de DNA veya RNA da yalnızca canlı hücerede üretilir. Bu yapının olasılık hesaplarına göre rastgele bir araya gelmesi, matematiksel ihtimal hesaplarına göre tek bir atomun bütün evrene göre oranından daha küçüktür. Buna milyonlarca proteinin aynı noktada ve aynı anda kazayla oluşması, bunların birbirleriyle ortak çalışacak şekilde bir araya gelmesi, bunun da bir bilgisayardan fazla bilgi saklayabilen DNA molekülleriyle yönetilmesi gereğini eklersek, kazara hücre oluşumu matematiksel olarak pratikte sıfırdır. Dolayısıyla ilk hücrenin yoktan var olması gerekir.
Bu dört temel argüman da tek başına Evrim Teorisi'nin yanlışlığını kanıtlamaktadır. Dördünün de aynı şekilde ortaya konmasına rağmen birilerinin hala ısrarla bu teori bilimseldir diye ortaya çıkması, başta tıp dünyasını temsil ettiklerini söyleyen Evrim Teorisi destekçilerini, adeta ipleri dışarıda tehlikeli bir ideolojik örgütün fanatik ve dogmatik üyeleri haline getirmektedir.
Kaynak: Uyananinsan.com