Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.66
Gram Altın
2971.71
BIST 100
9910.81
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Kasım 2022

Evrim Teorisi'ne alternatif ders kitapları

Bir ortamda öğrencilerden biri Celal Şengör’e “Dünyanın yaratılışını bir tesadüf olarak mı görüyorsunuz?” şeklinde bir soru soru sorar. Cevap; “Evet, tesadüf olarak görüyorum.” “Peki, ya orada oturuyor olmanız…” Cevap değişmez. “Evet, bu da bir tesadüf.”

Peki, bilim ve tesadüf/rastlantı kelimesi yan ya gelir mi? Charles Darwin’in Evrim Teorisi’ne inananlar için evet bu mümkün.

Hayır, evrim teorisini tartışmayacağım. Konumuz evrim teorisine göre yazılmış ders kitapları hakkında. Ancak müsaade ederseniz bir ki kıymetli bilim adamının bu konudaki görüşlerine kısaca yer vermek istiyorum.

Şu tesadüf meselesi hakkında, Mikrobiyolog Mert Pekcan’ın güzel bir yaklaşımı var. Pekcan’a göre, “Darwin, gözü düşünmek beni teorimden soğuttu” demiştir. Çünkü göz çok kompleks bir yapıya sahiptir ve kırk ayrı organdan oluşmaktadır.

Şimdi bu küçük parçalardan biri eksik olduğunda göremiyorsunuz. Yani görme olayı Darwin’in dediği gibi kademe kademe rastlantılarla oluşması kesinlikle mümkün değildir. Zira bugüne kadar kimse gözün yapısını bu çerçevede anlayamadı.

Yani canlıların rastgele değil tasarlanmış olduklarını savunuyor Pekcan.

Allah rahmet etsin Teoman Duralı da “bir şeyin bilimin konusu olması için tekrarlanabilir olması lazım bir defaya mahsus olaylar bilimin konusu değildir” diyor.

Ve Darwin’in teorisinin dinleştirildiğinden bahsediyor. Gerçekten ilginç değil mi? Bir teoriyi bugün biyoloji biliminin temeli yapıyorlar ve dünyadaki tüm ders kitaplarını bu bakış açısıyla yazdırıyorlar.

Teoman Duralı Hoca, Darwin’in birinci ilkesini “ güçlü olanın ayakta kalması” şeklinde izah ediyor. Esasen bir ayıklama söz konusu burada. Ve elbette burada bir de ayıklyıcı var. Ancak Darwin Tanrı’yı işe katmıyor. Agnostik bir zihinle yapıyor bunu.

Bugün bireyin kendi çıkarı için diğerlerini sömürmesi, ezip geçmesi yani rekabetçi kapitalist zihniyet ile Darwin'in "güçlü olanın hayatta kalması" ilkesi arasında bir bağ vardır. Böyle bir anlayışın sonunu da kuşkusuz totalitarizmdir.

Şimdi gelelim asıl konumuza…

1930 yılında genişletilerek basılan Türk Tarihinin Ana Hatları adlı kitabının lise 1.sınıflar için okutulan Beşer Tarihine Giriş ünitesinden size bir cümle yazayım. "İnsan ve büyük maymunların müşterek bir cetleri vardır.”

Tarih şeritlerini hatırlarsınız, burada insanlığın ilk dönemi “Karanlık Çağ” olarak adlandırılıyor ve böylelikle Kaba Taş, Yontma Taş Çağı olarak tarihin ilk evreleri başlamış oluyordu. Bu dönem insanları yarı hayvan şeklinde tasvir ediliyor ve çocuklara ilk dönem insanların ne kadar vahşi oldukları öğretiliyordu.

Bunlar eski bilgiler diyorsanız günümüzden bir örnek vereyim. Örneğin Sosyal Bilgiler 4. Sınıf ders kitabı, “Dağ, ova, deniz, ırmak, göl, toprak, bitkiler ve hayvanların kendiliğinden olduğunu” söylüyor.

5. Sınıf Sosyal Bilgiler ise “Doğal varlıklar kendiliğinden oluşur, insanlar tarafından bu varlıklar sonradan keşfedilir” diyor.

Yalnız güzel bir gelişme oldu. Geçenlerde Prof Dr. İsmail Kocaçalışkan Hoca, Darwinci ideolojiye alternatif çok önemli ders kitapları gönderdi. Bunlar, 5. Sınıf Fen Bilimleri ile 9. Sınıf Biyoloji ders kitapları.

Prof. Dr. Adem Tatlı, Prof. Dr. İsmail Kocaçalışkan, Prof. Dr. Fatih Satıl, Prof. Dr. Ali Alaş ve Dr. İdris Görmez gibi alanında uzman, işinin ehli insanlar tarafından yazılan ders kitaplarını inceleme fırsatım oldu.

Fen Bilimleri ve Biyoloji alanında tüm konular bilimsel bir perspektifle ele alınmış ancak hocalarımız Darwin’in yaptığını yapmamışlar yani, evrendeki ahengi, nizamı, hayatı, insanı, bilimi tesadüflere göre ele almamışlar.

Bu ders kitapları hakikaten öğrencilerimize bir özgüven aşılayacak ve ayaklarının yere basmasını sağlayacaktır. Bir o kadar da öğretici.

Bu bakımdan Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer bu ders kitaplarını mutlaka incelemelidir. Bu da buradan bir çağrımız olsun.