Eren'ler diyarı Türkiye
Terör örgütü PKK’nın şehit ettiği kahraman Türk evladı Eren
Bülbül’ün şehadetinin 4. sene-i devriyesinde kabri başındaydık. Henüz 15’inde
taze bir fidandı Eren. Karadeniz’in yiğit evladıydı. Trabzon Maçka’da, sislerin
ardına gizlenen ağaçların çepeçevre kuşattığı bir köyde hayatına devam
ediyordu. 2016’da babasını kaybetmiş, küçük yaşta ailesinin sorumluluğunu
sırtlamış, imam hatip lisesi öğrencisi pırıl pırıl bir gençti. 15 Temmuz 2016
darbe kalkışmasında şehit olan Ömer Halisdemir abisini örnek alıyor, hayranlık
duyuyordu. Altın gibi bir kalbe sahip bu güzel çocuk, vatanına göz diken alçakları
devletin güvenlik güçlerine şikâyet etti. Hainlerin gizlendiği yere askerlerimize
gösterdi. Fakat kalleş terör örgütü Eren’imize acımasızca kurşun sıktı, Eren’i
korumak için üzerine kapanan 41 yaşındaki Ferhat Astsubayımız da 41 kurşunla
şehit oldu. İki büyük kahraman Türkiye’nin kalbine gömüldü ama asla ölmediler.
Ölmediler; sonsuz oldular
Şehadetinden sonra sosyal medya paylaşımı ortaya çıkan Eren’imizin
‘Biri de çıkıp demiyor ki Eren iyi ki varsın’ şeklindeki paylaşımı milyonlarca
yorum aldı. Sosyal medyada herkes ‘İyikivarsınEren’ paylaşımında bulundu. Çünkü
Eren iyi ki vardı ve sonsuza dek var olmaya devam edecek. Şehadet yıldönümünde
güllerle süslenmiş mezarının taşına özel harekattan Türk Hava Kuvvetleri’ne,
jandarmadan bekçiye, emniyet teşkilatından asker künyesine kadar bırakılan birçok
rütbe arması dikkat çekiyor. Sevenlerinin sık sık ziyaret ettiği kabrinde
annesi Ayşe Bülbül şehidini hiç yalnız bırakmıyor. Bu vatanın Eren’i, güllerle
süslü kabrinde; doğduğu topraklarda cennet bahçesinde son uykusunu uyuyor,
manevi varlığıyla güç vermeye devam ediyor.
Kesişme: İyi ki varsın Eren
Trabzon'un Maçka ilçesi kırsalında 11 Ağustos 2017'de bölücü
terör örgütü mensuplarınca şehit edilen 15 yaşındaki Eren Bülbül ve Jandarma
Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik'in yaşamı beyazperdeye aktarılıyor. TRT
ile Mustafa Uslu'nun ortak yapımcılığında gerçekleştirilen "Kesişme: İyi
ki varsın Eren" adlı film, 29 Ekim'de izleyiciyle buluşacak. Çekimlerin
sürdüğü Maçka’da basın mensupları olarak oyuncularla buluştuk. Filmde Eren’i
canlandıran Rahman Beşel’in şehidimize benzerliği hepimizi derinden etkiledi. Genelde
film setleri eğlenceli olur, basın toplantıları neşeli geçer lakin bu sefer durum
farklıydı. Kahramanlarımızın şehit düştüğü topraklarda, hem de şehidin
mezarının yanıbaşında film setinin kurulu olması, oyuncuların hissettiği
sorumluluk, bilinç, söylem ve eylemlerine de yansıyordu. Büyük bir saygı, sevgi
ve gurur çerçevesinde seçilen cümleler; ‘Kesişme: İyi ki varsın Eren’in ne
denli kıymetli bir çalışma; tarihe bir not düşme olacağının net göstergesiydi.
Kahramanları sanatla ölümsüzleştirmek
Filmin yönetmenliğini üstlenen Özer Feyzioğlu: “Gerçek
mekânda gerçek bir trajedi çekiyoruz. Bu da bizi duygusal olarak çok etkiliyor
tabii. Ciddi bir sorumluluk. Bu sorumluluğa uygun hassasiyetle davranmaya
çalışıyoruz. Özellikle gerçek mekânda çekiyor olmak, buranın bir dekor olmaması
bizi hem duygusal olarak çok etkiliyor hem de ağır bir sorumluluk. Gerçek bir
trajedi çekiyoruz. Her gün Eren'in kabrinin önünden geçerek çalışma günümüze
başlıyoruz. 10 metre ötesi ikisinin de ruhlarını teslim ettiği, son nefeslerini
verdikleri yer. Biz gerçekten her gün onların ölüm yıl dönümlerini yaşıyoruz.”
İsmail Hacıoğlu (Ferhat Gedik): "Bugün burada bu
kalabalık olmasaydı, bu film çekilmeseydi. Ama maalesef böyle bir şey yaşanmış
ve olayın kahramanları onlar. En yakınlarındaki insanlar da burada. Ben
konuşurken bile aslında kendimi çok gereksiz hissediyorum, bu hikâyenin içinde.
Biz sadece onları ölümsüzlüğe bir adım daha yaklaştırabilirsek ne mutlu bize.
Onun dışında zaten her şeyi onlar yapmış, söylemiş. Sadece Ferhat Abi ve Eren
için değil, babalarıyla birlikte gülümsemelerini gömen bütün çocuklar için biz
buradayız. Her gün mezarın başında Eren ile selamlaşıp sete gitmenin de oldukça
zor.”
Rahman Beşel (Eren Bülbül): “Eren kardeşimi oynadığım
için gurur duyuyorum. Olayları kardeşimizin şehit olduğu yerde canlandırıyoruz.
Büyük sorumluluk hissediyorum. Eren’in annesi Ayşe Teyze beni ilk kez
gördüğünde ağladı. İnsan kendini çok garip hissediyor. Şehit oğlunu, ona
benzeyen birisi canlandırıyor. İki taraf için de çok garip duygular.”
Mutlunur Lafçı (Ayşe Bülbül): Yakından tanımak için
birlikte çokça vakit geçirdiğim Ayşe Bülbül güçlü bir Karadeniz kadını. Burada
gün içinde evde Eren’e ağıtlarını duyuyorum. Sete giderken her merdivenle
çıktığımda onu evladının yanıbaşında kabristanda görüyorum.”
Alayça Öztürk (Ferhat Gedik'in eşi Cemile Gedik):
"Ben ‘Kesişme: İyi ki varsın Eren’e bir film gözüyle bakamıyorum. Hayatta
tesadüflere de inanmıyorum. Bu benim bakış açımı çok değiştiren bir film oldu
Çok etkilendim."
Eren Bülbül’ün annesi Ayşe Bülbül: “Eren’imin
hayatının filmde işlenmesi güzel bir duygu. Benim yavrum unutulmayacak. Zaten
unutulmamış. Benim yavrumun ismi çok yerde geçiyor. Yavrum Türkiye'de, dünyada
anılan bir çocuk oldu, burada yaptığı fedakarlıkla. Benim hayatım yavrum
gittikten sonra çok zor oldu.”
Yüreğimizdeki onur ve gururla…
Eren Bülbül ve Ferhat Gedik'in vefatının 4. yılı dolayısıyla
Eren’imizin kabrinin başında gerçekleştirilen anma törenine TRT Genel Müdürü
Prof. Dr. Mehmet Zahid Sobacı da katıldı. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından
filmin ikinci fragmanını basın mensuplarıyla ilk kez izleyen Sobacı şöyle
konuştu: "Aslında boğazımızı düğümleyen, yüreğimizi dağlayan, aynı zamanda
yüreğimizde onur ve gururla taşıdığımız şehitlerimiz Eren Bülbül ve Ferhat
Gedik'in minnetle yad edilmesi, şehitlerimizi unutmamak, unutturmamak ve onları
dünyanın kalp hafızasına mühürlemek için buradayız. Bu proje bir yandan
şehitlerimizin kahramanlık hikayesini anlatırken, diğer yandan uluslararası
arenada, terörün ne tür bir felakete yol açabileceğini, nasıl can
yakabileceğini gözler önüne seriyor. Dolayısıyla Türkiye'nin terörle
mücadelesinin anlatımı noktasında da çok büyük bir katkı sağlayacağını
düşünüyorum.”
Hollywood yalanları değil, gerçek kahramanlar
Kesişme: İyi ki varsın Eren filminin önceki gün gösterime
giren ikinci fragmanı da en az ilk fragmanı kadar etkileyici, insanı derinden
sarsıyor ve film hakkında büyük bir ipucu veriyor: Yürekle, inançla ve bu vatan
için canını feda eden kahramanlarımıza duyulan büyük saygıyla ortaya konan her
şey mutlaka hedefine ulaşacaktır. Anadolu’nun Erenleri, Ferhatları bitmez, bizim
üzerimize düşen görev de onları unutturmamak, şimdiki gençlere ve gelecek
nesillere anlatmaktır. Bu misyonu da TRT ve Mustafa Uslu üstlenerek ‘Kesişme:
İyi ki varsın Eren’i izleyiciyle buluşturacak.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.