Erdoğan Beylikdüzü'nde konuştu
İşte o konuşmadan satır başları
Beylikdüzü İstanbul'un şanslı ilçelerinden biri. 1999 depreminden sonra yıldızı parlayan bu ilçemiz çarpık yapılaşma yaşamadan yapılaşmasını sürdüren bir yerimizdir. Burası da Türkiye'nin her yerinden gelen insanlarımızı, hatta yabancıları bünyesinde barındıran çok farklı bir yerdir. İstanbul'un ve ülkemizin aydınlık geleceği iç in 16 Nisan'da Beylikdüzü büyük Türkiye için evet diyor mu? Müreffeh Türkiye için evet diyor mu? İstikrar için evet diyor mu? Güven için evet diyor mu?
Türkiye 16 Nisan'da sandığa gittiğinde dün ile bugünün mukayesesini yaparak kararını verebilir. Unutmayınız, söylenen her şey yalan olabliir ama yaşadıklarımız gerçektir. Milletimiz geçmişte darbeler yaşadı mı, demokrasisi kesintiye uğradı mı, hak ve özgürlükleri geriledi mi? Bu ülke Başbakanını, iki bakanını idam ettiği zaman şu andaki ana muhalefet alkışlıyordu. Demek ki ülkemizin mevcut yönetim sistemi, milletimizin demokratik alanlarda sıkıntılara maruz kalmasına engel olamaz.
BU ÜLKEDE BİR GECELİK FAİZ 7 BİN 500'LERE ÇIKTI MI?Yaşadığımız ekonomik krizler yüzünden sık sık fakirleştik mi? Yüksek enflasyon, faiz sarmalı yüzünden milletimizin harcanması gereken kaynaklar başkalarının cebine akıtıldı mı? Bu ülkede bir gecede yüzde 7 bin 500 faiz uygulandı mı? Batan bankaların, zakar eden KİT'lerin, kötü yönetilen ülkenin tüm yükü milletimizin sırtına bindi mi?
Zaman zaman tıpkı 1950-60 arasında 65-70 arasında tıpkı 2002'den bugüne kadar olduğu gibi tek parti hükümetleri çıkmış ülkeyi güçlendirmiştir. Biz 16 Nisan'da milletimizin takdirine sunduğumuz anayasa değişikliğiyle bu istikrarlı dönemleri istisnai olmaktan çıkarıp, kalıcı hale getirmek istiyoru. Türkiye Cumhurbaşkanı ile Başbakanların kavgalarından çok çekti. 1990'larda Cumhurbaşkanlarıyla Başbakanlar arasındaki sorunlar öylesine ayyuka çıkmıştır ki, karşılıklı hakaretler tehditler hafızalarımızdadır. Merhum Özal merhum Demirel'le çok atışmışlardır. Aynı ekolden geldiği halde Sezer merhum Ecevit'e anayasa kitapçığını fırlattı mı? Niye fırlattı peki? Şimdi ana muhalefetin başındaki konuşuyor. Sen onca bunun cevabını ver. Ertesi gün Türkiye ekonomisi allak bullak oldu.
BU ÜLKEDE OTEL ODALARINDA HÜKÜMETİN KURULDUĞUNU BİLİYORUZözal, Demirel, Erbakan, Türkeş, Yazıcıoğlu merhumları hepsi Başkanlık sistemi demiştir. Çünkü iliklerine kadar bu meseleyi yaşamışlardı. Seçimler yapılıyor, milletimiz sandıkta gönlünden hangi parti geçerse ona oyunu veriyor. Şayet sandıktan bir parti hükümeti kuracak çoğunluğu çıkartırsa mesele yok. Ama sandıktan çıkan sonuç bir partinin iktidarına imkan sağlamıyorsa o zaman yandın. Hemen pazarlıklar başlıyor: 3 bakanlık eksik, 5 bakanlık fazla olacak. Şu konuda benim dediğim, o konuda senin dediğin olacak. Bu ülkede otel odalarında, Güneş Moteller'de hükümetlerin kurulduğunu biliyoruz değil mi?
Dışarıdan sürekli hükümete müdahalede bulunuyor. Yeri geliyor Cumhurbaşkanı, yeri geliyor yargı, yeri geliyor asker. Toplam ömrü 2 ay olan hükümetlerle yönetildik. Böyle bir ülkede istikrar olabilir mi? Bir dönem içinde 5 defa parti değiştiren milletvekillerine şahit olduk mu? Böyle bir sistemin istikrar ve güven ortamına katkı sağlaması olamaz.
7 HAZİRAN SEÇİMLERİNİN ARDINDAN BUNLAR HAVAYA GİRDİLERAna muhalefetin başındaki zat 14 yıldır ülkeyi tek başına idare ediyorsunuz, sistem değişikliğine ne gerek var diyor. İyi de 14 yıl istikrarı biz bu ana muhalefete rağmen koruduk. Bu 14 yıl içinde neler çektiğimizi biz biliyoruz. Tehditleri unutmadık, 2007 yılında Cumhuriyet yürüyüşlerinde rektörleri yürüttüler. Bunların arkasında hangi zihniyet vardı. 29 Ekim Cumhuriyet kutlamalarında alternatif kutlamalarını kimler yaptı? Ana muhalefet partisi, niye? Çünkü bunlar her yerde bölmekten yanaydı. 367 garabetiyle partimizin kapatılması için nasıl hukuk dışı yolların devreye sokulduğunu unutmadık. 17-25 Aralık'ta bu süreç vardır. 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından yaşananlar ortada. 56 Kürt kardeşimiz Diyarbakır'da öldürüldü. Ölen Kürt öldüren Kürt. HDP havaya girdi. Zannetti ki tamam artık biz işi bitirdik, öyle ise vuralım dediler. Şimdi ne oldu? Girdikleri inlere kadar bunları kovalıyoruz.
O GECE BAŞARILI OLSALARDI AYNI OYUNU SAHNEYE KOYACAKLARDIBu milletin huzuru, refahı için ne gerekiyorsa yapacağız. Bu seçimlerde hiçbir parti tek parti iktidarı elde edebilecek çoğunluğu elde edemedi. Böyle olunca ülkemize diş bileyenlerin nasıl el oğuşturarak sahaya inmek istediklerini görmedik mi? Hamdolsun bu dönemi kontrollü bir şekilde yönetmeyi başardık. Buna rağmen çukur eylemleriyle, ülkemize yurtdışından yapılan saldırılarında terör örgütlerinin heveslerini kursaklarında bıraktık. Milletimizin 15 Temmuz gecesi sergiledikleri kararlılık olmasaydı Türkiye tarihinin en karanlık dönemine girecekti. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da oynanan oyun ülkemizde sahneye konmaya çalışacaklardı.
BİZ İKTİDARA GELİNCE BAKAN SAYISINI AZALTTIKEskiye methiye düzenlerin tek derdi kendi çıkarlarının zarar görecek olmasıdır. Hiçbirinin ülkenin geleceyle ilgili vizyonu sözkonsuu değildir. Türkiye 1991'den bu yana kesintisiz istikrarla yönetilmiş olsaydı şu andaki yerinin iki kat üstünde olacaktı. Yani kişi başına milli gelir 11 bin dolardan 22 bin dolara çıkacaktı. Yeni yönetim sistemimizle 2023 hedeflerimize ulaşacağımızı, bu eksiği fazlasıyla telafi edeceğimizi söylüyoruz. Bugün ana muhalefetin başındaki zat İnegöl'de konuşuyor. Yalan makinası gibi. Diyor ki, Cumhurbaşkanı seçildiğinde şunu bunu yardımcı olarak atar diyor. Biz göreve geldiğimizde bakan sayısını indirdik, ey Kılıçdaroğlu sen bunu biliyor musun?
ELİNE DİLİNE DURSUN! DÜNYANIN NERESİNDE BÖYLE BİR ŞEY VARAna muhalefetin başının SSK'da genel müdür olduğu zaman hastanelerin halini biliyorsunuz değil mi? Bu adama 5 tane keçi ver hepsini kaybeder. Lüleburgaz'da bir yavrumuzun kolunu kesmişlerdir. Rahmetli Savaş Ay soruyordu, cevap veremiyordu. Bir kasetle geldi partisinin başına şimdi oradan yalan makinası çalışıyor. Söyledikleri yalanlara bak. Ben başkan olursam lokantaları kapatacakmışım. Yahu dünyanın hangi başkanlık sisteminde böyle bir şey var. Muhtarlıklar kapatılacakmış. Muhtarlık seçimle geliyor, bunların yasal, anayasal teminatı var. Kalkıp da Cumhurbaşkanı yasalarla gelmiş olan herhangi bir kişiyi görevden alamaz. 50 tane 100 tane 500 tane yardımcı atayacak diyor. Eline diline dursun yahu. Dünyanın neresinde böyle bir uygulama var.
İDAM PARLAMENTODAN GEÇTİĞİ ANDA BEN ONAYLARIM15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapılırken 'hayır dediler. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapılırken 'hayır' dediler. Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılırken, Osmangazi Köprüsü yapılırken 'hayır' dediler. Marmaray, 3 yılda 200 milyon insan geçti, Marmaray yapılırken 'hayır'. Avrasya Tüneli'ne ne dediler: Hayır... Hayır... Hayır... Şimdi yeni bir versiyon çıktı. Kandil'den talimat geliyor: Hayır deyin. İmralı'dan talimat geliyor: Hayır deyin. Pensilvanya'dan haber geliyor, FETÖ'den hayır diyor... 16 Nisan'ı halledelim bu idam konusu parlamentoya gelecek ve parlamentodan geçtiği anda bana geldiği anda ben bunu onaylarım. Çünkü 249 şehidin katillerini devletin affetme yetkisi yoktur. Parlamentodan geçtiği anda onaylarım.
İSTANBUL'DAKİ ÇÖP YIĞINLARINI VE SUSUZLUĞU BİLİYORSUNUZŞu 20 gün çok çalışmamız lazım. Beylikdüzü sandıkları patlatmaya hazır mı? Milletimiz bugüne kadar bize boyumuz, posumuz, kaşımız, gözümüz için oy vermedi. Yaptığımız ve yapacağımız hizmetlere bakarak bize oy verdi. İstanbul'da büyükşehir belediye başkanlığınızı yaptım. Göreve geldiğimizde İstanbul susuzdu, çöp dağlarından geçilmiyordu. Hava kirliliğini biliyorsunuz, Haliç'i biliyorsunuz. Bunları hallettik mi?
SAĞLIKTA HASTANEMİZİN OLMADIĞI İLÇE KALMADIBuralar gecekondu bölgelerdi artık modern bir ilçe haline geldi. 12 yıl Başbakanlık yaptım, 2,5 yıldır da Cumhurbaşkanlığı yaptım. Türkiyemizi muasır medeniyetler seviyesine götürüyoruz. 75 üniversitemiz vardı şu anda 181 üniversitemiz var. Şu anda üniversitesi olmayan ilimiz yok. Eğitimde 270 bin derslik yaptık. Milli bütçenin yüzde 50'sini eğitime ayırdık. Sağlıkta hastanemizin olmadığı ilçe yok. İlçelerde hastane yapıyoruz. Artık helikopter ambulanslarımız var. Jet ambulanslarımız var. Çünkü insan herşeydir. Rahmetli Savaş Ay, o programı yaptı. Malum ana muhalefetin başının SSK genel müdürüyken ne halde olduğunu seyrettiniz değil mi?
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.