En az DEAŞ kadar tehlikeli örgüt: Haşdi Şabi
Irak'ın 'yasal' gördüğü Haşdi Şabi örgütü, Irak'ta büyük katliamlar gerçekleştiriyor. Örgütün DEAŞ'a karşı kurulduğu iddia edilse de, Şii dini mercilerin verdiği fetvalar sonrası Sünnilere karşı büyük kıyımlar gerçekleştiriyor. İran tarafından desteklenen Haşdi Şabi örgütü Maliki döneminde etkili bir konuma geldi.Sünniler: Paralel yapı oluştuIrak Parlamentosunun yasal statü verdiği örgüt bundan sonraki süreçte Irak güvenlik güçlerinin bir parçası olarak görülecek. Ancak hem Kürtler hem de Sünni Araplar söz konusu yasaya sert tepki gösterdi. Ira Cumhurbaşkanı Yardımcısı Usame el-Nuceyfi söz konusu yasanın reddedilmesi çağrısında bulunurken, parlamentodaki Sünni milletvekilleri oylamaya katılmadı. Nuceyfi açıklamasında, "Bu yasa ile devletteki güvenlik kurumlarına paralel bir yapı oluşturulmuş oldu" diyerek Haşdi Şabi'ye yasal statü verilmesine sert tepki gösterdi.
Haşdi Şabi komutanlarından Ebu Azrail, birçok Sünni bölgesinde yapılan katliamların simge ismi olarak biliniyor.
İran destekliyorHaşdi Şabi, her ne kadar Irak'ta yasal bir statüye kavuşsa da Irak ordusundan emir almıyor ve Irak ordusuna katılmayı reddediyor. Yaklaşık 130 bin kişiden oluşan örgüt, İran'dan büyük destek görüyor. Genel Komutanlığını Hadi el-Amiri'nin yaptığı Haşdi Şabi örgütü özellikle İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'ye yakın bir çizgide. Al Jazeera Türkçe'de yer alan habere göre örgüt, İran'ın Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani'nin en yakın İranlı ve Iraklı adamları tarafından eğitiliyor. Yine aynı habere göre Hadi'nin yardımcılığını yapan Ebu Mehdi El Mühendis takma adını kullanan Cemal Cafer İbrahim de uzun yıllar İran'da ikamet eden ve Süleymani'ye yakın olan isimlerden biri. Örgüt, en büyük silah ve maddi desteği de İran'dan alıyor.Haşdi Şabi çatısı altında yer alan örgütlerin birçoğu ABD'nin Irak işgali sonrası ortaya çıktı. Söz konusu örgütler bu dönemde ABD işgali karşısında direneceklerini açıkladı. Maliki'nin Başbakan olmasına kadar geçen sürede ABD'ye karşı direnen bu örgütler Maliki'nin Başbakanlık koltuğuna oturmasından sonra geri çekildiler. Birçok örgüt özellikle Şii kutsallarının bulunduğu Kerbela ve Necef gibi bölgelerde yapılandı. Maliki iktidarı dönemi boyunca Tahran ile yakın ilişkiler kurarken, Sünni kesimleri de dışladı. Tahran'ın etkisinde giren Maliki'nin içeride izlediği politikalar Irak'ta büyük bir otorite boşluğuna neden olurken, Şii grupların güçlenmesine neden oldu.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.