Emri bil maruf, nehyi anil münkerde dördüncü derece - Gazali - İhyau Ulumiddin
Dördüncü Derece
Dördüncü derece, sövmek, sert ve çirkin sözlerle azarlamaktır. Yumuşaklıkla kişiyi menetmekten aciz olduğu ve kişinin bu günaha ısrar etmesinin başlangıçlarını gördüğünde va'z ve nasihata önem vermeyip alay ettiği anda bir nevi uyarıcılığa gidilir. Bu tıpkı Hz. İbrahim'in 'Yuh size ve Allah'tan başka taptıklarınıza! Hâlâ akıllanmayacak mısınız? (Enbiya/67) ayetinde geçen sözü gibidir.
Bizim sövmekten gayemiz; çirkin, sövüleni zinaya ve zinanın mukaddimelerine nisbet etmek ve yalanlar uydurmak şeklindeki sövmek değildir. Aksine kişide bulunan sıfatlarla kişiye hitap etmektir. Bu sözler de çirkin kelimeler cinsinden sayılmak kaydıyla şöyle demelidir: 'Ey fâsık! Ey ahmak! Ey cahil! Sen Allah'tan korkmaz mısın?' veya şöyle demelidir: 'Ey cahil çiftçi! Ey bağî!' veya bunların mânâsını ifade eden bir kelimeyi kullanmalıdır. Çünkü her fasık ahmak ve cahildir. Eğer ahmak olmasaydı Allah'a isyan etmezdi. Hatta akıllı olmayan herkes ahmaktır.
Akıllı odur ki, Hz. Peygamber akıllı olduğuna dair şahidlik ederek şöyle buyurmuştur: Akıllı o kimsedir ki, nefsini rabbinin emirlerine mûti kılar ve ölümden sonraki âlem için çalışır. Ahmak odur ki, nefsini hevasına tâbi kılar, onu şehvetlerden alıkoymaz. Bununla beraber, Allah Teâlâ'dan affı ve cenneti umar. (28)
Bu rütbenin iki edebi vardır: 1.Bu tür uyarıcılığa zaruret anında ince ve zarif ikazlardan aciz olunduğu anda gidilir. 2.Uyarılana ancak doğru sözleri söylemek sûretiyle onu azarlamalıdır ve burada da pek ileri gitmemelidir, Gerekmeyen laflar zincirini uzatmamalıdır. Hatta ihtiyaç kadarıyla yetinmelidir.
Eğer bu önleyici kelimelerle ona hitap ettiği halde onu günah işlemekten önleyemeyeceğini biliyorsa, fazla uzatmak uygun değildir. Aksine yaptığından öfkelendiğini göstermeli ve yaptığını hakir gördüğünü ve yapanı, günah işlediği için mürüvvetsiz saydığını açıklamalıdır. Eğer konuştuğu takdirde dövüleceğini biliyorsa, fakat öfkelenip yüzünün hatlarıyla bu fiilden razı olmadığını gösterdiği takdirde dövülmeyeceğini biliyorsa, böyle yapması lâzımdır. Sadece kalben inkâr etmesi kâfi değildir. Aksine yüzünün hatlarını sertleştirip yapılan fiile razı olmadığını açıkça göstermelidir.
28) Tirmizî, İbn Mâce
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.