Emine Erdoğan: Asla toleransımız yoktur
Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Beştepe Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Koruyucu Aile Günü Tanıtımı" programında yaptığı konuşmada, 30 Haziran'ın "Koruyucu Aile Günü" ilan edilmesi vesilesiyle bir araya geldiklerini söyledi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, koruyucu aile uygulamasının yaygınlaşması için uzun yıllardır çok titiz çalışmalar yürüttüğüne işaret eden Emine Erdoğan, "koruyucu aile" kavramının özel bir günle taçlandırıldığını belirtti, emeği geçenlere şükranlarını sundu.
Emine Erdoğan, koruyucu ailelerle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Sözlerime, 'çocuk' ve 'istismar' kelimelerini yan yana, sıkça duyduğumuz şu günlerde yaşadığım tarifsiz üzüntü ile başlamak istiyorum. Her bir çocuk istismarı kalbimizde onulmaz yaralar açıyor. Çocuklara yönelen kirli ellere asla toleransımız yoktur. Toplum olarak, tüm çocuklardan sorumlu olduğumuzu hiç unutmayalım. Bu yaraları ortak bir şuurla aşabiliriz. İnanıyorum ki bu suçları işleyenler en ağır şekilde cezalandırılacaklardır. Devletimiz her zaman tüm imkanlarıyla çocuklarının yanındadır." ifadelerini kullandı.
Herhangi bir sebeple, ailesinden uzak düşmüş çocuklara devlet kurumlarında, her türlü imkan sağlanarak bakıldığını anlatan Emine Erdoğan, bu çocukların eğitimden psikolojik desteğe, spor, sanat gibi faaliyetlerden istihdama kadar her alanda eksiksiz hizmet aldıklarını söyledi.
Devletin himayesinde, kamu ve özel sektörde çok iyi yerlere gelmiş nice insanların büyüdüğünü, sanattan spor dünyasına adları türlü başarılarla anılan topluma rol model evlatların yetiştiğini vurgulayan Emine Erdoğan, şöyle konuştu:
"Devletimizin şefkat eli bu çocukları mutlu hikayelerin kahramanı haline getirdi. Ne kadar gurur duysak az. Yine de çocukların aile ortamında büyümesi, önceliğimizdir. O nedenle koruyucu aile sisteminin yaygınlaşması gerçekten çok önemli. Bakın, 2002'de koruyucu aile sayımız 515'ti. Bugün geldiğimiz noktada 6 bin 687 koruyucu ailemizin kanatları altında, tam 8 bin 141 yavrumuz yaşıyor. Salgın gibi büyük bir afet döneminde bile bu yılın ilk yarısında 536 çocuğumuz, 437 ailemizin evladı olmuşlar. Bununla beraber, savaş, çatışma gibi sebeplerle göç etmiş ailelerin emaneti evlatlarımız da var. Halihazırda 424 yabancı uyruklu çocuk, koruyucu aile hizmet modelinden istifade ediyor."
"884 engelli çocuğumuz, koruyucu ailelerinin yanında"
Emine Erdoğan, Türkiye'nin tüm illerinde koruyucu ailelerin bulunduğunu belirterek, koruyucu ailelerin engelli çocuklara da sahip çıktığını söyledi.
"884 çocuğumuz, koruyucu ailelerinin yanında huzur içinde yaşıyor." diyen Emine Erdoğan, bu çocukların içinde yüzde 100 engeli olanların da bulunduğuna dikkati çekti.
Koruyucu ailelere seslenen Emine Erdoğan, "Bu yüce gönüllülüğün sırlarını lütfen bizlerle paylaşın çünkü deneyimlerin paylaşılması, herkes için yol göstericidir. Güzele meyli olan insan için sizin bıraktığınız ayak izlerini takip etmek bir şereftir." diye konuştu.
Bakanlığın, deneyim aktarımı için bir proje oluşturduğuna da işaret eden Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rehber Koruyucu Aile uygulamasıyla, tecrübeli aileler, sisteme yeni katılan ailelere yaren oluyorlar. Dolayısıyla koruyucu aile olmak isteyen kişilere buradan şunu söylemek isterim, çıkacağınız yolda yalnız değilsiniz, devletimiz tüm imkanlarıyla sizlerin yanındadır. Çocuklarımızın eğitim masraflarından bakım masraflarına, kurs ücretlerinden servis ücretlerine kadar her şey karşılanıyor. İster evli, ister bekar Bakanlığımızın şartlarına uyan herkes koruyucu anne, baba olabilir."
"Gelin,her çocuğun bir ailesi olana kadar var gücümüzle çalışalım"
Emine Erdoğan, koruyucu aileler arasında, çocuk sahibi olan ailelerin fazla olduğunun altını çizerek, koruyucu aile olmanın sadece "çocuk hasreti gidermek" demek olmadığını, hatta torunları olan insanların bile yeniden koruyucu aile olduklarını aktardı.
Herkesin zaman zaman içinde yaşadığı dünyayı değiştirmek arzusuyla dolup adil ve mutlu bir hayatın ortak payda olmasını istediğini dile getiren Emine Erdoğan, "Buna, maalesef, tek başına hiçbirimizin gücü yetmiyor. Ama gücümüzün yeteceği bir şey var. O da her insanın değiştirebileceğimiz bir dünya olduğunu anlamak. Bir insana elinizi uzattığınızda, tüm hikaye baştan kaleme alınıyor. Umutsuzluğun yerini umut, yalnızlığın yerini güven duygusu, gözyaşının yerini tebessüm alıyor. En karanlık noktada, bir çocuğa ışığıyla gidenler, o çocuğun ruhunu aydınlatıyor. Sonra o çocuğun büyüdüğünde, kendisine verilmiş bu hediyeyi başkalarına verdiğini görüyorsunuz. Çünkü iyilik gören iyilik yapar. O nedenle gelin, her çocuğun bir ailesi olana kadar var gücümüzle çalışalım." ifadelerini kullandı.
"Her çocuğun mutlaka sıcak bir yuvası olmalıdır"
Emine Erdoğan, hayatta biri hariç her yaranın kabuk tuttuğunu anlatarak, "Çocuklukta aldığımız yaralar, ruhumuzun derinlerinde fay hatlarına dönüşür. O nedenle, her çocuğa yaraları sarılmış bir çocukluk vermek boynumuzun borcudur." diye konuştu.
Yetişkinlikte çocukluk anılarının önemini anlatan Emine Erdoğan, şunları kaydetti.
"Ruhumuzu çocukluk günlerinin sevinciyle besliyoruz. O yüzden, her çocuğun mutlaka sıcak bir yuvası olmalıdır. Bayram sabahlarında öpecek bir eli tutmalıdır. Bugün, 6 bin 687 ailemiz, kalplerini açtıkları evlatlarımıza, muhteşem bir hatıralar koleksiyonu hazırlıyorlar. Allah sizlerden razı olsun. Varlığınız insanlığın umududur, sığınağımızdır. Tüm koruyucu ailelerimize, insanlık adına sonsuz şükranlarımı sunuyorum."
"Hepinize büyük minnet duyuyorum"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık da böylesine mutluluk ve gurur verici bir gün vesilesiyle bir araya gelmekten onur duyduğunu belirtti.
Himaye-i Etfal'in kuruluşunun 100. yılına denk gelen bu günü Koruyucu Aile Günü olarak ilan eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Emine Erdoğan'a ve emeği geçen herkese teşekkür eden Yanık, minnet duyduğunu söyledi.
Yanık, çocukları sevmek için çok fazla sebep olduğunu vurgulayarak, "Benim için çocukları sevmenin, önemsemenin bir sebebi de onların eşitlik algısıdır." dedi.
Bugünün büyük önem taşıdığını vurgulayan Yanık, şunları kaydetti:
"Bugün, bütün çocukların, bir şekilde ailesi olmayan ya da ailesi ile birlikte yaşama imkanı olmayan çocukların da kendi akranlarıyla aynı, eşit şartlara sahip olması, sıcak aile yuvasını yaşayabilmesi ve geleceğe güvenle, saygıyla, sevgiyle, eğitimle hazırlanmış ilan edilmiş bir gün.
Koruyucu Aile Günü'nün, bu alanda bugüne kadar yapılan çalışmaların üzerine bir gün tayin edilerek toplumsal farkındalığı biraz daha artırarak, biraz daha kamuoyunun önüne çıkararak, koruyucu aile çalışmasının ne kadar önemli, hayati ve insana dair olduğunu anlatabilmek için ilan edilmiş bir gün."
Babalar Günü için koruyucu babalar ile bir etkinlik yaptıklarını anlatan Yanık, sözlerine şöyle devam etti:
"Koruyucu babalarla çevrim içi buluştuk ve onları uzun uzun dinledim. Şunu fark ediyorum, koruyucu aileler, koruyucu aile oldukları çocuklarını kendi biyolojik çocuklarının önüne koymuşlar, bütün hayatları o çocukların merkezine alınarak kurulmuş. Bazıları, birden çok çocuğun koruyucu ailesi olmuş. Bu çok muazzam bir şey, benim takdir duygularım buna yetmez, hepinizi ayrı ayrı kutluyorum. inanılmaz etkileyici, kalbe dokunan, her hikayeyi dinlediğimde gözlerim doluyor. Hepinize büyük minnet duyuyorum. Bu çatının altında ilk toplantımızın çocuklarla, koruyucu aileler ile ilgili olması da benim bu sorumluluğu taşırken talihim olarak tarihe geçiyor. Bunun için de ayrıca şükrediyorum."
9 yaşında koruyucu aile yanına verilen 32 yaşındaki Meral Altundaş da yaşadığı süreci anlattı.
Üniversiteden mezun olduktan sonra Kocaeli Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde öğretmen olarak göreve başladığını aktaran Altundaş, koruyucu ailesinin anlayışı sayesinde biyolojik ailesi ve kardeşleriyle de görüşmeye devam ettiğini söyledi. Altundaş, "Şu an da iki ailem var ve çok mutluyum." dedi.
Koruyucu anne Betül Gümüş ise 2 çocukları olduğunu ve "kalbimden doğurduğum" diyerek 2 yaşında bir kız çocuğuna koruyucu ailelik yaptıklarını anlattı.
Gümüş, koruyucu aile olmak istedikleri dönemden, bugüne yaşadıklarını duygusal bir şekilde dile getirdi.
Emine Erdoğan da konuşmasının ardından Gümüş'e sarıldı.
Koruyucu ailelerin de katıldığı programda Emine Erdoğan, Yanık ile Bakanlığın tasarladığı, PTT katkılarıyla hazırlanan özel gün zarfını da imzaladı.
Bakan Yanık, ayrıca Emine Erdoğan'a Himaye-i Etfal Cemiyeti Madalyası hediye etti.
Devlet koruma evinde büyüyen sanatçı Şükriye Tutkun'un müzik dinletisi sunduğu programda, çocuk hizmetleri alanındaki gelişmelere ilişkin kısa film ve koruyucu aile kamu spotu yayımlandı.
Program öncesi Emine Erdoğan, "Himaye-i Etfal'den Günümüze 100 Yılın Öyküsü" adlı sergiyi de gezdi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.