El Azim Esmaül Hüsnası faziletleri
Allah'ın 99 esmasını içeren Esmaül Hüsnadaki ismiler hem maddi hem manevi hastalıklar için tesbih ediliyor. Peki El Azim Esmaül Hüsnası ne için okunur? El Azim ne demektir? El Azim Esmaül Hüsnası hangi vakitlerde zikir edilmelidir? El Azim Esmaül Hüsnasının ebced değeri nedir? İşte "Büyüklükte benzeri yok. Pek yüce." anlamına gelen El Azim ismi ile ilgili bilmeniz gerekenler...
El-Azim İsminin Anlamı
El-Azim: Azametli olan O’dur.
El-Azîm: O yücedir. Büyüktür.
El-Azim: Ve O öyle ulu öyle büyüktür.
El-Azim: Pek büyük ve yücedir.
El-Azim Esmasının Ebced Değeri ve Zikir Saati
Zikir Adedi: 1020
Zikir Günü: Çarşamba
Zikir Saati: Utarit
Sabag gündoğarken,
İkindi namazı sonrasında,
Ve… Tam gece yarısında;
Bu ismi şerif, zikir adedince zikir vakitlerinde ve diğer her vakitte de ‘El-Azim’ – ‘Ya Azim’ diyerek zikredilir.
El-Azim İsminin Fazileti Havas ve Esrarı
Sıkıntılardan kurtulmak için, bu esma-i zikri devamlı olarak ‘El-Azim’ diyerek 1020 defa okunur.
Sözünün tesirli olması ve sayılması için, bu esma-i zikri ‘El-Azim’ diyerek 1020 defa sürekli zikredilmeye devam edilir.
Hasta olan bir kimse bu esma-i zikri 1010 defa ‘Ya Azim’ diye zikrederek okursa hastalığından şifa bulur.
Günlük 5 vakit namazlar sonrasında bu ismi şerifi ‘Ya Azim’ diye 1020 defa okuyan bir kimseyi herkes sever sayar. Kötülük ve haramlardan korunduğu gibi, korkularından da kurtuluşa erer.
Bu esma-i zikri vird haline getirip günlük 1020 defa ‘Ya Azim’ diyerek okuyanın her türlü muradına nail olur.
Sabah ve akşamları yedişer defa:
“Hasbiyallahû lâ ilâhe illâhu Aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbü’l Arşi’l-Azîm.
(Allah’u Teâla bana yeter. O’ndan başka bir ilah yoktur. Ben O’na güvendim. Çünkü O büyük Arş’ın da Rabbi’dir.) Diyen kul her murâdına nâil olur.”
Hergün 100 defa “La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim” okuyan bir kimse, her türlü bela, musibet, sıkıntıları gider. Hiçbir zaman fakir ve yoksul bir duruma düşmez. Rızkıda bol ve bereketli olur.
“Sübhânellahi ve bi-hamdihî, sübhânellâhi’l-azîm.” Tesbihi, söylenmesi kolay, mizanda ağır ve Rahmân’ın sevdiği sözler’ olarak nitelendirmiştir.
El-Azim İsminin Tecellisi
El-Azim: O pek yüce ulu olan azamet ve büyüklük sahibi kudreti sonsuz olan, Pek büyük ve yüce olan demektir.
Estağfirullah el-Azîm: Büyük olan yüce Allah’tan bağışlanmamı dilerim demektir.
Peygamber Efendimiz sav namaz bitip selam verip namazdan sona erince 3 defa;
“Estağfirullah, estağfirullâh el-azîm ve etûbu ileyh.”
Bu istiğfarı okurdu. Namazda yapılan eksikler olursa bununla yüce Allah’tan bağışlanma dilerdi. Namaz sonrasında bu istiğfarı yapmak sünnetdir.
Sübhâneke yâ Azîm : Aczden ve şerikten münezzeh ve mukaddessin ey bütün varlıkları kudretinle tutan, sonsuz sıfat ve isimlerinin tecellileri zerrelerden Arşa kadar her şeyi ihata eden Azim!..
Yâ Azîmu yâ Allah: Bütün varlıkları kudretinle tutan, sonsuz sıfat ve isimlerinin tecellileri zerrelerden Arşa kadar her şeyi ihata eden Azim! Ey ezelî sufatlara sahip, tek mabud olan yüce Allah.
“Sübhânellahi ve’l-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illâllahü vallahü ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyil-azîm.”
Anlamı: Allah şerikten ve kusurdan uzaktır, her türlü hamd ve minnet Allah’a mahsustur. Allah’tan başka ilâh yoktur. Allah en büyüktür. Güç ve kuvvet ancak yüce ve azamet sahibi olan Allah’a mahsustur.
“Rükûda Kur’an-ı Kerim’den ayetler okunmaz.”
N1046 Nesâî, Tatbîk, 8.
Peygamberimiz,
“Namaz ancak tesbih, tekbir ve Kur’an okumaktır.”
M1199 Müslim, Mesâcid, 33.
Nitekim peygamberimiz,
“O hâlde, O yüce Rabbinin adını tesbih et (yücelt).”
Vâkıa, 56/74.
Âyeti gereğince rükûda,
“Sübhâne Rabbiye’l-azîm. (Ulu Rabbim, her türlü noksanlıklardan uzaktır.)” denilmesi tavsiye edilmiştir.
(D869, Ebu Dâvûd, Salât, 146, 147;
D871, Ebu Dâvûd, Salât, 146, 147)
Bu hadise binaen her namazlardaki rükûlarda ‘Sübhâne Rabbiye’l-azîm’ diye üç defa okuruz.
“Andolsun ki, sana tekrarlanan yedi âyeti (seb’an mine’l-mesânî) ve yüce Kur’an’ı verdik.”
Hicr-87
Daha çok kabul gören görüşe göre “seb’an mine’l-mesânî” ifadesiyle Fâtiha sûresi kasdedilmiştir. Sûrenin böyle anılması ise yedi âyetten oluşması, namazda tekrar tekrar (her rek’ât) okunması, her okunuşta arkasından bir de zammi sûre ilâve edilerek bir nevi ikilenmesi, katlanması, sûrenin -ilki Allah Teâla hamd ve senâ, ikincisi dua ve niyaz olmak üzere-iki bölümlü olması, biri Mekke’de peygamberliğin ilk döneminde, diğeri Medine döneminde olmak üzere iki defa nâzil olması gibi sebeplerle izah edilmektedir.
Fatiha Sûresi
1- Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
2- Hamd O âlemlerin Rabbi,
3- O, Rahman ve Rahîm,
4- Hesap gününün sahibi olan Allah’a mahsustur.
5- Yalnız Sana ibadet eder ve ancak Senden yardım dileriz.
6- Bizi dosdoğru yola ilet,
7-Kendilerine, nimet verdiğin kimselerin yoluna; gazâba uğrayanların ve sapıklarınkine değil.
Amin…
Azim İsminin Geçtiği Ayetler
Kur’an’ı Kerim’de Azim ismi şu ayetlerde yüce Rabbimiz tarafından şöyle zikredilir:
Âyetü’l-kürsî – Arapça
Bismillahirrahmanirrahim
“Allahü lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûm. Lâ te’huzü-hû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fi’s-semâvâti vemâ fi’l-ardı. Menzellezî yeşfe’u ındehû illâ bi-iznih. Yâ’lemü mâ beyne eydîhim ve mâ halfehüm ve lâ yuhîtûne bi-şey’in min-ılmihi illâ bi-mâ şae. Vesi’a kürsiyyü-hü’s-semavâti ve’l-ardi. Velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüve’l-aliyyü’l-azîm.”
Âyetü’l-kürsî Türkçe Meâli
Allah’tan başka ilah yoktur. O, daima yaşayan, mahlûkat’ın yaşamını devam ettirendir. Onu ne bir uyuklama ne de uyku tutar. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi onundur. İzni olmadan O’nun katında kim şefaat edebilir. O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. O’nun dilediğinin haricinde, insanlar ilâhî ilminden hiçbir şeyi kavrayamazlar. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri kuşatmıştır. Onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.”
Bakara Sûresi – 255
“Gök de ve yer de ne varsa hepsi O’nundur. O çok yücedir, çok büyüktür.”
Şûrâ-4
“O halde (kudret sahibi) Rabbini o büyük ismiyle tesbih et.”
Vâkıa-96
“Andolsun ki, sana tekrarlanan yedi âyeti (seb-i mesânîyi) ve yüce Kur’an’ı verdik.”
Hicr-87
“Eğer aldırmazlarsa onlara de ki: ” Bana Allah yeter, O’ndan başka ilâh yoktur. Ben O’na dayanmaktayım ve O, büyük arşın sahibidir.”
Tevbe-129
Büyük Tevbe Duası
“Estağfurullah, Estağfurullah, Estağfurullah el-Azîm. El-KerîmerRahîmellezî lâ ilâhe illa hû, el Hayyul-Kayyume ve etûbu ileyh, ve neseluhuttevbete vel mağfirete vel-hidayete verrahmete lenâ innehu huvettevveburrahîm”
Anlamı:
Ya Rabbi! Eğer bizim elimizden, dilimizden, gözümüzden, kulağımızdan ve bütün azai , cevahirimizden, bilerek, bilmeyerek hata, küfür, isyan sair ne oldu ise biz onların cümlesine tevbe ettik, pişman olduk, bir daha işlememeyi bize ihsan eyle Ya Rabbi! Peygamberlerin evveli Hz.Adem aleyhisselam, ahiri iki cihan Serveri Muhammed Mustafa Sallahu aleyhi ve sellem. Bu ikisi arasında Cibril-i Emin Namus-u Ekber hayır ve şer her ne ki getirip haber verdi ise cümlesi haktır ve gerçektir. Asla şek ve şüphemiz yoktur.
Hakkun * Eşhedü ella ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Rasülüh.
Şeytani aleyhillanenin şerrinden korunmak için: bir dahi:
*Eşhedü ella ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Rasülüh
* Cümle günahlarımızın affedilmesine ve son nefesimizde de Kelime-i Şehâdet’le gitmemiz için bir dahi:
*Eşhedü ella ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Rasülühü.
Azim İsmi Duası
Ey büyüklük sadece kendisine mahsus olan
AZÎM!
Sensin sonsuz sandığımız gökleri yaratan.
Sensin uçsuz bucaksız
gördüğümüz yeri yaratan
Sensin heybetli dağları,
engin denizleri yaratan,
Bütün büyüklükler,
Senin azametin karşısında küçülür.
Büyüklüğün karşısında küçülüp,
secdeye gidenlerden eyle bizi!
Bütün saltanatlar,
Senin sanatının azameti karşısında hakir kalır.
Sanatına hayran olup,
önünde diz çökenlerden eyle bizi!
Amin… Ecmain…
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.