Ecdadımız zamanın kıymetini biliyordu
Fahri SARRAFOĞLU/ İSTANBUL SEYYAHI
GÜNEŞ Saati de neymiş deyip geçmeyin.. Kaynaklarda verilen bilgilere göre, bilinen ilk güneş saatini Mısırlılar icat etti. Güneş saati, zamanı Güneş'in konumuna göre ölçmeye yarayan bir alet. İstanbul’da zaman konusu ile özel olarak ilgilenen ve adına Muvakkithane denilen müesseseler vardı. Muvakkithaneler, Osmanlı İstanbul’unda namaz vakitlerinin, Ramazan ayının başlangıç ve bitişinin, sahur vakitlerinin ve zaman ile ilgili benzer dini ihtiyaçların hassas ölçümlerle hesaplandığı kurumlardı.
İlk muvakkithane
İlk muvakkithane 1470’lerde faaliyete geçen Fatih Camii muvakkithanesidir. Evliya Çelebi'nin aktardığına göre muvakkithane saatlerinin çok dakik olmasından dolayı Bayezid Camii Muvakkithanesi şehirdeki en şöhretli muvakkithaneydi. Bu ilk örneklerin yanında İstanbul'da pek çok muvakkithane bulunmaktaydı. Özellikle Teşvikiye Camii, Yavuz Selim Camii, Şehzade Camii, Eminönü Camii bahçeleri içerisinde bulunan yapılar ve pek çok mahallede rastlanabilecek muvakkithaneler İstanbul'un bu yapılar bakımdan zengin olduğunu göstermektedir.
Güneş Saatleri nasıl çalışıyordu?
Genel olarak rastlanan yatay güneş saati tasarımlarında dikey olarak yerleştirilmiş bir çubuğun gölgesi, yatay yerleştirilmiş bir yüzeyde günün saatlerini gösteren kadrana düşer. Güneş gökyüzünde ilerledikçe çubuğun ucunun saat üzerinde bıraktığı gölge, farklı saat çizgilerine denk gelecek şekilde hareket eder. Bu tasarımlarda çubuğun Dünya'nın dönme eksenine hizalanması gerekir. Bu saatler bir dairenin ortasına çubuk konularak ve pusula yardımı ile (her yerde Kuzey’i göstermesi lazım) her saat gölgenin düştüğü yere işaret konularak yapılabilir. Ama bulutlu günler, gece gibi etkenler bu saat türünü kullanışsız kılacaktır.
Anadolu'daki ilk güneş saati
Anadolu’da bilinen en eski güneş saati (1409) Konya Hacı Hasan Mescidi’nde bulunmakta ve onu Topkapı Sarayı’ndaki Fâtih Sultan Mehmed devrine ait yatay bir güneş saati takip etmektedir. Fetihten 17. yüzyılın sonlarına kadar İstanbul’da çeşitli binalara, özellikle camilere oldukça ayrıntılı ve kullanışlı güneş saatleri yerleştirilmiş, mekanik saatlerin yaygınlaşmasıyla revaçtan düşmelerine rağmen Osmanlı Devleti’nin son zamanlarına kadar bu saatleri çizen kişiler eksik olmamıştır; bu ustaların son temsilcisi ressam ve muvakkit Ahmed Ziya Akbulut’tur (ö. 1936).
Bu saatler unutulmadı
Mekanik saatlerin yaygınlaştığı 18. ve 19.yüzyıllara kadar muvakkitlerin kendi imal ettiği gözlem ve hesap aletlerini kullanarak yaptıkları astronomi hesapları, vakit tayininin yegâne kaynağı olmuştur. Mekanik saatlerle birlikte vakit ölçümlerine bağımlılık azalmıştır. Bu süreçte mekanik saatlerin doğru zamanı gösterip göstermediğinin denetlenmesi, muvakkitlerin görevleri arasına girmiştir. Ayrıca muvakkitlerin namaz vakitleri için yaptığı hesaplamalar da sürmüştür. Zira mekanik saatler, zamanı doğru gösteriyorsa da namaz vakitleri için takvim oluşturma zorunluluğu devam etmiştir. Bu nedenle 18. yüzyıldan itibaren Osmanlılarda muvakkithaneler daha önce olmadığı kadar popüler hâle gelmiştir ve bu yüzyıllarda hemen her semte birden fazla muvakkithane yapılmıştır.
Ayasofya Muvakkithanesi
Ayasofya’da inşa edilen ve günümüze ulaşan muvakkithanenin, Sultan Abdülmecid zamanında Ayasofya’da Fossati Kardeşler tarafından 1846-49 yılları arasında gerçekleştirilen geniş çaplı tamir sonrasında inşa edildiği bilinir. Nitekim 1853 tarihli bir belgeye göre muvakkithanenin yapımına Mısırlı Yani Kâhya’nın nezaret ettiği bildirilmiştir.
Alemdeki güneş saati
Muhaşşi Sinan Camii Şerifi'nin Banisi Muhaşşi (haşiyeci) Sinanüddin Yusuf Bin Hüsamüddin Efendi’dir. Muhaşşi Sinan Camii (1574), Anadolu Hisarı'nda Göksu Deresine bakan bir tepe üzerinde bulunmaktadır. Bu caminin bir özelliği ise Güneş saatli minare âlemi, olması… Ayrıca diğer camilerden farklı olarak “Çeşmesi” Caminin, minaresinin kaidesi olmuş.
Ali Kuşçu'nun güneş saatinin sırrı neydi!
Ali Kuşu'nun Fatih Camii duvarına yaptığı güneş saati ve nasıl çalıştığını anlatan levhalar.
FATİH'in davetiyle İstanbul'a gelen Ali Kuşçu, Fatih Külliyesi’nin programlarını hazırlamış, astronomi ve matematik dersleri vermişti. Ayrıca İstanbul’un enlem ve boylamını ölçmüş ve çeşitli Güneş saatleri de yapmıştı. Ali Kuşçu’ nun medreselerde matematik derslerinin okutulmasında önemli rolü olmuştu. Verdiği dersler olağanüstü rağbet görmüş ve önemli bilim adamları tarafından da izlenmişti.
İki önemli eseri
Ali Kuşçu’nun astronomi ve matematik alanında yazmış olduğu iki önemli eseri vardır. Bunlardan birisi, Otlukbeli Savaşı sırasında bitirilip zaferden sonra Fatih’e sunulduğu için “Fethiye” adı verilen astronomi kitabıdır. Eser üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde gezegenlerin küreleri ele alınmakta ve gezegenlerin hareketlerinden bahsedilmektedir. İkinci bölüm Yer’in şekli ve yedi iklim üzerinedir. Son bölümde ise Ali Kuşçu, Yer’e ilişkin ölçüleri ve gezegenlerin uzaklıklarını vermektedir. Döneminde hayli etkin olmuş olan bu astronomi eseri küçük bir elkitabı niteliğindedir ve yeni bulgular ortaya koymaktan çok, medreselerde astronomi öğretimi için yazılmıştır. Ali Kuşçu’nun diğer önemli eseri ise, Fatih’in adına atfen Muhammediye adını verdiği matematik kitabıdır.
Cami duvarındaki saat
Cabir Cami ya da Atik Mustafa Cami, diye bilinen bu caminin, 2. Bayezid ‘in sadrazamı olup 1512’de Yavuz Sultan Selim’in idam ettirdiği Koca Mustafa Paşa tarafından camiye çevrildiği kayıtlardan anlaşılmaktadır. Caminin duvarında bir güneş saati vardır. Dörtgen bir mermer levhadan imal edilmiş olan bu güneş saatinin üst kenarında 1073'te (1662) Mehmet Efendi tarafından imal edildiği ve Hacı Oruç Ağa'nın hayratı olduğu Arapça yazmaktadır.
İkinci Güneş Saati
İstanbul Fatih İlçesi-Murat Paşa Semtinde bulunan yine kendi adıyla anılan Murat Paşa Cami Vatan Caddesinin Aksaray girişi tarafında Aksaray-Metro girişindedir. Camiyi yaptıran Has Murat Paşa, Fatih Sultan Mehmet döneminde vezirlik yapmıştır. Camiyi incelerken minareye dikkatlice bakıldığında minarenin duvarında ezan vakitlerini gösteren bir güneş saati olduğunu görebilirsiniz.
Hekimoğlu Ali Paşa
Hekimoğlu Ali Paşa’nın kendi adına mimar Davud Ağa’ya yaptırdığı cami bir başkadır. Bu camide diğer camilerde görmeye alışık olmadığımız, Ramazan ayının son on günü girilen İtikâf odasından 3 tane bulunmaktadır. Yine caminin minaresinde güneş saati bulunmaktadır.
Saray'daki Güneş Saati
Topkapı Sarayı'ndaki Güneş Saati'ne bakmak için dört basamaklı mermer bir merdivene tırmanmak gerekir. Saatin doğu tarafında bulunan cetvelin altında "Ameli Süleyman Katib-i evvel", yani Hazinenin birinci katibi Süleyman tarafından yapılmıştır, ibaresi görülmektedir. Saatin batı tarafında saatin Fatih Sultan Mehmet devrinde yerleştirildiği yazılıdır.
İSTANBUL’DA BULUNAN GÜNEŞ SAATLERİ ŞUNLAR
* Eski Şark Eserleri Müzesindeki Güneş Saati
* Mermer Kule Üzerindeki Saat
* Arkeoloji Müzesindeki Güneş Saati
* Aya İrini Güneş Saati
* Murat Paşa Camii Minaresindeki Güneş Saatleri
* Fatih Camii Minare Kaidesindeki Saat
* Yavuz Selim Camiin İç Avlu giriş Kapısı Yanında
* Üsküdar Mihrimah Sultan Camisindeki Güneş Saati
* Ferruh Kethüda Camii Güney cephesi
* Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii
* Sultanahmet Camiindeki 3 adet Güneş Saati
* Topkapı Sur İçi Kürkkçübaşı Ahmet Şmsettin Camii
* Hekimoğlu Ali Paşa Camii Güneybatı Cephesi
* Beyazıt Camii Üzerindeki 3 güneş saati
* Üsküdar Ayazma Camii
* Yeni Cami Üzerindeki 3 güneş saati
* Laleli Camii Ana giriş kapısındaki saat
* Süleymaniye Camiindeki 2 güneş saati
* Beylerbeyi Camii Güneş saati
* Kara Ahmet paşa Camii Güneş Saati
* Eyüp Yeni Eski Camii Eyüp
* Paşalimanı Camii Güneş Saati Paşalimanı-Üsküdar
* Topkapı Müzesi 3. Avludaki Saat
* Topkapı Sarayı Arz Odası Solundaki Saat
* Ayasofya Güneş Saatleri
* Kandilli Rasathanesi Güneş Saati
* Deniz Müzesindeki Güneş Saati
* Kısıklı Abdullahağa Camisi
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.