Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
36.19
Gram Altın
2984.75
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

'Duran Adam' barışçı eylem türü

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'duran adam' eylemine ilişkin 'Bir şiddet eylemi değil bu. Göze de gayet hoş gelen bir barışçı eylem türü. Bunu kınayacak halimiz yok' dedi.
'Duran Adam' barışçı eylem türü
19 Haziran 2013 15:23:00
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'duran adam' eylemine ilişkin 'Bir şiddet eylemi değil bu. Göze de gayet hoş gelen bir barışçı eylem türü. Bunu kınayacak halimiz yok' dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısına gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, sosyal meydaya ilişkin yapılması öngörülen yasal düzenlemeye ihtiyaç olup olmadığı sorusu üzerine Arınç, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in konuyla ilgili daha önce açıklamalar yaptığını anımsatarak, kendisinin de internet medyasındaki özellikle haber portallarıyla ilgili, özellikle haber portallarında çalışanların Basın Kanunu kapsamına alınması, bu portallara ilan ve reklam desteği verilmesiyle ilgili yasal düzenlemeyi hazırladığını, fakat daha yasallaştırılmadığını söyledi.
Sosyal medyadaki bir takım yazışmaların, özel hayatın gizliliğine, insan haysiyet, onurlarına yönelen yazı ve yorumlarla ilgili bir düzenleme yapılıp yapılmayacağı meselesinin kendi konusu olmadığına işaret eden Arınç, bu çalışmanın Adalet Bakanı Ergin'in çalışmaları kapsamında değerlendirebileceğini belirtti.
"(Sosyal medya) Bu sorumsuzluk alanının kısıtlanması, ortadan kaldırılması söz konusu değil" diyen Arınç, sosyal medyanın denetlenmesine ve haksız fiil işleyenlere karşı yaptırımların yeniden düzenlenmesine ihtiyaç olabileceğini vurguladı.
"Duran adam" eylemi
Bülent Arınç, bir gazetecinin Gezi Parkı eylemcilerinin "duran adam" şeklinde eylem yaptıklarını anımsatması üzerine de konuyu televizyonlardan gördüğünü ve 8 saat durduklarını bildiğini söyledi.
Duran adam eylemcilerinin uzun süre ayakta durarak, ihtiyaçlarını nasıl giderdiklerini soran Arınç, "Yani bu bir şiddet eylemi değil, gayet göze de hoş gelen eğer bir eylem türü. Bir barışçı eylem türü. Bunu kınayacak halimiz yok. Benim zaten geçmişten bu yana özgürlükler alanında düşündüğümüz tek şey vardır; insanları şiddete, silaha yöneltmemek, insanların barış ve huzur içerisinde hukuk kurallarına uygun eylemler yapmasını sonuna kadar desteklemektir" dedi.
"Duran adam" eylemcilerinin kendi sağlıklarına da dikkat etmesi gerektiğini, bir insanın ayakta 8 saat gibi uzun süre kalmasının doğru olmadığını vurgulayan Arınç, "Demek ki bel veya boyun fıtıkları yok bunlarda. Çünkü ben yarım saatten fazla ayakta kaldığımda boyun fıtığı olduğum için maalesef oturmak ihtiyacını hissediyorum. Sağlıklarına zarar gelmesin, onları seviyoruz. Ama bu eylemleri anlamlıdır ve bu eylem türlerini teşvik etmemiz de gerekir. Çünkü bunlar özünde şiddet barındırmayan ama durdukları halde mesaj veren ve o mesajları anlayışla karşılamamız gereken bir unsurdur" değerlendirmesinde bulundu.
Askerin eylemlere müdahale yetkisi
Arınç, Gezi Parkı odaklı eylemlere müdahalede valilerin gerekirse askeri güçleri de kullanabileceği yönündeki ifadelerinin dış basında farklı yansıtıldığının hatırlatılması üzerine de şöyle konuştu:
"Bir canlı yayında söylediklerimi bütün dünya izlemiş olmalı. Ben Gezi Parkı ile ilgili başlayan eylemlerin Sayın Başbakanımızın taraflarla görüşmesinden ve bu konuda kesin kararını ifade etmesinden sonra artık meselenin bu boyutunun bittiğini ifade ettim. Bunun dışında küçük gruplar, yasadışı eylemler devam eder mi etmez mi onu biz bilemeyiz. Çünkü Türkiye'de her zaman bir takım yasadışı örgütler şiddete başvurarak eylem yapabiliyor, polisle çatışabiliyor, tahribata götürebiliyorlar. Bunlara karşı da elbette 'güvenlik güçleri ve yargı süreci görevini yapacaktır' demiştim.
Benim söylediğim malumun ilandır. Yani nedir, 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu'nda valilere tanınan yetkiler vardır. 'Valiler, bir toplumsal olayı şiddete dönüşmüşse bastırmak için mutlaka emniyet güçlerinden istifade ederler. Gerekirse jandarmadan istifade ederler, gerekirse olaylar çok yangınlaşmışsa, önlenemez hale gelmişse bulunduğu vilayetteki askeri birliklerinden yardım isterler' demiştik. İlkokul talebesi bile 5442 Sayılı Kanun'un bu maddesini okuduğunda ne anlaşılacağını bilir ama bazıları diplomalarını boşa almışlar çünkü okumuyorlar. Okuduklarını da anlamıyorlar. Ancak bu olaylar karşısında emniyet güçlerimiz duruma tamamen hakimdir. Hükümet duruma hakimdir ve bu hakimiyeti sebebiyle başka bir güçten istifade etmemiştir."
En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin