Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

​Dünyaya ürün yetiştiremiyor!

Bakırı ihtiyaca göre işleyip üreten öncü firmalardan olan Barafelx Enerji, yerli tank, helikopter ve denizaltı gibi projeler geliştiren savunma sanayine, yerli otomobil TOGG'a, KKTC'nin elektrikli otomobili Günsel'e ve yurt dışı dahil metro projelerine üretim yapıyor.
​Dünyaya ürün yetiştiremiyor!
09 Ekim 2021 12:17:14
Bakırı ihtiyaca göre işleyip üreten öncü firmalardan olan Barafelx Enerji, yerli tank, helikopter ve denizaltı gibi projeler geliştiren savunma sanayine, yerli otomobil TOGG'a, KKTC'nin elektrikli otomobili Günsel'e ve yurt dışı dahil metro projelerine üretim yapıyor.

Röportaj: Fırat İpek


Her zaman değerli idi fakat günümüzde ve sonrasında her zamankinden çok daha fazlasıyla kıymete binen bir maden; bakır.

Neden mi? Çünkü kullandığımız hemen hemen her şey elektronik olmaya başladı. Bu elektriği de iletecek bir malzeme gerekli. İşte o malzeme de bakır. Gümüşten sonra elektriği en iyi ileten maden olan bakır, yüksek elektrik ve ısı iletkenliğine sahiptir.

İletken malzemelerin vazgeçilmez madeni olan bakır Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde çıkartılıyor. Fakat istatistiklere göre ülkemizin bakır ihtiyacının sadece yüzde 20’sini çıkartıyoruz. Geri kalanı da ithal ediyoruz.

Buna rağmen bakırı ithal etmeyen yerli ve milli sermayeyle kurulan Baraflex Enerji A.Ş, saç teli gibi aldıkları bakırı işleyen ve ihtiyaca uygun üreten az sayıdaki firmadan 1’i.

İstanbul’un 3 ilçesinde kurulan fabrikasında üretim yapan Baraflex, yoğun bir ihracat kapasitesine de sahip.

Savunma sanayinde yerli üretim helikopter, tank gibi projelere üretim yapan firma, TOGG ile Toyota ve Renault başta olmak üzere Türkiye’de üretim yapan otomotiv şirketlerine de hizmet veriyor.

Bakırın bu serüveniyle ilgili mülakat yaptığımız Baraflex Enerji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İskender Gültekin, “Aklınıza gelecek elektriğin olduğu her yerde biz varız. Şu anda Avrupa’nın gözü ülkemizde. Talep patlaması yaşanıyor” dedi.

İşte; 1980’den beri ‘Her şeyi devletten beklememek gerek’ düsturuyla hareket eden ve öz sermayenin gücüne inanan İskender Gültekin’in cevapları. Şimdiden iyi okumalar

- Baraflex’in kuruluş hikayesini anlatır mısınız?

Hikayemiz babamın 1980’de perşembe pazarında kurduğu iki ortaklı şirketinde başladı.

Rezerv hortumları vardır; ilk olarak onların üstündeki örgüyü yaparak başlandı. Türkiye’de bu imalat zaten yoktu. Kablo üstü ekranlama, kablo üstü örgü yapısı Çin'den geldikten sonra artık o piyasada öldü. 2010 yılında artık bayrağı ben devraldım ve Baraflex olarak ben üretimi sürdürdüm.

Onun üstüne bakır sarı ve alüminyumda madenli olarak dövme işlemleri yaptık. Ondan sonra özel imalatlara girdik. Bildiğiniz yaprak bakırları füzyon kaynağı geliştirdik. Yeni bir teknoloji bu. Bunları geliştirdikten sonra Türkiye'de üretime başladık.

- Bu teknolojiyi yani makineyi mi buraya getirip burada onu üretmeye başladınız?

Evet.

- Nasıl sağladınız?

Almanya'da, yani bir nevi yerinde teşhis ettik ve gelip Türkiye'de biz de yaptık. Yerlileştirdik makinesine kadar. Burada yapıldı, üretimi burada gerçekleştirdi. Tabi biz makine üretmiyoruz. Burada bu işi yapanlar nasıl yapıldığını tahmin edemiyordu. Anlattık; bakın böyle yapılıyor. Bunu böyle yapmamız derken herkes işi çözdü. Ama yaptıran biziz.

- Makineyi tasarlatmışlar öyle mi?

Aynen öyle. Var olan makineyi Türkiye'de bu sisteme uygun bir şekilde tasarlamışlar. Sistem var ama bu işi bu makine yapar bilinmiyordu. Tasarımına da baya yardımcı olduk.

Sonra?

Sonrasında da Türkiye'de üretilen bakırı saç teli gibi alırız ve onu biz işleriz.

TÜRKİYE’NİN BAKIRINI KULLANIYORUZ

- Bakırın tamamını Türkiye'den mi alıyorsunuz yoksa itham mı ediyorsunuz?

Ham maddemizi Türkiye'den alıp işlemleri kendimiz yapıyoruz.

- Peki bu sektörün işlem hacmi nedir? Yani siz bu işlem hacmi içerisinde yüzde kaçına hitap ediyorsunuz?

Sektörün işlem hacmi aslında çok yüksek. Çünkü orta, alçak ve yüksek gerilim ile bütün bara sistemlerine üretim yapıyoruz. Örneğinr; büyük bir site yaparsın oraya beton köşk koyman lazım ki elektrik aksın. Elektrikli araçlar ve tren rayları yani aklınıza gelecek elektriğin olduğu her yerde biz varız.

Şu anda mevcut çalıştığınız bir firması var mı?

BMC, Otogar ve savunma sanayine üretim yapıyoruz. Tank projelerine, Pulsar ve Atak Helikoptere parçalar veriyoruz. Mesela Türkiye'nin denizaltısına ekranlama yaptık.

- İhracat?

Suudi Arabistan, Almanya ve Karadağ’a ihracatımız var ve genişleyerek devam ediyor.

- Üç ülkeyi mi şu anda?

Evet

EN ÇOK ARABİSTAN’A İHRAÇ EDİYORUZ

- Bu bölgelerden hangisine daha fazla ihraç yapıyorsunuz?

En fazla Arabistan'a ürün gönderiyoruz yani ihracatımızın yüzde 60’ı. Yüzde 30 Avrupa’ya, geri kalan yüzde 10’da Balkanlar’a gidiyor.

- İhraç ettiğiniz ürünleri neye göre üretiyorsunuz?

Örneğin Almanya bize tek tek resmini gönderir. Der ki; bize şöyle bir ürün lazım bunu üretebilir misiniz? Biz onu alırız, fizibilitesiyle çalışırız ve teklifimizi sunarız. Teklifimiz kabul edildikten sonra numuneyi üretip göndeririz.

Numune onay aldıktan sonra da seri imalata gelir.

TOGG’A VE GÜNSEL’E ÜRETİM YAPIYORUZ

- Genelde hangi sektörler için istiyorlar?

Metro projeleri de var ama ağırlıklı olarak trafo merkezleri. Yani ürünlerimiz otomobil dahil her yerde her sektörde kullanılıyor.

- Türkiye'de çalıştığınız bir otomotiv firması var mı? Mesela TOGG’la görüşme yaptınız mı?

Biz TOGG'un şu anda yan üreticisiyiz.

- Öyle mi? Anlaşma sağladınız yani.

Evet. KKTC’nin ürettiği Günsel’e de ürün gönderiyoruz. Geleneksel otomotiv üreticileri Renault ve Toyota ile de çalışıyoruz.

Biz elektriğin geçtiği, motorun olduğu her yerdeyiz. Aselsan’a ve Roketsan’a ürün satıyoruz. İstanbul’daki metro projeleri için topraklama baraları üretiyoruz.

- Tek fabrikadan mı üretim yapıyorsunuz?

Bizim üç fabrikamız var. Bunlar Pendik, Silivri ve Tuzla’da.

- Toplam istihdamınız nedir?

3 fabrikada toplam 48 kişiyi istihdam ediyoruz. Fakat teknolojiye yatırım yaptık ve son model makinalarla donattık üretim tesislerimizi.

ÖZ SERMAYEMİZLE YATIRIM YAPIYORUZ

- Makina yatırımları için teşvik aldınız mı?

Biz yatırımımızı öz sermayemizle yaptık. Hiçbir zaman devletten, şuradan, buradan yardım almadık.

- Peki aylık üretim kapasiteniz nedir?

Aylık 150 ton ila 200 ton arası değişen bakır üretim kapasitemiz var.

- Bakır fiyatları ne durumda

Kilogramı 30-40 lira olan bakır, pandemi döneminde 120 lira oldu.

PANDEMİDE ÜRETİM ARTTI

- Pandemide fiyatlarla birlikte üretiminiz de arttı mı?

Evet, üretimimiz de arttı. Fakat Alman firma Sneijder'le bir anlaşma imzalamıştık. Akabinde de fiyatlar üç katına çıktı ve bir de kur farkı eklendi. İmzalar atılmış, bu fiyat artışını Sneijder firmasına da yansıtamayız. Tam 3 milyon TL zarar ettim.

- Nasıl atlattınız bu zararı?

Öz kaynağın sağlam olması lazım. Biz ne krediyle mal alırız ne de paramızı krediyle tutarız. Karşı olduğumuzdan değil, babadan öyle öğrendik. Kazanırız, yatırırız.

Gücün varsa dayanıyorsun. Mesela devlet desteği oldu. Biz yararlanmadık. İstihdamımızı da koruduk ve şu anda da üzerine koymayı düşünüyoruz.

- Sizin sektör açısından bahsediyorum. Şu anda durum nedir?

Bir buçuk yıla yakın bir durgunluk oldu ama şu anda aşırı derecede bir talep var.

AVRUPA, TÜRKİYE’YE YÖNELDİ

- Bunun sebebi ne?

Çin’den tedarik zorlaştı. Avrupalılar direkt Türkiye'ye yöneldi. Normalden yüzde 40 daha fazla talep var.

- Bu kadar yoğun talep varken ihraç ettiğiniz ülke sayısını arttıracak mısınız?

Firma ve ülke sayısını arttıramadık çünkü bütün fuarlar kapalıydı. Kendimizi tanıtamıyoruz. Ama Nisan 2022’de Hannover Fuarı’ndayız inşallah. Kasım'da TÜYAP'tayız. Haziran'da yine TÜYAP'tayız.

- Sektör elektrikli dönüşüme ayak uydurabiliyor mu? Durum nasıl?

Dönüşüme ayak uyduramayan zaten ayakta duramıyor. Sektör olarak teşvik bekliyorlar fakat bu devlet hangisine teşvik verecek? Nereye kadar verecek? Yani bir de teşvikler doğru yere kullanılmıyor ki.

30 MİLYONLUK FABRİKA YATIRIMI YAPACAĞIZ

- İstanbul’un 3 ilçesine yayılmış fabrikalarınızı tek merkezde toplamayı düşünüyor musunuz?

Yeni fabrikamızı yapmamız lazım. Çünkü dağıldık. Bir yere toplanıp tek merkezden yeni makineler ve yeni sistemler kurabileceğimiz bir OSB'ye geçmemiz lazım.

Bunun için de Gebze’de sanayi imarlı 10 dönüm bir arazi aldık. Ve 5 yıl içinde oraya geçeceğiz.

- Nasıl bir üretim tesisi olacak?

Tamamen teknolojik olacak yeni fabrikamız, kendi elektriğini üretecek. Atık suyunu arıtıp, temizleyip kendi kullanacak. Yağmur sularını dahi kullanacak. Yani fabrika kendi kendine yetebilen bir fabrika olacak.

- Kaç milyonluk yatırım?

Toplam yatırım 30 milyon TL.

ÜRETİP TESLİM EDERİZ, GERİSİNE KARIŞMAYIZ

- Peki siz de ‘satış sonrası’ hizmeti var mı?

Müşterinin bizden istediği teknik resmine göre imalat yapıp teslim ettikten sonrasına karışmıyoruz.

- Sektörü biraraya getiren çatı derneğiniz var mı?

Dernek de yok, federasyon da yok. Zaten toplasan beş parmağı geçmiyor üretici.

- Ürettiğiniz ürünlerin geri dönüşümü var mı?

Tabii ki. Belli bir ömürleri var 10-12 yıl. Sonrasında tekrar eritip üretime sokarız. Çevreye de zararımız yoktur.


DJI_20210903_163019_149_3a285e2dab10b1b7125adce1ec32f4bf.jpg

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin